KıbrısManşet

Amca: “Çözüm denetimdir. Bir an önce tüm binalar elden geçmelidir”

KIBRIS ARENA-Deniz Gürgöze

Kıbrıs Türk Taşeronlar Birliği Başkanı Osman Amca, deprem ile ilgili bilirkişiler dışında yorum yapan kişilerin yorumlamalarının yanlış olduğuna dikkat çekerek, ‘’bu konuda uzmanlar konuşmalı, halkı endişe içerisine çekmeye gerek yok’’ ifadelerini kullandı.

AMCA: ‘’ÇÖZÜM, DENETİMDİR. BİR AN ÖNCE TÜM BİNLAR ELDEN GEÇMELİDİR’’

Amca, 1940 yılında Maraş bölgesinde deprem olduğunu ve şuan gördüğümüz Maraş’ın o  yıkıcı depremden sonra inşaa edildiğini, yaklaşık 50 yıldır betonarmelerin sıvanmamasına rağmen binaların halen ayakta olduğuna dikkat çekti.

Amca 1953 yılındaki Baf depremini hatırlatarak, 13 köyün tarihe karıştığı büyük depremde tüm binaların yıkıldığını ve Baf’ın daha sonra yeniden inşa edilerek depreme dayanıklı binalar yapıldığını belirtti. Amca, Baf’ın deprem kuşağında olmamasına rağmen hala ayakta olduğunu ve Baf’taki binaların en fazla iki katlı binalardan oluştuğunu vurguladı.

Amca konuşmasına şöyle devam etti; ‘’Biz de bu yaşanan olaylardan bir ders almalıyız. Kıbrıs Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği ve üniversitelerden her bölge için bir ekip kurulmalı ve devlet bunun finans bölümünü üstlenmelidir. Önce hastaneler, kamu binaları ve okullar olmak üzere ülkedeki bütün binalar kontrol edilmelidir. Yıkılacak olanlar yıkılmalı, güçlendirme gerekenler güçlendirilmelidir. O gün geldiğinde kimse keşke dememek için bu adımlar hızlıca atılmalıdır.’’

Amca, bilimin önemine dikkat çekerek KTMMO’daki mimar ve mühendislerin bilgileri doğrultusunda bu çalışmaların doğru şekilde yapılabileceğini söyledi.

Halkın tedirgin ve insanların psikolojilerinin darmadağın olduğunu dile getiren Amca konuşmasına şöyle devam etti, ‘’İnşaat veya mühendislikle alakası olmayanlar kişiler fikir yürüterek, insanların korkmasına sebep oluyor. Örneğin iki ayrı bina arasındaki dilatasyon dediğimiz birleşme yerini yıkıyorlar ve çatladı diyerek binaların içerisinde yaşayanların boş yere paniğe kapılmasını sağlıyorlar. İnsanlarımızın oturduğu evleri ve çocuklarımızın okullarının güvenli olduğunu bilirkişiler tarafından kaliteli, sağlam, depreme dayanıklı ve güvenli oldukları söylenmelidir. Halkın psikolojik rahatlamaya ihtiyacı var. KKTC’deki binalar son zamanlara kadar yüzde 300 garantili yapılıyordu. Belki zemin etüdü yapılmıyordu ama en azından bataklıklara ve dere yataklarına binalar yapılmıyordu. Şimdilerde teknoloji en yüksek seviyededir. Elimizin altında binanın zemin etüdü yapılıyor mu, hangi temel sistemine göre yapılması gerekiyor, hemen radyan temel veya kazık temeli mi istiyor bakılıyor mu, bunlar kontrol edilmelidir. Son günlerde sosyal medyada bir apartmanın yan yattığı dolaşıyor ve bunu gören herkes tedirgin. Annan Planı’ndan sonra bir patlama oldu ve her yere şuursuzca yangından mal kaçırırcasına binalar yapıldı. Bu binalar dere yataklarına, dağ yamaçlarına, kuma, kile, bataklığa yani nerede boş alan varsa oralara yapıldı ve bu binalarda binlerce insan yaşıyor. İskele Bölgesi çok hızlı gelişiyor. Bu binaların sağlam olup olmadığı kontrol edilmeli ama önceden kontrol edilmeli ve gerekirse sağlam olmayan bina yapanlar varsa ister taşeron ister müteahhit ister yapsatçı derhal lisansı iptal edilmelidir. Devir acıma devri değildir. Kıbrıs deprem kuşağı üzerinde yer aldığı biliniyorsa bizim acil tedbir almamız gerekiyor. Mesela Gönyeli’de derenin içerisine yapılan binaların kontrol testi ile karkas bittikten sonra yapılan test sayesinde betonun gücünün düşük olduğu tespit edildi ve karkas kırıcılarla günlerce kırılıp, oradan molozlar atılıp, bina tekrar yapıldı.’’

Binalarda en önemli şeyin temel ve karkas olduğuna vurgu yapan KTTB Başkanı Osman Amca, ‘’görünen yerlere en pahalı malzemeyi koyarak görsel zenginlik kazanırsınız ama en küçük aksilikte binanın temeli sağlam değilse yıkılır’’ dedi. Amca, çözümün denetimden geçtiğini ve denetimi KTMMO ve üniversitelerin yapması gerektiğini belirterek, hükümetin de bu kurumları organize ve finanse etmesi gerektiğini savundu.’’

Diğer Haberler

Başa dön tuşu