Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu,Cenevre’deki Kıbrıs konulu gayrı resmi 5+1 görüşmeleriyle ilgili basın açıklaması yaptı.
Açıklamalarından satır başları:
Önerimizle yapılan gayrı resmi toplantı sona erdi. Amacı yeni bir müzakere süreci için ortak zemin arayışıdır. Sekreter hiç bir şeyin eskisi gibi olamayacağını ve yeni fikirlerle vizyon belirtmişti.
Tatar, eşit egemenlikle ilgili öneri yaptı Türkiye olarak destek verdik.
Rumlar hakimiyetçi zihniyet sürdürüyor.
İki toplum arasında değil iki devlet arasında müzakereler yapılmalı.
Güney Kıbrıs yeni bir vizyon getiremedi.
Anastasiadis, eşitlik verilirse devlette ortaklık işlevsel olmaz dedi. Egemen eşitlğe karşı çıktı. Türklerin, toplum olarak bile egemen eşit olamayacağını söyledi ve Guterresin önerilerini ret etti.
Kıbrıs Türklerinin eşitliğini koşullara bağladılar. Crans Montanadan kalınan yerden devam etmek istediler.
Dönüşümlü başkanlığı kabul etmeleri için kendilerini tatmin etmemiz gerektiğini söylediler. Ne olduğunu söyledik cevap veremediler.
Soru cevaplarda da samimi olmadıklarını gördük. Masayı kendilerinin devirdiğini herkese hatırlattık.
Anastasiadis’in verdiği belgeleri inkar etmeye çalıştı metinlerini önlerine koyduk.
2017 yılında federasyon deferini kapattığımızı muhataplara hatırlattık.
Gündemi değişmek için maraş ve ercanın BM kontrolüne mağusa limanının da AB kontrolüne verilmesini önerdi.
Hidrokarbon gelirlerini paylaşmak istemediğini gösterdi.
Yunanistan güvenlik konseyi kararlarının arkasına saklandı ve 50 yıldır sonuç alınamayan federasyonu savundu.
İngiltere orta yol bulunması için zemin yoklandı.
Müzakere başlatılması için ortak zemin bulunamadı.
Genel sekreter, gayrı resmi toplantılarla zemin yoklamaya devam edeceğini söyledi.
KKTC’nin egemen eşitliğe dayalı çözüm vizyonuna destek olacağız.
KKTC’nin bağımsızlığı ve egemenliğini savunmaya devam edeceğiz.
Egemen eşitliğe dayalı öneri kayıda geçirilmiştir. Tarihi bir adım atılmıştır.
Cenevreye veya Newyork’ta gayrı resmi toplantılar yapılabilir.
Kalıcı bir çözümden yanayız dayatmaları kabul etmiyoruz.
BM ve AB’den telkin ve baskılar gelecek. AB, Türkiye’yi tehdit edecek.
53 yıldır, Türk tarafı olarak çözümü desteklememize rağmen Rum tarafı ret etti. AB ve BM neden verdiği sözleri tutmadı.
Kararlı tutumumuzu sürdüreceğiz.
