KıbrısManşet

Gürcafer: “3 kuruş için memleketi sattılar”

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer Haber Kıbrıs’ta 5. Gün Programı’nda Selda İçer’in sorularını yanıtladı, önemli açıklamalarda bulundu.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, ülkede yabancılara mal satışı ve yabancı yap-satçılar konusunu değerlendirdi “Önlem alınmazsa KKTC cehenneme çevrilebilir” uyarısında bulundu.

Ülkede yapılaşmanın bir plan-program çerçevesinde yapılmamasından yakınan Gürcafer, KTİMB olarak yabancılara mal satışlarında yasal düzenleme getirilmesini istediklerini söyledi.

Ülkeye yerleşik olarak gelen yabancıların ekonomiye bir katkısı olmadığının altını çizen Gürcafer “Yatırım iklimini yakaladık, ancak bunu doğru ve planlı bir şekilde geliştirebilirsek  ülkeyi cennete dönüştürürüz. Ancak doğru geliştiremezsek ve bu ülkeyi ‘sorma gir hanı’ gibi bırakırsak cehenneme dönüştürürüz” ifadelerini kullandı.

Cafer Gürcafer, “ Ülkede bir kalkınma planı yok. Örneğin Malta’da, Güney Kıbrıs’ta 2040 yılına kadar konmuş hedefler var. Nereye ne yapılacak bellidir. Her şey planlanmıştır. Ancak bizim ülkemizde bu yok. Bizi ihtiyacın ne olduğunu bilmiyoruz” diyerek,  KKTC için hazırlanacak yeni 5 yıllık kalkınma planının makro düzeyde yapılacak tespitlerden ibaret olacaksa hayat bulamayacağını, ‘neyin nasıl hayata geçirileceğinin de çalışılması gerektiğini söyledi.

Başkan Gürcafer, yalnızca yapılması gerekenlerin tespit edilerek bir yere yazılmasının ülkeyi  bir yere götüremeyeceğini, tozlu rafların, dolapların bir sürü hayat bulmamış kalkınma planıyla dolu olduğunu belirtti.

“Ülkeye getirisi olmayan yabancılar için önlem alınmalı”

Ülkede iki tür mal alan yabancı olduğuna dikkat çeken Cafer Gürcafer şöyle devam etti; “ Birinci örnek, emekliliğini geçirmek için gelip bir ev alır ya da, aldığı evi kendi kalmadığı dönemlerde kiralar. Kendi ülkesinden buraya turist gelir. Bundan kimsenin bir rahatsızlığı yok. İkinci örnekte ise, tası tarağı toplayıp burada yaşamaya gelen kesimdir. Bunu kontrol eden bir mekanizmamız yok. Bizde rahatsızlığa neden olan ve ülkeye hiçbir faydası da olmayan, tam tersine zararı olan ikinci tip alıcıdır. Bizim bunun önüne geçmemiz gerekiyor”.

“3 kuruş için memleketi sattılar”

Yabancı yap-satcıların ülkedeki durumunu da sert bir dille eleştiren Cafer Gürcafer, “ Bir yabancı ülkemizde bir şirket kuruyor yap-sat yapmaya başlıyor. Bizim avukatlarımız, muhasebecilerimiz, emlakçılarımız, müteahhitlerimiz 3 kuruş komisyon alacak diye bu memleketi sattı, bunlara el ayak oldu. Sözleşmeyle mal satımından rakamları saptayamıyoruz. Yabancılar yap – sat yapmaya başladı. Kendi ülkesinden gelen alıcılara ‘Evi bizden alacaksınız onlardan alamazsınız’ demeye başladılar. Uzun vadede bunun bizim ülkemize bir faydasının olmadığı görüldü. Bölgesel olarak yabancıya satışlarda kısıtlama gelmeli. Biz bunu istiyoruz. Biz konut stratejisi de, pazar stratejisi de istiyoruz” dedi.

“Bu ülke ya cennet olacak ya da cehennem”

Ülkede bir yatırım iklimi yakalandığına işaret eden Cafer Gürcafer, “Bunun doğru ve planlı bir şekilde geliştirilmesi halinde bu ülkeyi cennete dönüştürürüz. Doğru geliştiremezsek ve bu ülkeyi ‘sorma gir hanı’ gibi bırakırsak, ülkeyi cehenneme dönüştürürüz. Bu konuda hazırlanan yasa tasarısının çok kapsamlı olması gerekiyor” şeklinde konuştu.

Yabancı sermayenin faaliyet alanının çok ciddi biçimde çalışılması gerektiğini ifade eden Gürcafer, bir yönetim ülkeye yabancı sermaye davet ederken, o sermayeden bir toplumsal fayda elde etmeyi amaçladığını ancak bizde öyle olmadığına işaret etti.

“Turist” ile “yerleşme amaçlı” geleni ayırmalıyız

“ Bizler ülkemize yelen yatırımcıdan yeni istihdam alanı yaratmasını bekleriz. Örneğin, ODTÜ gibi, örneğin yeni bir otel yatırımı gibi. Bunlar yeni istihdam yaratır ve bizler bu tip yatırımcı arzu ediyoruz. Ancak bu tip olmayan çok sayıda yabancı yatırımcı var. Yabancı sermaye ile ilgili ciddi bir tanımlama yapmamız gerekiyor ki kurallarımızı koyalım”diyen Cafer Gürcafer, ülkeye yerleşme hakkıyla ilgili de ciddi tanımlama yapıp yasal düzenlemeye gidilmesini talep etti.

Gürcafer, “turist” ile “yerleşme amaçlı geleni” bir birinden ayırmak gerektiğini; birçok ülkenin yerleşme izni kurallarının çok ağır olmasına karşın bizde gelen işçiye dahi yerleşme izni verildiğini ve ailesini getirmesine de onay verildiğine vurgu yaptı.

Son 6 ay içerisinde sözleşme ile arazi alımlarında ciddi bir artış olduğuna işaret eden Gürcafer,  özellikle Mesarya’da tarımsal bölgeden 10 binlerce dönüm arazi satıldığını, süratle önlem alınmazsa ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya kalınacağını söyledi.

HABERKIBRIS

Diğer Haberler

Başa dön tuşu