KıbrısManşet

Taştan topraktan marka yaratmak: Kale Boya

Onalt Grup Başkanı Halil Onalt Kale Boya’nın dününü bugününü Kıbrıs Arena’ya konuştu.

“Bizler Kale Boya ile büyüdük”

Kale boya nasıl doğdu?

“1985 yılında Yönetim Kurulu Başkanımız, babam Hasan Onalt Kıbrıs’ta alçı eksikliğini hissetti. Hem de bütün ürünler ithal idi. O dönemde yapılar taş ve kerpiçtendi. Babam, sektörle ilgili böyle bir ışık gördü. 1985 yılında odunla pişirerek bu işe başladık. Biz üç kardeşiz. Ben Halil Onalt, Nezih Onalt ve Gürkan Onalt. Aile şirketi olduğumuz için babam çanta gibi hepimizi yanında taşıyordu. Alçı imalatı başladığı zaman piyasada ciddi anlamda nalbur bazında talepler gördük. Daha sonra 90’lı yıllarda ürün çeşitliliğini artırmak için alçının çeşitlerine geçtik. Aslında biz Onalt Group ya da Kale Boya diyoruz ama bizim başlangıç noktamız Mesarya Alçı’dır. Babam tam bir Mesarya ve ülke sevdalısıydı. O dönem çuval yoktu. Sabah sabah Türkiye’den gelen çimento çuvallarını topluyorduk. Onlara alçıyı koyarak ağzını büküyorduk. O şekilde de piyasaya sunuyorduk. 90’lı yıllara gelince alçı nitelik kazandı. Daha sonra çimento esaslı seramik yapıştırıcılarına,  2000 yılının başında ise boya imalatına geçtik. Daha sonra kale gibi bir boya yapalım dedik. Bizzat kendimiz bu işle ilgilendik ve işi kendimiz öğrendik. Kıbrıs’ımızın insanı çok çalışkandır. İstediğimiz zaman çok büyük işler başarabiliriz. O zamanlar da Türkiye’den ciddi bir boya imalatı yapılıyordu. Ve biz de oturduk düşündük Kıbrıs’ın boyası neden istenilen seviyede kullanılmıyor? Baktık ki bizim iklimimize karşı Türkiye’den ve Avrupa’dan gelen boyalar bir miktar daha nitelikliydi. İlk başta işi bilmiyorduk ve ciddi çalışmalar yaptık. Bütün Avrupa’yı gezdik ve bütün Almanya’daki fuarlara gittik. Kendimizi geliştirdik. Önce ekonomik ürünlerle başladık. Sonra nitelikli ürünlere geçtik. Türkiye’den gelenler boyalar bir duvarı 3 katta örtüyordu. Biz 2 katta örtsün diye daha nitelikli hammadde kullanmaya başladık. Boya iklimden iklime değişen bir üründür. O dönem Dubai’ye gittik ve araştırma yaptık. Eskiden maliyetler bire bir iken şimdilerde bire beş oldu.  katı oldu. Bu durumda ürünlerimize nitelik kazandırdık. Silikonlu boyaları hem iç hem de dış cephe yaptık. Şu anda nereden baksanız bir dış cephe 50 bin TL’dir. Bu sebepten dolayı ciddi giderleri görerek, reçeteler oluşturduk. Ürünün de ismini Kale koyduk. Öyle bir boya yapacağız ki ‘’kale gibi sağlam’’ olsun dedik. Halkımız da sağ olsun bizi destekledi. Bizler Kale Boya ile büyüdük. Şu anda ne yaparsak yapalım, kim üretiyor? Kale Boya. Profil üretiyoruz, kim üretiyor? Kale Boya! Marka, şirketin önüne geçti ama ismimiz Onalt Group. Bunun içinde de Kale Boya, Kule kimyasalları ve ÇBS yapı var.’’

“2012 de Kale Boya pazarda lider oldu”

Kale Boya’nın piyasadaki yeri ne durumdadır? Mesela yüzde kaçlık bir iş hacminiz vardır? İhracatınız var mıdır? Güneyden talep var mıdır?

“Kale Boya olarak ülkemizde kalite ve fiyat dengesini koruyarak ürettiğimiz ürünü tüketici ile buluşturmak amacıyla yola çıktık. Yıllarca ürünlerimizin arkasında durduk. Ve biz 2000 yılından 2010 yılına kadar Kıbrıs’ta çok ciddi bir pazara ulaştık. İşimize dört elle sarıldık, çok çalıştık. 2012 ‘de Kale Boya pazarda lider oldu. Aranan ve en önemlisi güven veren bir marka oldu. Bana göre bir marka bir insan ömrüdür. O dönem Kıbrıs’tan bir dünya markası çıkarmayı düşündük. Bölgesel oyuncu değil, global bir oyuncu çıkarmak istedik.’’

“Hükümetlerimiz de bize çok yardımcı oldu”

‘’İmalatını yaptığımız boyaların yüzde 50’si artık ihracata gidiyor. Yurt dışından alan değil, yurt dışına ihracat yapan. İhracat yapabilmeniz için de ciddi bir altyapınız olması lazımdır. Global markalarla yarışabilecek ürünlerinizi standart seviyeye taşımanız lazımdır. TS o dönem Türkiye’den yönetiliyordu. Hükümetlerimiz de bize bu konuda çok yardımcı oldu. Sanayiye de ellerinden geldiğince katkı koymaya devam ediyorlar. Markalarımızın hem Avrupa standart belgeleri hem de Türkiye standart belgeleri vardır.

Biz son 3 yılda başka bir şey daha yaptık. ÇBS Boya’yı 2017 yılında bünyemize aldık. Bizim gelişimimize çok fayda sağladı. ÇBS, şu an Türkiye’nin her yerine gidiyor. Asıl ihracatımızı yapıyor. Şimdi de İngiltere’ye Kale Boya ile giriyoruz.”

“Kıbrıs’ın ithalata bağımlılığı azaltılmalıdır”

Üretilenleri mamul haline getirmek ve ticaretini yapmak için neler gerekir? neler önerirsiniz?

“Aslında biz ticareti ve sanayiciliği biraz farklılaştırmamız gerekmektedir. Eğitim ve turizm ekonominin sadece iki parçasıdır. Olmalı mıdır? Olmalıdır. Sanayiciliği ülke kalkınmasını bir arabaya benzetiyorum. Bir yerden bir yere gitmek için arabanın motor ve kaportası olması sizi istediğiniz noktaya götürmesini sağlamaz. İyi bir koltuğu olması lazımdır. İyi bir debriyajı olması lazımdır. Frene basa bilmeniz lazımdır. Dıştan görünüşünün de olması gerekmektedir. Ülke sıcaksa iyi bir kliması ve güvenli olması elzemdir. Kıbrıs’ımızda neler üretmek gerekiyor önce ona bakmalıyız. Duyuyorum ki Girne Dağları bitti, bitirdik. Bugün Irak, iç savaşlarla ve neden ayakta? Çünkü yeraltı zenginliklerini kullanıyor. Bakın Dubai’de adamlar çölün ortasında neler yapmış. Gittiğiniz yerde çöplük görüyor musunuz? Görmüyorsunuz. Bizim devletimiz ciddi bir çalışma yapması lazımdır. Bu ülkede kuma da çakıla da ihtiyacımız var. Her türlü yapı malzemesi ve maddesine de ihtiyacımız var. Güçlü denetleyici ekiplerle tek seferde doğru yapmamız lazımdır. Dünyada bu şekilde yapılıyor. Ciddi analizler ve denetimler yapılıyor.’’

Devletimizin ticari hayata destek vermeli midir?  Neler söylemek istersiniz?

‘’Biz uzun yıllardır sanayicilik yapıyoruz. Ama biz devletten çok fazla bir şey beklemedik. Devletin üzerinde ciddi bir yük var. Gelirlerimiz belli bir seviyede ama giderlerimiz en üst seviyede, bunu bir türlü kıramadık. Alışılagelmiş bir sistem var ve kırılmıyor. Kıbrıs’ın ithalata bağımlılığı azaltılmalıdır. Ciddi anlamda katma değerli ürünler üretmemiz gerekir. Avrupa niye başarılı? Çünkü özel sektörler ihracatla sanayi atılımları ile yarattıkları markalarla devletin önüne geçiyorlar. Devletin önüne geçtiği zaman ise zaten ülke ciddi anlamda girdileri oluyor. Böylelikle hem maddi hem manevi kalkınıyorlar.’’

Diğer Haberler

Başa dön tuşu