Yurt dışında doktora yapmak için Polis Genel Müdürlüğü’ne sunduğu dilekçenin sahte olduğu iddia edilen, bu nedenle açığa alınarak aleyhine 13 dava getirilen Bekir Abatay’ın “sahte evrak düzenleme, tedavüle sürme, sahte davranışla kayıt temini ve sahte belgeyle başkasının karar almasını sağlama” suçlarından ağır cezaya havale edilmesine yönelik talep reddedildi.
Lefkoşa Kaza Mahkemesi Yargıcı Jale Ergüden, iddia makamının 10 yıl hapis gören 4 davanın ağır cezaya havale edilmesine yönelik talebiyle ilgili kararını açıkladı. Kararında sahte belgenin tanımını yapan yargıç, bir belgenin sahte olabilmesi için yalan beyan içermesi veya olmamış bir şeyi olmuş gibi gösterilmesi gerektiğini belirtti. Sanığın 12 Şubat 2013 tarihinde yurt dışında doktora yapmak için PGM’ye sunduğu dilekçenin incelendiğini kaydeden yargıç, dilekçede yalan beyan olmadığına, olmamış bir olayın olmuş gibi gösterilmediğine bulgu yaptı. Yargıç, iddia makamının tanıklarının da dilekçenin içeriğindeki bilgilerin yalan beyan olmadığını söylediğini aktardı. Yargıç, dilekçenin sahte olduğuna dair olgu bulunmadığına vurgu yaptı ve iddia makamının sanık aleyhine getirilen 4 davanın ağır ceza mahkemesine havale edilmesine yönelik talebini reddetti.
Ergüden, soruşturmayı yapan polis müfettişinin sanığın ağır ceza mahkemesi kapsamına giren davalardan beraat etmesi halinde diğer davalardan da beraat edeceğini söylediğini vurguladı.
Yargıç, Abatay’ın 4 davadan serbest kalmasına emir verirken, geriye kalan 9 davadan itham edilmesine emretti.
Ne olmuştu
PGM, 2013 yılında yurt dışında burslu doktora için münhal açmıştı. Münhal için 4 kriter belirlenmişti. Bu kriterlerden bir başvuru yapan şahsın yurt içi ve yurt dışında herhangi bir doktora programına kayıt olmaması yer alıyordu. Abatay’ın aynı doktora programına daha önce başvuru yaptığı, 12 gün sonra PGM münhal açınca ikinci kez başvuru yaptığı iddia edilmişti.
Abatay’ın ilk başvurusunu gizleyerek, PGM’ye sunduğu dilekçenin sahte olduğu öne sürülmüştü.
