Güneşköy bölgesinde büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık ile uğraşan Selda Dalkılınç, devletin verdiği teşviklerin yetersiz olduğunu kaydetti.
Röportaj: Su Üçüz
“20 yıldır sektörün içerisinde emek veriyorum”
Kaç yıldır bu sektörde hizmet vermektesiniz?
“20 yıldır bu sektörde hizmet vermekteyim. Çiftliğimizde küçükbaş ve büyükbaş hayvanlar bulunmaktadır. Sektöre 50 küçükbaş hayvan ile başladık ardından büyükbaş hayvanları da ekleyerek yolumuza devam ettik. Şu an çiftliğimizde 40-45 civarı küçükbaş, 52 tane de büyükbaş hayvanımız bulunmaktadır.”
“Otu bağlayıp balya diye bize satıyorlar”
Sizce ülkemizde hayvancılığın geldiği son durum nedir?
“Ülkemizde hayvancılığın geldiği son nokta kesinlikle iyi değildir. Son zamanlarda balya sıkıntısı çekiyoruz ve insanlarımız otu bağlayıp balya diye bize satıyor. Herkes hile ile birilerini kandırmaya çalışıyor. Yem fiyatları da günden güne artıyor, hem pahalı hem de yemin içerisindeki katkı maddeleri eksik. Devlet, yurtdışından balya getirilmesine ön ayak olmalıdır.”
“Yükselen döviz tüm sektörleri zorluyor ve etkiliyor”
Dövizin dalgalanması sizce hayvancıyı nasıl etkilemektedir?
“Dövizin dalgalanması bizi çok etkilemektedir ve alınan her şey döviz üzerinden hesaplanıp satılmaktadır. Yükselen döviz tüm sektörleri zorlamakta ve etkilemektedir. Ülkede denetim olmadığı için bu durumun düzeleceğini düşünmüyorum. Şu an da aldığımız malın yarısı vergidir, her şeyden önce verdiğimiz vergilerin kontrolü sağlanmalıdır.”
Küçükbaş hayvancılıkta sizce sorun var mıdır ? Varsa nedir?
“Çiftliğimizin bulunduğu çevrede tarlalar mevcuttur. Tarla sahipleri biçme işlemini tamamladıktan sonra hayvanları orada otlatmamız için bize izin veriyorlar ve çoğu çiftlik sahibi burada hayvanlarını otlatmaktadır. Böylelikle küçükbaş hayvanlarımızın besin ihtiyacını karşılamaktayız ve fazla gider olmadan kazanç sağlamaktayız.”
Devletin verdiği teşvikler sizce yeterli midir?
“Devletin verdiği teşvikler kesinlikle yeterli değildir ve memnun değiliz. Küçükbaş hayvanlarımızı tarlaya çıkarıyoruz, fakat büyükbaş hayvanlarımız kapalı kalıyor ve sadece yem yiyorlar. Bu durum maliyeti yükseltiyor. Şu an yemler çok pahalı ve bizi de olumsuz etkilemektedir.”
“Yurtdışından ithal edilen etin güvenilirlik düzeyinin düşük olduğunu düşünmekteyim”
Ülkemizde şu an da ithal et getirme konusu gündemdedir. Sizin bu konu hakkında düşünceleriniz nedir?
“Burada bulunan et bana göre yeterli olduğu için yurtdışından gelmesine gerek yoktur. Zaten ülkemizde, hayvan üretiminin maliyeti yeterince pahalı ve hayvancı yüksek düzeyde bir kazanç elde etmiyor. Yurtdışından gelecek olan et, buradaki et fiyatlarına oranla daha düşük olursa buradaki hayvancı etini satamayacak ve günün sonunda batacaktır. Ayrıca yurtdışından ithal edilen etin güvenilirlik düzeyinin düşük olduğunu düşünmekteyim.”
‘’Süt bedelleri yetersizdir’’
Süt bedelleri sizce hayvancı için yeterli bir fiyat mıdır?
“Süte biçilen değer kesinlikle yeterli değildir. Hayvancının güzel bir kazanç sağlaması için süt fiyatlarının arttırılması gerekmektedir. Aynı zamanda hayvancıya verilen süt paraları zamanında ödenmemektedir. Şu an da bile üç ödeme geriden gelmektedir ve bu durumdan hayvancılar zarar görmektedir.”
Hayvancılar Birliği’nin çalışmalarından memnun musunuz?
“Ben birlikten ve başkanımız Mustafa Naimoğulları’ndan çok memnunum. Her şeye yetişmeye ve destek vermeye gayret gösteriyor. Eğer bir sorun varsa hayvancıyı yanına alarak bakanlığa gidiyor ve sorunu çözmeye çalışıyor. Bundan dolayı başkanımızın hayvancı için çabası ve çalışmaları göz ardı edilemez.”
Hayvancılıkta karşılaştığınız en büyük sorun neydi?
“Bu sektördeki en büyük sorunlardan biri de sütlerin açık araçta taşındığı dönemde fabrikaya gidene kadar sıcaktan bozulması ve hayvancıya geri getirilmesiydi. Aynı zamanda özel günlerde de sütlerimiz alınmıyordu ve elimizde kalıyordu. Böylelikle yem ihtiyacının büyük bir kısmı kendi cebimizden karşılanıyordu. Önceleri hiç kazanç sağlayamıyorduk. Soğuk sisteme geçilmesi ile birlikte sorunumuz çözüldü.”
