KıbrısManşet

Arıklı: O yazıyı kimler için yazdığım belli!

 Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, sosyal medya hesabından daha önce yazdığı yazıyı bu güne uyarlayarak  paylaştı . Arıklı “O günlerin psikolojisi ile yazılmış bana yakışmayan ağır bir yazıydı o yazı…

Oysa o yazıyı kimler için yazdığım belli…Şimdiki aklım olsa o yazıyı şöyle yazardım” ifadelerini kullandı.
Arıklı’nın paylaşımı  şöyle:
O YAZI…
Çeyrek asır önce, Kıbrıslı gazetesinde köşe yazarlığı yaparken, Avrupa gazetesinin köşe yazarları ile şiddetli bir polemiğe girmiştim. Karşılıklı olarak birbirimize ağır hakaretlere varan yazılar yazıyorduk.
O yazılardan birinde, Türkiyeye “işgalci”, Türk Ordusuna “işgal ordusu” diyen kişileri “Kiralık Beyin” olarak nitelendirmiş, ve elimde imkan olsa onlara ne yapmak istediğime dair bir yazı yazmıştım…
O günlerin psikolojisi ile yazılmış bana yakışmayan ağır bir yazıydı o yazı…
Yıllar sonra yazdığım yazı dolayısı ile bir kilo tatlı alarak Avrupa gazetesini ziyaret etmiş, başta Şener Levent olmak üzere gazete yazarlarına üzüntülerimi bildirmiştim…
Ne varki malum kesim ki, içlerinde Şener Levent ve ekibine benden daha ağır hakaret eden sol çevreler de var, o yazıyı her platformda önüme çıkarıp “Sen Kıbrıs Türklerine hakaret ettin. Bizleri hadım edecektin” gibi hezeyanlar kusuyorlar. Oysa o yazıyı kimler için yazdığım belli…
Geçelim,
Şimdiki aklım olsa o yazıyı şöyle yazardım;
Elimde imkan olsa, hergün TV lerde, sosyal medyada, web sitelerinde Türkiyeye “İşgalci”, Türk Ordusuna “işgal ordusu”, “Ayşe döktüğü kanda boğulacak” vs gibi sözlerle zehir kusan, sabah akşam KKTC ye hakaret eden kişileri; “Demokrasimizin gülleri” diye lanse eder, sarar sarmalardım.
Onlar için özel koruma kanunu çıkarır, dokunulmazlık verirdim mesela.
Memursa müdür, müdürse müsteşar yapar, en yüksek baremden emekli ederdim onları ki, ömür boyu KKTC ‘ye Ka-Ka-Te-Ce, Muz Cumhuriyeti, Banana Cumhuriyeti falan diyerek hakaret etsinler.
Bu devletin ayakta durması için her türlü fedakarlığı yapan Türkiye’ye, sınırlarımızı bekleyen Türk Ordusuna küfürler yağdıranları bir gerekçe ile maaşa bağlardım mesela…
Ve yine mesela siyasetçi ise, tanımadığı, hakaret ettiği inanmadığı devletin Meclisine Milletvekili yapardım onları. Hatta İktidara getirir, bakan, başbakan yapardım. Dün işgalci dediği Türkiye ile protokoller imzalamasını, eksilen bütçemiz için para istemesini görmemezlikten gelir, asla bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezdim.
Hatta inanmadığı bu devletin başına Cumhurbaşkanı yapardım onları. Seçildiklerinde, inanmadıkları bu devleti yaşatacaklarına dair Meclis kürsüsünde edecekleri yemine kesinlikle inanırdım…
Böylece harika bir demokrasimiz olduğunu dünya aleme ispat etmiş olurdum…

Diğer Haberler

Başa dön tuşu