Candaş ÖzerKıbrısManşet

Candaş Özer Yolcu yazdı: Gazeteci yazar, ne için yazar!

Bazı çıkar uşakları ki!

Sipariş usulü yazılarıyla ve ekran soytarılıklarıyla:

 “Namusluyu kavat, muhabbet tellallarını muhterem zevat”

diye ilan ederler.

Neden, nasıl ve ne karşılığı mı?

Çok mu şaşırttı ilk cümlem sizi?

Yok canım şoklanmayın!

Eşeğe makyaj yapıp saf kan İngiliz atı diye pazarlama yeteneğine sahip bu bizim gazeteciliğin gazcıları.. 

Dur bak kısaca anlatayım sana.

Yazan, niye yazar?

Benim için yazmak bir yaşam biçimi, rahatlama yöntemi, terapi stilidir.

Yazmak bir yetenek olduğu gibi, adamı ihya da edebilir, rüsva da.

Bir çok sebepten ötürü çok şey yazdım. Köşe yazısı, deneme, tiyatro oyunu, piyes, fıkra, makale, şiir, tez, biyografi, resmi yazılar, reklam ve metin yazarı olarak da çalıştım, hatta roman bile denedim.

Bir tek arzuhalcilik denemedim, yani arzu edileni yazmak istemedim.

Emeğimin karşılığı maaş hariç, kişisel siyasi çıkar adına gazetecilik yapıp, para karşılığı kalemşörlük yapmadım.

Radyo, tv, dergi, gazete ve vs her alanda proje ürettim.

Kalemimi kullanarak, kasten ve bilerek zerre haram lokma geçtiyse boğazımdan, gırtlak kanseri olayım.

Bu kadar net!!

Kurşun kalemle başladım yazmaya, kurşunlandı. Sonra tükenmez kalem, tüketildi.

Ardın sıra daktiloyla devam ettim yazmaya, mürekkep şeridi kurutuldu.

Elektronik daktiloya geçiş yaptım, elektriğini kestiler.

Masaüstü bilgisayarda bellek çöktü.

Dizüstü bilgisayarın pili ömrü bitti.

Sonra, Londra’daki dostum ve kız kardeşimin eşi eniştem Hüseyin, böyle olmaz deyip bir ıpad hediye etti.

Onu da kardeşlerimin çocukları iki veled mahvetti, helal olsun.

Ve en nihayet, şimdi, elimde kalan, ucuzundan cep telefonu klavyesinde yazar oldum yazılarımı.

Yazarsam, belki bazan okursun, şekillenirsin, varlığına bir şeyler katıp biçimlenirsin sanardım.

Çünkü okuduğum romanlar, öyküler, hikayeler, şiirler kısacası kitaplar besleyip eğitmişti beni.

Aşk için yazdım, ayrılıklar üzerine, toplum çıkarına, kitle menfaatine, kamu yararına yazdım ve lakin asla kişisel siyasi veya ticari menfaat uğruna yazmadım. 

Bizimle aynı mesleği yapıp, bizden ayrı gezegenlerde yaşayan uzaylı ve ayrıcalıklı gazetecilerden bahsedeyim biraz.

Ekranlarda, mangalda kül bırakmayan doğruluk abidesi külhanbeyi kesilirler.

Ağızlı Türkçeleriyle, bir köy kahvesinde afalanan cahil lafazanlara benzerler bu türler!

Yazıları, doğru Türkçe ile yazmayı becerseler bile. Yazılarındaki içerik, emelleriyle yanlış ve haram işlerin yalancılığını savunurlar.

Tv ekranlarında, web tvlerde izlerken onları. Vay be, işte adam gibi adam dersin.

Oysa kokoş bir madamın haysiyetli ve kibirli duruşuna erişemez hiç birinin zerresi.

Bu haramzade gazeteci bozuntuları ki!

Medya patronlarıyla birlikte siyasi/nakti kar, haksız kazanç, caba para, karşılıklı menfaat, beleşine para akışı, meccani rant, teberru nakit, çek ve senet uşaklarıdırlar.

Bu para yaverleri arzuhalciler ki:

İlla ki haramla edinilmiş Alaman veya İngiliz beygiriyle gezerler.

Yolsuzluklarla elde edilmiş müstakil konaklarda  yoksullara hakir bakışlarla yaşarlar.

Hediye edilmiş havana prosu içip, en pahalı İngiliz viskisiyle meyhane köşelerinde cabadan yer içerler.

Mesleğini soranlara en forslu duruşlarıyla gazeteciyim derler.

Mangal başında löpürdedirlerken haramı, solcusu Che tişörtüyle, sağcısı bayrakla siler kebap ateşinin harıyla terleyen kirli alın terlerini.

Bu küçük adada, dürüst gazetecilikten kazanılanla, içinde yaşadığınız konforlu lüks yaşam yaşanamaz ve idame ettirilemez, helal ekmek yenmez hanımlar ve beyler!!

Öyle olsaydı, en başarılı gazetecilik örneklerine ve başarılarına sahip olup, halkın çıkarlarını savunan bizim gibi gazeteciler kirada yaşayıp, japonların yaşlı katırlarına binip, ay sonuna sürünerek ulaşmazdı.

Kırk kanaat geçinmezdi!

Hadi itiraf edin:

Bir gazeteci, bir yazar, 500 bin nifusluk dar bir ada yarısında. Yazdıklarıyla, helal ve yasal yoldan zengin olmak için.

Şu küçücük üretim/tüketim ve reklam payına sahip bir adada ne, nasıl ve kim için yazarak mali sınıf atlar?

De hadi.

Dediğinin parasını, sizin hiç olmadığınız bir adamlıkla, toplum olarak ödeyeceğiz, söz.

Deyiverin hele?

Adanın bu kuzey parçasında, koftiden de olsa adam sıfatına girmek için, bir gazeteci, bir yazar ne ve kim için yazarak çağ atlar?

Diğer Haberler

Başa dön tuşu