KıbrısManşet

Dereliköylü: Muhtarlıkların belediyelere bağlanmasıyla güçleri azaldı

Akçay Muhtarı Uğur Dereliköylü bölgede yürütülen projelerden söz ederek sorunlara ve eksiklere değindi.

DERELİKÖYLÜ: “MUHTARLIKLARIN BELEDİYELERE BAĞLANMASIYLA GÜÇLERİ AZALDI’’

Redaksiyon: Növber GÜRTAY   Röportaj Muhabiri: Su ÜÇÜZ

“Amacımız kültürümüzü, gelenek ve göreneklerimizi geri getirmektir”

 “İpeğin Kuzey Kıbrıs’ta Yeniden Doğuşu” adında yeni bir proje hayata geçirdiniz. Fikir nasıl doğdu? Nasıl gelişti? Hayata nasıl geçirdiniz? Projenizi anlatabilir misiniz?

‘’İpek kozası yetiştiriciliği, Cumhurbaşkanımız Sn. Ersin Tatar’ın kıymetli eşi Sn. Sibel Tatar’ın projesiydi. Akçay’ı pilot köy olarak tespit ettiler. Biz de Akçay Muhtarlığı olarak seve seve yaparız dedik. İpek kozası yetiştiriciliğinde en önemli husus dut ağacıdır. İpek kurtların yumurtadan çıkışı, beslenmesi tamamen dut ağacı ile bağlantılıdır.

Köyümüzde ve civar köylerden dut ağaçlarını tespit ettik. İlk olarak Çatalköy, Beylerbeyi, Bostancı, Lefkoşa, Girne gibi bölgelerden bize yumurtalar geldi. Gelen yumurtaları besledik. Tamamen köy kadınlarının emeği ile ilk hasadı yapıldı. Sonra 40 bin yumurtanın Türkiye’den koza birlik gelişi ile beslemeye başladık. Günde 1 kamyon dut yaprağı gidiyordu. Gönüllülerin desteği ile kozaları besledik. Çok kısa zamanda da kozaları dokumaya başladık.

Münüse Dağgil ve Dervişe Çeliker Hanım tamamen doğal ürünlerle tasarımını yapıp renklendirdi. Daha sonrasını da ZAYDER iş birliği ile dikilmesi yapılıp lansmanı yapıldı. Yani kısacası dut yaprağının beslediği bir böcekten nerelere geldiğimizi, pahalı bir ürün olduğunu ve yapılabileceğini gösterdik. Amacımız kültürümüzü, gelenek ve göreneklerimizi geri getirmektir. Bu ürünlerin satılması ile de köy kadınlarına ek gelir sağlayarak kalkınmalarına yardım etmek en büyük hedefimiz arasındadır.

En sonunda da ürünü gördüğümüz zaman da yorgunluğunuzu unutursunuz. Dünyanın en pahalı ve güzel ipliğini çıkardık. Bundan dolayı da katkı koyan herkese de teşekkür ederim.”

 

 

 

 

 

 

 

 

Üzerinde çalıştığınız bir projeniz daha vardır. Ondan da bahseder misiniz?

‘’Birçok projeyi de hayata geçirmenin mutluluğunu taşıyorum. Proje hayata geçirmek en büyük mutluluklarımdan bir tanesidir. Ve tabi ki bu hayatta en önemli olan şeylerden biri de spordur.  Sağlığımız için ve gençlerimizin kötü alışkanlıklardan uzak durmasını sağlamak için uğraşıyoruz. Şu an bir spor kompleksi yapıyoruz. Kooperatif Merkez Bankası aracılığı ile atıl durumda olan bir yeri aldık. Orayı da “Mehmet Erge Spor Kompleksi Birkan Uzun Jimnastik Salonu” yapıyoruz. Jimnastik Federasyonu ile iş birliği içerisindeyiz. Jimnastik Federasyonu iş birliğinde, profesyonel hocalarımızın eşliğinde; kadınlarımıza yoga, pilates; çocuklarımıza bale, okçuluk ve masa tenisi kursları düzenleyeceğiz. Salonumuzun kafeteryası da olacak. Hep birlikte elimizden geldiğince toparlayıp hemen başlamak istiyoruz. Salonumuzu 2 ay içinde bitirmeyi hedefliyoruz. Mehmet Erge Spor Kompleksi Birkan Uzun Jimnastik Salonu, Jimnastik Federasyonumuz, Vakıflar İdaremizin ve  iş insanlarımızın katkısı ile oluyor. Merkezi hükümetten maalesef ki hiçbir destek görmüyoruz.

Spora ve sporcuya, spor faaliyetlerinin yapılacağı yere Spor Dairesi’nin, ve Spor Müdürlüğü’nün sahip çıkması gerekirken hiç sahip çıkmıyorlar. Sormuyorlar, aramıyorlar. Ancak bizler ne olursa olsun bu projeyi de bitirip; Akçay’a değil, bölgeye kazandırma hedefindeyiz. Gönül arzu eder ki dört dörtlük yapalım. İçerisinde merkezi ısıtma sistemleri olsun. Ancak öyle bir bütçemiz yoktur. Önemli olan üstü kapalı olması, sıcak ve  soğuk su verileceği sularının olmasıdır.”

“Güzel bir amaca hizmet etme yolundayız”

Bu proje hayata geçtiği zaman gelecek olanların nelere dikkat etmesi gerekmektedir? detay verir misiniz?

“Profesyonel hocalarımızın giderlerini karşılamak için fiyatlıdır. Ama tabi ki uçuk fiyatlar değil. Başkanımız Hasan Sapsızoğlu ile de bunu detaylıca konuştuk. Bir de kafeteryayı işletecek bir kadına istihdam yaratacağız. Genel harcamalar haricinde kalan parayı oranın idamesi için kullanacağız. Fiyatı uygun tutacağız. Köylerdeki insanların alım gücü çok düştü ve bizdeki düzen şehirlerdeki gibi olmayacak. Aslında baktığınızda güzel bir amaca hizmet etme yolundayız. Çocuklarımızı kötü alışkanlıklardan korumak ilk hedefimizdir. Biz bu işi para için yapmıyoruz. Para için yapacak olsaydık farklı davranırdık. İnsanlarımızın ekonomisini bozmadan katkı sağlamak istiyoruz. Bölgeye yeni bir soluk getirmek istiyoruz. İnanılmaz bir projedir. Bizlerin gayretiyle de hayata geçireceğiz.”

“Belediyeye bağlandıktan sonra muhtarların gücü azaldı”

Başta Akçay Muhtarlığı olmak üzere muhtarların sorunlarını ele alacak olursak neler söyleyeceksiniz? 

‘’Muhtarlar 2018 yılından sonra biraz daha değer buldu. Muhtarların görevi sadece mühür basmak değildir. Bundan önceki abilerimiz büyüklerimiz ellerinden geleni yapmıştır. Belediyeye bağlanmadan önce muhtarlar daha çok söze sahipti. Daha güçlüydüler ve gelirleri daha fazlaydı. Ancak belediyeye bağlandıktan sonra muhtarların gücü azaldı. Muhataralara bir mühürcü gözüyle bakıldı. Muhtarlar yasasını meclisten geçirmeyi planlıyoruz. Bununla ilgili çalışmalar yapılıyor. Sizin gibi değerli basın yayın organlarında bu konuyu öne çıkarmaya çalışıyoruz. Buna katkı koyan muhtarlarımıza da teşekkür ederiz. Şehir muhtarlıkları farklıdır. Köy muhtarlıkları gerek iş yapmak ve yürütmek için gerekse muhtarlık elektriğini gerekse için maddiyata ihtiyaç vardır. Muhtarlara verilen katkı payı azdır. Tabi ona da şükür diyoruz ama biz sosyal haklarımızı ve asgari ücreti almıyoruz. Sigortamız ihtiyat sandığımız yatırılmıyor. Bunları muhtarlar kendileri hep bireysel olarak yatırıyor. Bu yüzdendir ki siyaseti bir kenara bırakarak muhtarlara değer verilmesi gerekiyor. Muhtarlara siyaset gözüyle bakarlarsa yine aynı yerde saymaya devam ederiz. KKTC Muhtarlar Derneğinin ve yönetiminin büyük bir çalışma içinde olması gerekmektedir. Bir çalışma içinde olduklarını biliyorum. Bunu bekliyoruz. Muhtarların eli güçlendirilmeli ve maddi yönden de desteklenmelidir diye düşünüyorum.’’

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

“Dengeli büyüme çok önemlidir”

Bölgesel kalkınma ile ilgili neler söylemek istersiniz?

‘’Bizim bölgemizde bir çok köyümüz kalkınmış durumdadır. İmar planına uygun, doğayı bozmadan ve toprağı katletmeden kalkınmak istiyoruz. Kırmızı toprağın üzerine evlerin yapılmasına karşıyız. Her köşede 10 katlı bina istemiyoruz. Sahil şeritlerinin toparlanması gerekiyor. Bu bölgeler gerçekten yatırım istiyor. Bu yatırım kelimesi bina anlamında gelmesin. İş sahaları bakımından konuşuyorum. Mesela bizde hiç fabrika yoktur. Bölgeye istihdam sağlamamız gerekiyor. Dengeli büyüme çok önemlidir. Güzel binaların doğanın eski dokunuşunu da bozmadan yapımına karşı değiliz. Bölgenin bu şekil kalkınması gerektiğine inanıyorum.’’

 

 

 

 

 

Diğer Haberler

Başa dön tuşu