Bayrak Radyo Televizyon Kurumu Çalışanları Sendikası (Bay-Sen) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Kanat, BRTK ile Bay-Sen arasında 17 Haziran 2020 tarihinde imzalanan Toplu İş Sözleşmesinin BRTK tarafından bütünü ile uygulanmadığını belirterek, “Çok uzun yıllardır kuruma hizmet veren emekçilerin hakları gasp edilmeye ve yönetim kurulu tarafından çalışanlara haksız ve kanunsuz işlem yapılmaya çalışılmaktadır” ifadelerini kullandı.
Bu durumum kabul edilebilir olmadığının altını çizen Kanat, “Bu nedenle Sendikamız tüm yolları denemiş birçok görüşme yapmış olmasına rağmen hiçbir şekilde olumlu bir yanıt alamadığı için eylem kararı almış ve uygulamıştır” değerlendirmesini yaptı.
Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan İbrahim Kanat, şunları kaydetti:
“BRTK Müdürü Sn. Meryem Özkurt tarafından yapılan açıklamada Sendikamızın yapmış olduğu hak arayışı “vandallık” olarak nitelendirilmiştir. Vandallık; bilerek ve isteyerek, kişiye ya da kamuya ait bir mala, araca ya da ürüne zarar verme eylemi olarak tanımlanmaktadır.
Sendika olarak hiçbir zaman kişi veya kamuya ait bir mala, araca yada ürüne zarar vermediğimiz gibi “Basın odası” programını da Anayasal hakkımızı kullanarak yayını yapmama kararı aldık. Buradaki eylemimiz vandallık olmayıp hakları gasp edilen çalışanlar için yapılan hak arayışıdır.
Hiçbir zaman haddimizi aşmadığımızı, Anayasa ve yasalar tarafından verilen hakları kullandığımızı ve kullanmaya devam edeceğimizi belirtir, sizleri yapmış olduğunuz açıklamalardan ötürü Sendikamız ve üyelerinin Anayasal ve yasal hakları ile ilgili bilgi sahibi olmaya davet ederiz.
Belirtmek isteriz ki; 17 Haziran 2020 tarihinde imzalamış olduğunuz Toplu İş Sözleşmesini uygulayacağınız güne kadar da değişik biçimlerde haklı talebimizi dile getireceğiz.
Yine BRTK Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Özer Kanlı tarafından yapılan açıklamada “ Sendika, Başbakan Tatar’a saygısızlık yaptı” şeklinde yaptığı açıklamayı hiçbir şekilde Kabul etmiyoruz. Buradan Sn. Özer Kanlı’ya hak arayışı için yapılan eylemlerin ne zamandan beridir saygısızlık olarak nitelendirildiğini sormak istiyoruz. Buradan da vurgulamak isteriz ki; yapmış olduğumuz eylem Sn. Başbakan Ersin Tatar’ın şahsına yönelik bir eylem değildir. Sn. Özer Kanlı yaşananların Sendikanın suçu olduğunu söylemiş ve Sendikayı suçlamıştır. Sn. Özer Kanlı belirtmek isteriz ki; Sendikal örgütlenme özgürlüğü temel insan hakları arasındadır. Demokrasi ve sosyal hukuk devleti ilkesinin temel unsurlarından birisi olup sendikamızı eylem kararı nedeni ile suçlamanız kabul edilebilir değildir.
Sizleri yapmış olduğunuz açıklamalardan ötürü Sendikamız ve üyelerinin Anayasal ve yasal hakları ile ilgili bilgi, sahibi olmaya davet ediyoruz.
Sendika olarak, uzun bir zamandır Sn. Özer Kanlı ve Sn. Meryem Özkurt tarafından yapılan tutum ve davranışlar ile baş etmeye çalışmaktayız. Şöyle ki; BRTK Yönetim Kurulu Başkanı ve BRTK Müdürü Toplu İş Sözleşmesinin 11. Maddesini öne sürerek yeni hizmet akdi imzalanması gerektiğini savunmaktadır. Burada ki 11. Madde çok açık bir şekilde ifade edilmiştir. 11. Madde aynen şöyledir; “İş sözleşmeli ve Kaşiyeli Hizmet Sözleşmeli personelin görev yeri ve koşulları ile maaş ve saat başı ücretleri, Kurum ile aralarında akdedilecek ikili sözleşmelerde belirtildiği gibidir.” Açıkça görülebileceği gibi ikili akitlerde belirtildiği gibidir ibaresi yer almaktadır. Kaldı ki ikili akitler iki ya da daha fazla kişi arasında kendi açık iradeleri ile yapılan ve koşullarına uyulması yasayla desteklenmiş olan hukukî işlemlerdir. 2014 yılında imzalanan akitlerde konulan kurallar arasında akit sonlandırılmadığı sürece yürürlüktedir ve her yıl Ocak ayında kendiliğinden yenilenmektedir.
Söz konusu 2014 yılında yapılan akitlerde bu yönde yasal kural bulunması halinde de BRTK Yönetimi sözleşmeli-akitli kaşiyeli olan personellere baskı veya zorlama yada iş ilişkisinin sonlandırılacağı tehdidi ile sözleşme imzalatamaz. Bu konuda ki tutumumuz ve sendikal mücadelemiz her zaman ayni yönde olmuştur ve bundan sonraki süreçte de ayni yönde olacaktır. Belirtmek isteriz ki; sözleşmeli akitli kaşiyeli personeller kurum yönetim kurulu tarafından hiçe sayılamaz ve keyfi davranışlara yeni sözleşme imzalatılması yönünde baskıya maruz bırakılamaz. Sözleşmeli, akitli kaşiyeli personellerin kurumda olmaması durumunda BRTK yayın yapabilecek ve hizmet verebilecek bir durumda olamaz bu hususların yönetim tarafından göz ardı edilmesi ve çalışanların haklarının bir kalemde silinmesi kabul edilebilir değildir. BRTK’nın yıllardır yarayan kanası olan Sözleşmeli – akitli kaşiyeli çalışanların sözleşmeleri siyasi malzeme haline getirilmekte ve bu çalışanlar Yönetim tarafından yapılan keyfi davranışlara maruz bırakılmaktadırlar.
BRTK Yönetim Kurulu tarafından yapılan haksız ve kanunsuz davranışlara karşı boyun eğmeyeceğimizi, personellerin haklarının siyasi malzeme haline gelmesine izin vermeyeceğimizi bu vesile ile kamuoyu ile paylaşırız”
(kıbrıspostası)
