KıbrısManşet

Manisoy: Yerli ve milli reforma evet

Alayköy Belediye Başkanı Hulusi Manisoy sorunsuz bir belediyede başkanlık yaptığını merkezi hükümetin de konuya bu açısından bakması gerektiğini söyledi.

Kıbrıs Arena (Deniz Gürgöze)

“YERLİ VE MİLLİ REFORMA EVET”

  • “İnsanların yaşadıkları yerlerde sorunlarını rahatça anlatabilecekleri bir yapı oluşturulmalıdır ki bu da ancak belediyeler ile mümkündür.”

Alayköy Belediye Başkanı Hulusi Manisoy, belediyelerde reforma gidilecekse bunun önce devlet kurumlarında başlatılması gerektiğini belirtti. Manisoy, reforma karşı olmadığını ancak bunun halktan da onay alması gerektiğini ifade ederken iyi çalışan belediyelerin reform adı altında kapatılmasının o beldeyi cezalandırmak anlamı taşıdığını anlattı.

“REFORM HALKIN İÇİNE SİNMELİDİR”

Belediyelerde reform gündemde ama en çok konuşulan da belediyelerin birleştirilmesi konusudur. Sizin bu konudaki görüşleriniz nelerdir?

“Belediyelerin birleştirilmesi konusu sonuca götürülecekse her şeyden önce bunun içinin doldurulması gerekir. Bana göre boş bir söylemdir. Ben başkan seçildiğim günden beridir, belediyelerin azaltılacağı, bazılarının kapanacağı söylenir. Ama bir şey olmadı. Reform deniliyor, reform yapılmadı mı, yapıldı. Örneğin 2008 yılında köyler belediyelere bağlandı. Belediyelerin bütçeleri iyileştirildi. Emeklilik gibi bazı ödemeler devlet tarafından karşılanmaya başlandı. Yani bunlar bir reformdu ve belediyelere bir rahatlama getirdi. Ne var ki bu rahatlamayı belediyeler personel fazlalığı ile bertaraf etti.

 Reform her şeyden önce halkın içine sinmelidir. Bir de yerli ve milli olmalıdır. Yani Türkiye ile hazırlanan her paketin içine belediyeler konulur. Değişik rakamlar ortaya atılır. Hiç kimse belediyelerden hizmet alan vatandaşa ne düşündüğünü sormaz. Devlet harçlarına zam yapar ama belediyelerin gelirleri ise 5 yıldır hiç düzenlenmedi. Bizler yıllardır, su, çöp aydınlatma gibi vatandaştan talep ettiğimiz miktarları hiç değiştirmedik. Belediyelere aldığımız personeli bile işe uygun sınavlarla alamıyoruz çünkü yasal eksiklik var. Hala eski yöntemlerle personel istihdam etmek durumundayız. Hükümet edenler önce reformu yukardan yapmalıdır. Tek sosyal güvenliğin bir kısmı uygulamadadır. Biz hala belediyeler olarak ikramiye bedeli ödüyoruz.

“İŞSİZLİK OLMASINDAN KORKUYORUM”

Mevcut durumda sizin endişeniz nedir?

“Ortada bir belirsizlik vardır. Önce bunların açıklığa kavuşturulması lazım. Benim endişem sanayi holdingin benzeri bir durumun yaşanmamasıdır. Belediyeleri kapatıp insanları işsiz bırakmak da var. KTHY’de de benzer bir olay yaşandı. Kırsal alanlarda Devletin elini uzatmadığı bölgelerde siyasilere yakın kişiler belediyelere istihdam edilir. Yani işe göre adam alınmaz. Şimdi halkın daha iyi hizmet alacağına inandırılması lazım. Belediyeler halkla doğrudan temas halindedir. Onların her türlü sorunu ile bizler ilgileniyoruz. Dolayısıyla kapanan yerlerde halkın aldığı hizmetin kalitesinin düşmemesi lazım. İnsanları bu konuda ikna etmeleri gerekir. Tekrar ediyorum, belediyelerde reforma sıra gelene kadar önce kamuda reform yapılmalıdır. Önce dairelerin bir düzene girmesi gerekir ki halk da güven duysun. Bence bunca yıllık belediye başkanıyım yaşadıklarım bana kamu reformunda da bir şey olmayacağını gösterdi.

“YETKİLERİMİZ ARTIRILMALIDIR”

Baktığınızda herkes kendi bölgesinde Bey gibidir. Bir bütünlükten söz etmek mümkün değil. Önce bunların düzeltilmesi gerekir. Mesela Lefkoşa Belediyesine bağlı köyler var. Önce bunların işleyiş tarzlarını görelim. Çöplerini birlikte toplasınlar bakalım bu iş yürüyecek mi. Tüm çöpler birlikte toplansın, herkes maddi manevi gücünü ortaya koysun. Gerekirse özelleştirmeye gidilsin. Sosyal Yardım Dairesini, Su İşleri Dairesini belediyelere bağlasınlar. Zaten bu işleri hep belediyeler yapıyor. Yani biz bölgelerimizdeki işleri yapıyorsak yetkilerinin de bizde olmasını istiyoruz. Kısacası inandırıcı değiller, bu nedenle reforma da inanmıyorum.

“MUHATAP ALINMAK İSTİYORUM”

Siz ne istiyorsunuz?

 “Reform zaten bizim projemiz değildir. Biz merkezi hükümetin bizi muhatap almasını istiyoruz. Ben bütçemi, yaptığımda İçişleri Bakanlığına giderek ilgili Daireleriyle toplantılar yaparak belediyenin, dolayısıyla bölgemin neye ihtiyacı var önce bunları belirleyelim. Ortaya bir bütçe çıkaralım. Şimdi her belediye başkanının inisiyatifinde bir şey yapılmaya çalışılıyor. Bakın bir yağmur yağar Lefkoşa dâhil her yeri su basar. Hala doğru düzgün bir alt yapımız yoktur. Diyalize giren hastalarımız var ve biz onları her gün hastaneye götürüp getiriyoruz. Yani devletin yapacağı işi belediye yapıyor ama sorsanız bir şey yapmıyoruz deniliyor. Şimdi belediyeler kapatılırsa bu insanlar eskiden olduğu gibi unutulacak. Vatandaş hizmeti alamayacak diyorum. Daha önce de söylediğim gibi birçok insanın işsiz kalacağı endişesi taşıyorum. Çünkü çöp toplama işinin özelleştirildiğini düşünün orada çalışanlar hep işsiz kalacak.  Aslında tufan geliyor da insanlar bunun farkında değil.”

“HARÇLAR YENİDEN DÜZENLENMELİDİR”

Sizce öncelikli olarak ne yapılmalı?

“Bana göre öncelikli olarak yapılması gereken belediyelerin kalkındırılması çalışmalarına hız vermektir. Yani belediyelerin verdikleri hizmetlerin karşılığı günün koşullarına göre uyarlanmalıdır. Biz hala 5 yıl önceki tarifeden 4 TL’den su dağıtıyoruz. Çöp aydınlatma paraları yine yıllar öncesinin rakamlarıdır. Bu durumda ben, merkezi hükümetin belediyeleri batırmak istediğini düşünüyorum.

İNSAN ODAKLI YEREL YÖNETİM

Çağdaş belediyecilik anlayışı nasıl olmalıdır?

“Bence çağdaş belediyecilik doğrudan insana dokunmaktır. Onların ihtiyaçlarına yanıt veren bir belediyecilik olmalıdır. Belediyeler sosyal yardım kurumu gibi çalışmalıdır ki biz onu yapmaya çalışıyoruz. Yerel yönetimler kişinin doğumundan ölümüne kadar olayın içinde olmalıdır. Pandemi sürecinde sadece bizim insanlarımız değil üçüncü dünya ülkelerinden gelenlerin de yaşadıkları sıkıtılar var. Biz onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Çağdaş belediyecilikte sistem çok önemlidir. Tıpkı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi o sistem çerçevesinde iş yapmak lazım. Biz mutlu, yüzü gülen insanlar görmek istiyoruz. Onlarca yıl öncesinde bizler çok sıkıntılar içinde hayatımızı sürdürmek zorundaydık. Şimdi o kadar imkân var ama hala insanlar geçim derdindedir. Yapısı sağlam belediyelerin vereceği hizmet de daha kaliteli olacaktır. İnsanların yaşadıkları yerlerde sorunlarını rahatça anlatabilecekleri bir yapı oluşturulmalıdır ki bu da ancak belediyeler ile mümkündür. Çünkü insanların en kolay ulaştıkları kurumlar belediyelerdir.”

“MALİ SIKINTIMIZ YOKTUR”

Belediyenin mali durumu nedir?

“Belediye olarak mali yönden hiçbir sıkıntımız yoktur. Ben başkan olduğumda Annan Planı’nda Alayköy’ün verilecek beldeler arasında yer alması nedeniyle buraya hiçbir yatırım yapılmamıştı. Şimdi insanlar yaşadıkları yere sahip çıkıyor. Alt yapımızda sorun yok, TC Yardım Heyeti’nden AB’den yardımlar aldık. Yani iyi idare, memnuniyeti olan toplum doğurur. Bu yılki bütçemiz 23 milyon TL’dir. Bu iyi bir rakamdır. Biz bunu gerekli yerlere gerektiği kadar harcayacağız. İnsanımız spor sahasını, piknik alanını, restoranını, tiyatro salonunu, yürüyüş alanını, sokaklarının aydınlanması, çöplerinin düzenli toplanmasını, temiz çevre ister. Bütün bunlar ihtiyaçtır ve biz de bunları yapmak durumundayız. Teknoloji çağındayız insanımız her şeyden haberdardır. Başka ülkelerdeki olanakların kendilerine de sunulmasını ister. Bakın şimdi bizim belediye kapatılsa bu bütçe merkeze gidecek. Peki, bu durumda bu paranın ne kadarı insanımız için kullanılacak belli değil.”

“DÜZGÜN BELEDİYECİLİK YAPMAK SUÇ MU OLDU?”

“Yani kurulu bir yapıyı bozmak hiç de mantıklı gelmiyor. Ama belediyeciliği yürütemeyenler kapatsın. Gerekirse kayyum atarlar, kapatırlar başka belediyeye bağlarlar. Biz doğru düzgün belediyecilik yapıyoruz diye suçlu mu olduk şimdi? Bakın biz ihtiyacı olan insanlara yardımlarda bulunuyoruz. Bu imkânların hepsi kaybolacak. Personelimizin ihtiyat sandığı sosyal sigorta yatırımlarını da aksatmadan yapıyoruz.”

“KENDİ KAYNAKLARIMIZI KULLANIYORUZ”

Yeni dönem için projeniz var mı?

Pandemi döneminde spor salonu, tiyatro salonu gibi projelerin sonuna geldik. Düğün salonu projemiz vardı ama pandemi süreci bizi engelledi. Amacımız açık bir alanda festivallerimizi de yapabileceğimiz yer oluşturmaktır. Alt yapı çalışmalarımız ise aralıksız sürüyor. Halı saha, bazı yerlere çocuk parkı yaptık. Yani çalışmalarımıza ara vermeden devam ediyoruz. Araç gereçlerimiz, çöp arabalarımız yenilendi. Biz bütün bunları hep kendi kaynaklarımızı kullanarak yaptık. Kendi ayaklarımız üzerinde duruyoruz ama personel giderlerimiz yüzde 35’den yüzde 45’e çıktı. Her şey yükseldi ama yükselmeyen belediyenin geliridir. Yine aynı yerde duruyor. Düzenli tahsilat yaptığımız ve nereye ne harcayacağımızı bildiğimiz için şu anda sıkıntı yaşamıyoruz.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu