KıbrısManşet

Güngördü: Planlı belediyecilik için kentin nüfusunun belli olması şarttır

Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü Girne’nin daha yaşanabilir olması için yaptıklarını ve yapılması gerekenleri KIBRIS-ARENA’ya anlattı.

Ropörtaj: Deniz Gürgöze

 Girne ülkemizin en önemli turistik kentindir. Beş yıldızlı otelleri, tarihi dokusu, muhteşem denizi ve üniversiteleri ile KKTC’nin göz bebeği bir kenttir Girne. Özellikle 2004 yılından itibaren hızla artan nüfusuna paralel çarpık yapılaşma da Girne’de göze çarpan en önemli unsurlar arasında yer alıyor.

Başkan Güngördü,  planlı belediyeciliğe dikkat çekerek, bunun için kent nüfusunun belli olması gerekliliğine vurgu yaptı.

1974 ÖNCESİ VE SONRASI GİRNE

Girne’yi nasıl tanımlarsınız?

“Girne’yi aslında iki şekilde tanımlamak lazım. Bir tanesi 1974 öncesi olan küçük, şirin bir balıkçı kasabasıdır. O dönemde şehirde Dome Hotel’den başka ciddi bir yatak kapasitesi yoktu. Diğer Girne’den bahsedecek olursak 1974 Barış Harekâtından sonra şehir, öncelikle Türkiye açısından bir cazibe merkezi haline geldi. Bunun elbette çeşitli nedenleri vardır. En önemlileri ise yatırım amaçlıydı. Önce bankalar açıldı, ardından yatırımlar başladı ve bu da karşılıklı etkileşime neden oldu. Örneğin Türkiye’de Özal Hükümeti döneminden önce  Bavul Turizminin merkezi Girne idi. Bavul ticaretleri yeni iş yerlerinin açılmasına neden oldu. Ardından iş insanı Asil Nadir’in yatırımları söz konusu oldu. Dolayısıyla 1974 ile 1990 yılları arasında şehir büyük bir cazibe merkezi haline geldi. Talepler ile birlikte yapılaşma da artmış oldu.

 Daha sonra Girne’de bir apartmanda faaliyete geçen Girne Amerikan Üniversitesi zamanla bir üniversite kampüsüne dönüştü. Sadece GAÜ’nün öğrenci sayısının o dönemlerde bile 15 bini aştığını biliyoruz.

KAMUSAL SORUNLAR ARTTI

Peki bu gelişme Girne’yi olumlu olduğu kadar olumsuz da etkiledi değil mi? 

“Evet, ileriye dönük ciddi ön görülerde bulunulmadığı veya yeteri kadar yapılmadığı için ilerleyen yıllarda Belediyelerin yaşadığı kamusal sorunlar da arttı. Yani daha geniş yollar, daha büyük oto parklar planlanmadı. Bunun yanında kamuya hizmet verecek binaların yer seçimi gibi sorunlar yaşanıyor. Mahkemeler, Girne Devlet Hastanesi, Tapu Dairesi, Sosyal Sigortalar, Savcılık, Tarım Dairesi, Orman Dairesi, Veteriner Dairesi, Milli Arşiv hep aynı alanda yer alıyor. Bu da o bölgede ciddi bir yoğunluğa neden oluyor. Yani eski Belediye binası ile Yeni Liman çemberi arasında çok ciddi bir yoğunluk var.

 Elektrik Kurumu’nun yeri 1974 yılından beri hiç değişmedi ki bu da önemli bir sorundur. Şehir merkezinin tam orasında olması nedeniyle hem hizmet hem de oto park açısından ciddi sorun yaşanıyor. Yani kamusal alanda yeni bir açılım yapılamadı.”

PLANLI BELEDİYECİLİK İÇİN KENTİN NÜFUSUNUN BELLİ OLMASI ŞARTTIR

Ciddi anlamda yapılaşma ne zaman başladı?

“Ciddi anlamda yapılaşma 1990-93 yılları arasında oldu. 1992-93 yılları arasında bu hızlı yapılaşmanın önüne geçilmesi için Belediye Şehir Planlamayla birlikte Emirnameler dönemini başlattı. 1993 önce Girne Antik Liman ve çevresi ile Eski Girne çevresinde koruma planları yapıldı. 1993 yılında ilk kez birinci Beyaz Bölge Emirnamesi yayımlandı. Bu emirnameler gerek politik gerekse teknik nedenlerle ya da ihtiyaçtan dolayı değişime uğradı. Böylece yirmiye yakın emirname çıktı. Daha sonra bu emirname örnekleri kentin yakınlarındaki diğer belediyelere de örnek oldu. 1993 yılından 2010 yılına kadar Girne’de konut amaçlı gelişmeler üç kat ile sınırlandırılmıştı. Şehir içindeki bu uygulama çok doğru bir tercihti. Kısaca şehir içerisinde planlı belediyecilik için kentin nüfusunun belli olması şarttır. Belediyemizin bu konuda çalışmaları sürmektedir.”

Peki daha sonra ne oldu da çok katlı yapılaşma başladı?

“17 yılın sonunda merkezi hükümet ani bir karar ile Şehir Planlama Dairesi ile birlikte Girne için 10 katlı binalara izin vermeye başladı. Bu yapılaşma şehirde var olan yoğunluğun daha da artmasına neden oldu. O dönemdeki Belediye ise bu karar karşısında ciddi bir tedbir almadı ve yasal yola başvurmadı.”

İMAR PLANI ÇALIŞMASI

Yüksek İdare Mahkemesine başvurulabilir miydi? Bu süreç nasıl devam etti?

“Evet, bu yapılabilirdi. Çünkü kentteki önemli bir değişiklik kent halkına sorulmadan yapılamaz. Biz 2014 yılında göreve geldiğimizde ilk olarak bu soruna nasıl çözüm bulabiliriz diye araştırma yaptık. Şehir Planlama Dairesi ile görüşmelerimiz oldu ve protokoller yaptık. Böylece her türlü masrafın Girne Belediyesi tarafından karşılanacağı bir İmar Planı çalışmasına başladık. Şubat 2018’de çalışmalarımızı sonuçlandırdık. Çalışmalarımızda üzerinde durduğumuz en önemli konular daha kaliteli bir turizm, daha yaşanabilir bir çevre, kişi başına düşen metre kare yeşil alan miktarının artırılması ve bu kenti ziyaret eden insanların memnuniyetini artırmaktı. Bu arada 1993’den 2018’e kadar gerek şehir merkezinde gerekse şehrin çevresinde beş yıldızlı oteller faaliyete geçti. Bu oteller Casino Turizmini tetikledi ve kentteki yoğunluk birkaç kat arttı. Çünkü yeni bir otel demek o otelde en az 500 kişinin çalışması demektir. Bunların sadece 150’sinin yurt dışından geldiğini kabul etsek 150 konuta ihtiyaç olacak.  Gelenlerin aileleri, çocukları var. Araba ihtiyaçları, okul gereksinimleri, hastane, gıda vb. ihtiyaçları var. Yani bütün bunlar okullarda, hastanelerde, yollarda, alışveriş merkezlerinde yoğunluk demektir. Polis gücümüz artan nüfus karşısında zorlanırken, Belediye personel sayısını buna paralel düzenleyemedi.”

GİRNE-ÇATALKÖY İMAR PLANI

 Bütün bunların sonucunun şehre yansıması nasıl oldu?

“Bu gelişmeler Girne’yi kaotik bir durumun içine çekti. Şubat 2017’nin ortasında Girne Belediye Meclisi ve Çatalköy Belediye Meclisi ortak toplantı yaparak Girne-Çatalköy İmar Planı için adım attık ve 2018’de sonlandırdık. Bu girişimdeki esas amacımız yeni otellerden dolayı büyük bir yapılaşma tehdidi altındaki Çatalköy’de yoğunluğu azaltmaktı.  Çatalköy’ü kanalizasyon, içme suyu altyapısı, oto park gibi sorunlar bekliyordu.”

Ortak çalışmanın esas amacı neydi?

“Buradaki esas amaç 10 katlı binaları beşe indirmekti ki bunu başardık. Bunun yanında yine bu plan bölgesi içinde 2018-2038 yılları arasında yani 20 yılda yeni beş yıldızlı otel ve casino ile üniversite kurulmayacak. Yani Girne ve Çatalköy’e yoğunluk getirecek ticari kuruluşlara yeni izin verilmeyecek. Mevcut tesisler ise kapasitelerini, ihtiyaçları doğrultusunda ancak yüze 10 büyütebilirler. Bu bölgede rantın yüksek olması nedeniyle zor bir süreç yaşadık. Elimizde raporlar var o dönemde kişi başına düşen yeşil alan miktarı şehir merkezinde 3.6 metre kareydi. Bu dünyada kabul edilebilir bir oran değil. Az gelişmiş ülkelerde bile bu 10-12 metre karedir. Avusturya gibi ülkelerde bu oran kişi başına 40 metre karedir. Bu ciddi bir teknik sorundu. Şehircilik bilimine inandığımız için bu doğrultuda çalımlar yaptık. Güzel otellerin olmasını ben de isterim ama şehrin kapasitesini de düşünmek lazım.

 Biz öğrencilerin şehrimizde barınmasını elbette isteriz ama örnek verecek olursam şehirdeki rahatlama öğrencilerin tatile gittiği süreçte bile fark edilir. Şu anda öğrenci sayısında bir artış söz konusu değildir. Trafikteki yoğunluk ise yeni yol yapılamamasından kaynaklanıyor. Alsancak istikametinde rahatız ama doğuda çevre yolu olmadığı için sıkıntı var.”

TURİZMDE ÇEŞİTLENDİRME

Bundan sonra Girne için ne yapılmalıdır?

“Girne turizm açısından bir cazibe merkezidir ve turizmi çeşitlendirmek gerekir. Bizim Girne’ye yatırım yapmak isteyenlere kapımız her zaman açıktır. Ancak her otel beş yıldızlı olacak diye bir anlayışa da sıcak bakmıyorum. Güzel denizimiz ve sahillerimiz var. Bölgemizin gezilecek birçok güzel yeri var. Yoksa Avrupa’dan gelen turist 20-25 katlı gökdelenleri kendi ülkesinde de görür. Kervansaray Halk Plajımızı geliştirdik, bunun yanında 40 yıla yakın bir süredir atıl durumdaki Antis bölgesindeki plajı da düzenledik. Böylece insanların nefes aldığı iki güzel mekân oluşturduk. Şimdi hedefimiz Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından bize kiralanan 58 bin metre karelik alanı kent yaşamına katmaktır. Bu alanı etap etap halkın hizmetine sunacağız.  Turizmin çeşitlendirilmesindeki kastım yat ve yelkenlilerin konaklaması ile bunlarla gezintiler, deniz sporları, paraşütle atlamalar, eko turizm, sağlık turizmi  ve inanç turizmine yönelik gelişmelerdir. Bize özgü ürünlerimizi ambalajlayarak turiste sunabiliriz. Onların bağlarda bahçelerde ürün toplamalarını sağlayabiliriz. Dağlarımızda ovalarımızda yetişen bitkileri turiste sunabiliriz. Böylece kültürümüzü pazarlamış oluruz. Biz bunu Girne Belediyesi olarak yaptık.”

REKLAM TABELALARI SORUNU ÇÖZÜLÜYOR

Reklam tabelaları ile ilgili sorun yaşanıyor mu?

“Evet reklam tabelaları ile ilgili görsel kirlilik yaşanıyordu. 5 Mart 2020’de yeni reklam tüzüğünü hayata geçirdik. Şu anda Girne Belediyesi’nin 33 sayfalık reklam tüzüğü var. Reklam panoları koruma bölgesine, şehir merkezine ve çok katlı binalara göre çeşitlendirildi. İş yeri açacak olanları bu konuda bilgilendiriyoruz. Amacımız görsel kirliliğin önüne geçerek kısa zamanda  istediğimiz görsel sonuca ulaşmaktır.”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu