KıbrısManşet

Gürel: “Organ nakli teşvik edilmeli”

Kemal Saraçoğlu Vakıf Koordinatör Yardımcısı Suzan Gürel vakfın çalışmalarından bahsederek sorunlara değindi.

Kemal Saraçoğlu Vakıf Koordinatör Yardımcısı Suzan Gürel vakfın çalışmalarından bahsederek sorunlara değindi.

Redaksiyon: Növber GÜRTAY   Röportaj Muhabiri: Su ÜÇÜZ

“Kanser teşhisi konmuş çocuklara ve ailelerine maddi manevi her türlü desteği sağlıyoruz”

Sizi kısaca tanıya bilir miyiz? Vakıfınızın yürüttüğü çalışmalardan bahseder misiniz?

“9 yıldır profesyonel olarak Kemal Saraçoğlu Vakfı’nda görev almaktayım. 2001 yılında kurulmuş bir vakıftır. Kemal Saraçoğlu’nu kanserden kaybettikten sonra babasının öncülüğünde 72 kurucu üyeyle kurulmuş bir hayır kurumudur. Kanser teşhisi konmuş çocuklara ve ailelerine maddi manevi her türlü desteği sağlıyoruz. Vakfın ilk kurulduğu zamandan bugüne yaptığı yardımlar gittikçe artmaktadır. Daha da önemlisi sadece kanser teşhisi konmuş çocuk ve ailelere maddi manevi yardım yapmıyoruz. Aynı zamanda kurulduğumuz günden bugüne Güney Kıbrıs’ta işlevini sürdüren Karaiskakio Foundation (Vakfı) ile iş birliğimizi sürdürüyoruz. Donör kayıtları alıyoruz. Kemik iliği ve kök hücre donörlerimiz vardır. Güney Kıbrıs’taki Vakıfla birlikte ortak Kıbrıs havuzunu tutmaktayız. Dünyanın herhangi bir yerinde kemik ilik nakli ihtiyacı olan hastalara umut oluyoruz. İhtiyaç doğdukça da faaliyetlerimiz artarak devam etmektedir”

Maddi yönden ihtiyaçlara yetişebiliyor musunuz?

“Ailelerin durumu özellikle pandemiden sonra daha da kötüye gitti. Genel olarak ülke ekonomisinden kaynaklı olarak hastalar ve aileleri olumsuz etkilendi. Bir de üzerine böyle bir hastalıkla mücadele ediliyor. İhtiyaçlar doğuyor. İhtiyaçların doğması doğrultusunda da eksiklikler artıyor. Yani bu ülkenin vatandaşlarına sağlaması gereken hizmetler sağlanmıyor. Doğal olarak tüm yardım talepleri bize ve biz gibi diğer tüm hayır kurumlarına dönüyor. Bizim de yapabileceğimiz belli bir yardım miktarı var. Takdir edilmesi gerekir ki halktan gelen bağışlarla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Hiçbir şekilde devlet katkısı almıyoruz. Devletin yapması gerekenleri biz yapmaya çalışıyoruz.”

Sosyal sorumluluk projelerinizden bahseder misiniz?    

“Pandemiden önce her şey daha aktifti. Büyük gelir kaynaklarımızdan birisi de şahısların ya da kurumların yaptığı organizasyonlardır. Örneğin siz bir konser düzenlemek istiyorsunuz, bunun etkinlik biletinin tüm geliri ya da gideri çıktıktan sonraki kısmı vakfımıza bağışlanıyordu. Özellikle yaz dönemlerinde sıklıkla yapılan spor veya sanat etkinlikleri güzel giden bir katkı sağlıyordu. Ancak pandemide bir anda tüm etkinlikler durdu. Tabi sonrasında da çok ciddi bir azalma yaşandı. Çok fazla yeni dernek, vakıf, hayır kurumu veya ihtiyaçlı birey ortaya çıktığı için bağışlar da bölünmek zorunda kalıyor.”

 

“Yeni çok fazla kanser türleri çıkıyor”

Her gün artan ve yenilenen kanser türleri var. Muhakkak çok hassas bir konu ancak siz bununla nasıl mücadele veriyorsunuz?    

“Aslında ben sağlıkçı değilim ve hastalık kısmıyla pek yorum yapmak istemiyorum ama illaki gözlemlerime dayanan düşüncelerim var. Eskiden bildiğimiz 3 çeşit kanser vardı. Şu an 15 çeşit oldu. Sürekli mutasyona uğruyor. Çok fazla yeni kanser türleri ortaya çıktı. Belki de daha önceleri de vardı ve biz bilmiyorduk, ya da yeni dünyayla birlikte biz de öğreniyoruz.”

Hastanemizde çok az onkoloji doktoru bulunuyor. Bu durumla ilgili görüşleriniz nedir?

“Aslında doktordan öte hastanenin teşkilatı, laboratuvarı ve ilacı sıkıntılı olduğu için yetersiz kalıyor. Sıkıntı doktorlarda değildir. Tam teşekküllü bir hastane olmadığı için sıkıntılar yaşanıyor. Bizim doktorlarımız teşhis de koyuyor fakat burada 100’de 100 tedavisini alınamayacağı için o kişi başka bir özel hastaneye ya da Türkiye’ye sevk ediliyor. Zaten doktorla ilişkilerimiz oldukça yakındır.”

Günümüze baktığımızda ilaçlar çok pahalı. Hastalar da ilaç sıkıntısından ötürü sıkıntı yaşamaktadır. Bir de bazı ilaçlar adada yok. Yurt dışından getirtmek durumunda kalıyorlar.

“Can sıkıcı nokta şudur; Evet ilaç sıkıntısı vardır, ancak bunu kimse kabul etmiyor. Sürekli “getireceğiz” deyip getirmiyorlar. Bir de bu durum x bir vitamin almak gibi bir şey değildir. Bu bir tedavidir ve bu yapılmak zorundadır. Bugün git yarın gel gibi bir konu asla değildir. Bir de tedavi sırasında kullanılması gereken yan ilaçlar vardır.

Örneğin 2 hafta önce yaşadığımız bir sıkıntıyı anlayım. Onkoloji’den doktorumuz bizi arıyor, bir çocuğumuz kemoterapiye başlayacak.  İlaç eksikliğinden bahsettiler. Bu ilaç kemoterapi alacak hastaya ek olarak verilen ve kemoterapinin etkilerini azaltan bir ilaçtır. Bir protokoldür. Normalde bu herhangi bir eczanemizde de bulunabilen bir ilaçtır. Fakat her eczanede bulunsa da bu çocuklarımız için bir elzemdir. Ve her hastanede bulunması gerekmektedir. Çünkü kemoterapiyi alan çocuk ekstra bir kusma isteği duymaktadır. Bu ilaç sayesinde bu etkiyi azaltıyoruz. Biz KKTC’deki tüm eczaneleri arayarak bulabildiğimiz kadar ilaç bulup tedarik ettik. Bunu sağlamaya çalışırken bize bir telefon daha geldi. Hastanede CALPOL yok! Bir çoğumuzun evinde olan ilaçtan bahsediyorum. CALPOL alıp gelebilir misiniz? Ve bir eczaneye durup alıp gittik. Benim esas takıldığım nokta da bu sıkıntıların çok az biliyor olmasıdır. Belki bilinse halkımız da ayaklanacak diye düşünüyorum. Pandemiden dolayı tüm dünyada bir ilaç sıkıntısı olduğu kesindir. Çoğu ilgi pandemi ve COVİD üzerine yoğunlaştığı için diğer üretimlerin faaliyeti biraz düşmüş durumdadır. Fakat bazen de çok komik ilaçları bile getirmiyorlar ve insanları süründürüyorlar. Bu kabul edilir bir durum değildir. Eğer ben sana her ay tüm vergilerimi eksiksiz ödüyorsam, sosyal yatırımlarımı yapıyorsam bu hizmetleri de sonuna kadar hak ediyorum.”

 

Organ nakli ile ilgili çalışmaların durumu nedir? Önemi nedir?

‘’Organ naklinin daha çok reklamının yapılmasını istiyorum. Daha çok bilgilendirici olmasını istiyorum. Fakat bir diğer taraftan da şunu gözlemliyorum. Çok elzem bir şeydir. Hatta halkın algısı şu ki, “Bizde organ nakli mi var?” hatta ve hatta Türkiye’ye gider orada organ bağışçısı olurum diye de bir algı var. Evet ülkemiz dünyadaki kadar gelişmiş değildir ancak bizde organ nakli vardır. Bunun teşvik edilmesi ve daha ön plana çıkarılması gerektiğini düşünüyorum.’’

Diğer Haberler

Başa dön tuşu