KıbrısManşet

Sezen: Kriz büyüdükçe yardım kuruluşlarında olan ihtiyaçlar artacaktır

Kuzey Kıbrıs Türk Kızılayı Başkanı Sezai Sezen Kızılay’ın yürüttüğü çalışmalardan bahsederek, ülkedeki nüfus artışı ile birlikte ihtiyaçların da artacağına dikkati çekti.

“KRİZ BÜYÜDÜKÇE YARDIM KURULUŞLARINA OLAN İHTİYAÇLAR ARTACAKTIR”

Redaksiyon: Növber GÜRTAY   Röportaj Muhabiri: Su ÜÇÜZ

“Yıl boyunca yardımlarımız devam ediyor”

Kızılay olarak yürüttüğünüz çalışmalar hakkında detaylı bilgi verir misiniz?

“Kuzey Kıbrıs Türk Kızılayı 1974 yılında kuruldu. Bugüne kadar sahada sürekli ve daimi görev üstlenmiş gönüllü bir kuruluştur. Kızılay, Türk Kızılayı’nın ve yeterli olmasa da bağışçıların desteği ile ayakta duran bir yapıdır. Biz belirli zaman aralıklarıyla değil, ihtiyaç olan bütün zamanlarda hizmet veriyoruz. Herhangi mağduriyet ya da afet durumlarında bütün dünyada olduğu gibi Kızılay çalışmalarını sürdürüyor. Biz Sosyal Hizmetler Dairesi değiliz. Acil durumlarda insanların gıda ihtiyacını gidermek için çalışıyoruz. Yıl boyunca yardımlarımız devam ediyor.

Gönüllü kan toplama faaliyetimiz 2017 yılında başladı. Toplanan kanlar ülkenin kan ihtiyacının neredeyse yüzde 50’sini karşılamaktadır. Bu çok ciddi bir rakamdır. Biz, bazı zamanlarda personelin dinlenmesi ve araçların bakımı için 10-15 gün kan toplamaya ara veriyoruz. Bu verilen arada kan bankası sıkıntıya giriyor. Yıllık 9-10 bin civarında karşılıksız olarak kan bankasına bağış yapıyoruz. Dolayısıyla kan bağışı, yaptığımız en büyük faaliyetlerimizden biridir.

Bununla birlikte geri dönüşüm kumbaramız var. Biz, çevreye duyarlı geri dönüşümleri toplayarak gelir elde etmeye çalışıyoruz. Çöpe atılan eski kıyafetleri toplayarak geri dönüşüme kazandırılır. Oradan elde ettiğimiz gelir ihtiyaç sahiplerine hizmet olarak dönüyor. Okullar ile ilgili projelerimiz de var. Projelerle birlikte çocukların farkındalığını artırmaya çalışıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptığımız protokollerimiz var. Ülkesini seven, merhametli, vicdan sahibi ve yardımlaşmayı seven çocuklar yetiştirmek istiyoruz. Çünkü, merhamet insani ve önemli bir duygudur. İnsanı insan yapan vicdanı ve merhametidir. Dolayısıyla, merhametiniz yoksa insanlığınızdan söz edilemez diye düşünüyorum. Böyle bir nesil yetiştirmemiz gerekiyor. Bundan dolayı, bütün ilkokulları kapsayan eğitim yapmayı planlıyoruz. Amacımız, belli bir yaşta olan insanlara, vicdan ve merhamet duygusunu aşılamaktır. Eğer bunu yapabilirsek bir nevi geleceğimize ışık tutmuş olacağız.”

“Projelerle ve gönüllü bağışçılarımızdan topladığımız bağışlarla ayakta duruyoruz”

Kızılay’ın aylık yardım bütçesi nedir? Ayda kaç aileye ulaşıyorsunuz?

“Kızılay’ın sabit bir yardım bütçesi yoktur. Bazı zamanlarda ortaya çıkan sıkıntılarda yapılan bağış kampanyalarda bu rakam tavan yapıyor. Normal zamanlarda aylık 300-500 aileye yardım yapıyoruz. Örneğin Ramazan ayında, her gün yaklaşık 8 bin kişiye 17 noktada iftar yemeği verdik. Çünkü bu da bir kültürdür. İftar yemeklerini verirken hijyen konusunda çok titiz davrandık. Bununla ilgili çok güzel geri dönüşler aldık. Pandemi ve döviz insanlarımızı ekonomik olarak zor duruma soktu. Dolayısıyla daha çok yardım talebi oluştu. Bizim herhangi bir devlet gelirimiz ve sabit desteğimiz olmadığı için herkese yetişmemiz imkansızdır. Biz; Türk Kızılayı ve Elçiliğe yaptığımız projeler yanında gönüllü bağışçılarımızdan topladığımız bağışlarla ayakta duruyoruz. Genelde en çok ihtiyacı olan insanlarımıza yetişmeye çalışıyoruz. Rakamın burada çok önemi yok, ihtiyaç önemlidir. İhtiyaca göre, bütçemizi arttırıp eksiltebiliyoruz.”

“Herhangi bir geliri olmayan ya da sosyal yardım maaşı alan ailelere yardım ediyoruz”

Hangi kriterleri baz alarak yardım yapıyorsunuz?

Biz muhtarlarla işbirliği içinde çalışıyoruz. Çünkü, bir muhtar bölgesinde yaşayan insanların durumunu tahmini olarak en iyi bilen kişidir. Kriterimiz ihtiyaç sahibi olmasıdır. Herhangi bir geliri olmayan ya da sosyal yardım maaşı alan ailelere yardım ediyoruz. Bu konuda olabildiğince adil ve şeffaf olmaya çalışıyoruz. Herhangi bir siyasi parti veya gruplara gıda yardımı yapmıyoruz. Kurum olarak şaibeli olan bütün işlere kapalıyız. Burası bir hayır kurumudur. Dolayısıyla yaptığımız yardımların doğru yere gitmesi gerekiyor. Konuyla ilgili bağışçılarımızın da içi rahat olmalıdır.”

İhtiyaç sahibi olmayan insanlar yardımlarınızdan faydalanmaya çalışıyor mu?

“İhtiyaçlar ailelere göre değişim göstermektedir. Bundan dolayı her insan kendi kriterini kendi koymak istiyor. İhtiyaçlar insanların yaşam standartları ile ilgilidir. Hanesine, 100 bin TL giren aile de 10 bin TL giren aile de mutsuzdur. Örneğin, bir ailenin çocuğuna ev alması ve o borcu öderken sıkıntıya düşmesi aileye göre ihtiyaç sahibi olduğunu gösteriyor. Fakat bize göre çocuğuna ev alan bir aile ihtiyaç sahibi değildir. Biz; gıdaya erişemeyen, çocuklarına mama, bez, süt veya evdeki hastasına ilaç alamayan gerçekten mağdur kişilere yardım ediyoruz.

Kurum olarak temel prensibimiz din, dil ve ırk ayrımı yapmamaktır. Kızılay’ın odak noktası insandır. İnsanların yaşamsal açıdan temel ihtiyacını yaşamsal açıdan karşılamak bizim görevimizdir. Fakat taleplere kriterlerimize göre cevap veriyoruz.”

Önümüzdeki Ramazan ayı için öngördüğünüz bir planınız var mıdır?

“Kurum olarak her Ramazan ayında olduğu gibi iftar yemekleri ve gıda dağıtımı yapmayı planlıyoruz. Geçtiğimiz Ramazan ayında yaklaşık 240 bin kişiye iftar yemeği ve en az 3 bin-3 bin 500 aileye de gıda dağıtımı yaptık. Türkiye’de olan depremden dolayı ülkemize gelen depremzedelere de kaynak bularak aynı şekilde gıda yardımı yapıldı.”

“Olası bir felakete hazır olabilmek adına sürekli iletişim halindeyiz”

Yeterince Kızılay çadırımız var mıdır? Olası bir afet durumuna kurumunuz hazır mıdır?

‘’Kurumumuzun depolarında sürekli olarak çadır bulunmuyor. Şu anda elimizdeki çadırlar depreme yönelik değildir. Biz bunun çalışmasını yapıyoruz. Fakat bizden önceki dönemlerde elimize gelen çadırları Sivil Savunma’ya verdiler. Çünkü onların kabiliyetleri bizden daha yüksek. Biz bu konuda Türk Kızılay’ı ile işbirliği yapıyoruz. Çadırların sürekli depoda durması mümkün değildir. Çünkü sürekli havalandırma, bakım isteyen ve ömrü olan bir üründür. Türk Kızılayı ile bu konuda sürekli iletişim içerisindeyiz.

Kurumumuzun kan projesinin de tüm finansmanını Türk Kızılayı karşılamaktadır. Yakın zamanda bize tam donanımlı mobil ikram aracı hediye ettiler. Türk Kızılay’ından bütün destekleri alıyoruz. Olası bir felakete hazır olabilmek adına sürekli iletişim halindeyiz.’’

“Kriz büyüdükçe yardım kuruluşlarına olan ihtiyaçlar artacaktır”

Pandemiden sonra kurum olarak zor durumda kaldığınız bir durum oldu mu?

‘’Kurumumuza fazlasıyla ihtiyaç sahibinden müracaat geliyor. Biz burada çok çaresiz kalıyoruz. İnsanlar bizi devlet kurumu ile karıştırıyor. Biz gönüllü bir kuruluşuz. Ben burada herhangi bir maaş almıyorum. Hatta birçok gideri ben karşılıyorum. Bu noktada herkese cevap verememenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Çok güçlü, şeffaf, adil ve bütün ihtiyaçlara cevap verecek bir kurum olmak istiyoruz. Eğer, evi yanmış, ilaç veya gıda alamayan insanlara yardım edemiyorsak bir yerde bir sıkıntı vardır. Ülkedeki nüfus sayısı arttıkça ve kriz büyüdükçe yardım kuruluşlarına olan ihtiyaçlar çoğalacaktır. Burada bir kısır döngü vardır. Çünkü, otorite ve adalet olmayınca herkes kendi krallığını ilan ediyor. Dolayısıyla birçok sorunlarla karşılaşıyoruz. Kızılay gönüllüsü olan insanlar sürekli eleştiri alıyor ve geri çekilmek durumunda kalıyorlar. Bu bizim en büyük handikaplarımızdan biridir. Böyle bir ortamda maddi yardım toplama şansımız düşüyor. Kurum olarak böyle çıkmazlarımız da vardır.’’

 

 

Diğer Haberler

Başa dön tuşu