Kıbrıs-Arena-Özel Haber -Su Üçüz
Kıbrıs Ağaç Ev Mobilya İmalat Satış LTD direktörü Ali Güngör yürüttüğü çalışmalarını anlatarak, ahşap sektörünü İnşaat Gazetesi için değerlendirdi.
ALİ GÜNGÖR: “AHŞAP EVLER DEPREMDEN ETKİLENMEZ”
Kıbrıs Ağaç Ev Mobilya İmalat Satış LTD direktörü Ali Güngör ahşap evlere çocukluk yıllarından beri merak duyduğunu söyleyerek, küçük yaşlarından itibaren bu meslekle uğraştığını ifade etti.
Ahşap evlerdeki rekabet edebilirlik durumu nedir?
“Bu sektörde ne yazık ki çok sahte ustalar vardır. Ben işimi çok iyi yapıyorum. Gününde teslim ediyorum. Sağlam yapıyorum. Dolayısıyla 20 yıldır ahşap ev yaptıracak olanlar bana geliyor. Maliyetleri neredeyse Türkiye fiyatlarında olmasına rağmen ne yazık ki piyasada bu işi doğru dürüst yapan biri yok. İnsanları dolandırıyorlar. Bu evlerin yapımının kolay olduğunu sanıyorlar. İşin içine girdiklerinde kolay olmadığını anlıyorlar.”
“Ahşap konusunda toplum yeterli bilgiye sahip değil”
Hammadde sıkıntısı var mı? Nereden tedarik ediyorsunuz? Maliyetleri pahalı mı? Hangi ağaç kullanıyorsunuz ve ömrü ne kadardır?
“Benim hammadde sıkıntım yok. Kullandığım malzemeleri Türkiye’den getiriyorum. Normalde bu ağaçların ana vatanı Rusya, Ukrayna, Finlandiya, Romanya’dır. Çam ağacı kullanılmaktadır. Ahşap konusunda toplum yeterli bilgiye sahip değildir. Dünyada zaman aşımından dolayı deforme olmayan tek ürün ağaçtır. Dünyada çürümeyen tek şey de ağaçtır. Ağaç çürümez, ağaç kurtlanır. Eğer kurtlanmaya karşı önlemini alırsanız elektrik direği gibi 500 sene toprakta durur ve hiçbir şey olmaz. Mesela halkın yanlış bildiği bir şey daha var. Ahşabın bakımı zordur diyorlar. Halbuki bakımı en kolay olan şey de yine ahşaptır. Bakımını usule uygun olsun hiçbir şey olmaz.“
Peki, son günlerde üzücü bir olay yaşadık. Ve çok zor günler geçiriyoruz. Ahşap evlerin depreme dayanıklılık durumu nedir?
“Bu konuda abartmadan diyebilirim ki en şiddetli bir deprem bile olsa ahşap evlere hiçbir şey olmaz. Sebebi de şudur. Ben ahşap evleri taşırken 70-80 km hızla gidiyorum. Yeri gelir frene basıyorum, yeri geliyor çukura düşüyorum, yani bir 20 şiddetinde depremle gidiyorlar. Bu evlerin depremden kırılma yeri yok. İmkân ihtimal yoktur.“
Özellikle deprem felaketinden sonra insanlar ahşap, prefabrik ve çelik evlere yöneldiler. Bu evlerin depremle olan ilişkisine yönelik ne söyleyebilirsiniz?
“Ahşabın insan psikolojisine ve sağlığına müthiş bir faydası var. Ahşap evler bir kere nem yapmaz ve rutubet çekmez. Eve gittiniz zaman klima açtığınızı ve evin içi soğuduğunu düşünün. Kapattığınız zaman o soğuk hava uzun süre evin içinde dayanmaktadır. Deprem kısmına gelince, depremden etkilenme söz konusu değildir. Kutu gibi bir şey. Ahşap sadece esner. Rüzgârın emiş gücü, vuruş gücünden fazladır. Mesela bu evlerin yıkılabilmesi için 180 km rüzgâr olması gerekmektedir. O da kasırgadır. Ama bu adada kaydedilen rüzgar hızı 76 km’dir. Bu kasırga bile olsa evi kutu gibi yine düşecek olursak parçalanma riski hiç yoktur.”
“Ülkenin iklim koşullarına dayanıklı kızıl çamdır”
Ülkemiz çok sıcaktır. Bu evler ülkenin iklim koşullarına göre mi yapılıyor?
“Ahşap işleyen mobilyacıların hiçbiri bu ülkede hangi çam ağacını kullanacağını bilmiyor. Bu ülkede bulunan en çok çam cinsi, kızıl çamdır. Yani bu ülke iklimine en dayanıklı çam da kızıl çamdır. Bu yüzden ben bütün çam ağaçlarımı Adana, Antalya, Hatay, Mersin ve Akdeniz bölgesinden getiriyorum. En güzel kızıl çam ailesi oralarda yetişiyor. Oradan gelen çam buradaki güneşe ve yağmura fazla tepki göstermiyor. Zaten farklı iklim koşullarında yetişen bir ağacı farklı bir iklime getirip de ev yapamazsınız. Ağaç binlerce çatlak atar ve asla uzun ömürlü olmaz. Buradaki eski evleri biliyorsunuzdur. 1974 öncesi evlerin tavanlarında yatay sütun gibi ağaçlar (mertek) kullanılmıştır. İşte bu ağaçlar kızıl çamdır.”
Ülkemizde yangın olma olasılığı yüksektir. Bu ahşap evleri yapacak olanlar ne gibi önlemler almalıdır?
“Ahşap evi yüzde yüz yangına karşı önleyecek teknoloji vardır. Çok da basittir. Mesela bir aracın ahşap eve göre yanma olasılığı 100 bin kat daha fazladır. Piknik yaparken bile 2 odunu yakmak için bile yarım saat uğraşıyorsunuz. Ahşabın alevlenmesi zordur. Alevi aldıktan sonra büyüyor. Düşünün ki bir yangın oldu, araba gibi 15 dakikada eriyip gitmez. Günler ister. Bu evlerin arasında duvar boşlukları vardır. İsteyen müşterilerimize bu yangın basınç hortumunu bütün eve döşüyoruz. Bu hortum ev yangın aldığı zaman 80 derecede patlayıp basınç verdiği zaman bütün yangını söndürüyor. Artık böyle şeyler sorun değildir. Beton ev bile yandığı zaman zararı ahşabın verdiği zararın 2 kat fazlasıdır.”
Türkiye’de şu anda ahşap eve rağbet oldukça fazla. Buradaki durumlar nedir? Özellikle son olaydan sonra rağbet gördünüz mü?
‘’Bu olaydan sonra talep gelmedi. Maalesef Türkiye halkı bu konuda çok daha bilinçli ve Türkiye’de inanılmaz derecede bir patlama yaşandı. Ahşaba muazzam bir istek var, inanılmaz bir yönelim var. Benim meslektaşlarım vardır. Onlara müşteri gittiği zaman ahşap ev bilincinde gidiyor. Ama bana geldikleri zaman ahşap kaça mal olur, konteyner kaça mal olur, betonla kaça mal olur? Gibi öncelikle güvenliğin yerine fiyatını soruyorlar. Sen ahşap alıyorsun ve konteynerle yan yana koyup bana fiyat soruyorsun. Konteyner mantığı nedir? Kimyasal.. Ahşep ise yüzde yüz doğal ve doğadan elde ediliyor. Ayrıca ahşap evlerde korkunç bir işçilik vardır. Her santimetresinde emek vardır. Ayrıca konteyner evler 2 günde biterken, ahşap evler bir ayda biter. İnsanlar bilinçsiz geldikleri için vakit de kaybediyoruz. Oturuyoruz insanlara bunu detaylı şekilde anlatıyoruz. Ondan sonra insanların aklına yatıyor.”
“Ahşabı sevmeleri için adım atmamız şart”
Ahşap sektöründeki son durum nedir?
“Ahşap sektörü yerlerde sürünüyor. Ben çocuklarıma bir gelecek bırakmak istiyorum. Kendi zevkim için bu işi yapıyorum. Yani mutfak sektörüne geçsem daha çok para kazanacağım. O derece durumlar kötü diyebilirim. Benim bu kadar merakım olmasa şimdiye kadar bu işi çoktan bırakmıştım. Aslında burada öz eleştiri de yapmam gerekir. Ben kendi reklamımı yapmıyorum. Belki de bu yüzden de biraz geri planda kalmış olabilirim. Diğer firmalara bakıyorum. Dehşet reklam yapıyorlar ve insanların gözüne sokuyorlar. Ben bu kısmı beceremiyor olabilirim. Sistemde içişleri ve dışişleri vardır. Kimseye de güvenemiyorum burayı bırakıp dışarı işlere gitmeye kıyamıyorum. Ahşabı sevmeleri için adım atmamız şart. İnşallah bu saatten sonra bunu gerçekleştiririm.”
