Kıbrıs

KİPRİANU’DAN ‘ÇATIŞMA RİSKİ ’ UYARISI

RUM Ana muhalefet partisi AKEL Lideri Andros Kiprianu, Doğu Akdeniz’deki gerilim nedeniyle Türkiye ile Yunanistan arasında çatışma çıkma riski olduğunu söyledi

RUM Ana muhalefet partisi AKEL Lideri Andros Kiprianu, Doğu Akdeniz’deki gerilim nedeniyle Türkiye ile Yunanistan arasında çatışma çıkma riski olduğunu söyledi. Rum lider Kiprianu, “Türkiye, Girit’in güneyinde ya da Kastellorizo’da (Meis) sondaj çalışmaları yapma yönünde ilerlerse, Yunanistan ile Türkiye arasında çok ciddi bir gerilim hatta çatışma yaşanması olasılığı da var” dedi. 

Kıbrıs sorununun çözüme kavuşturulmamasının bölgede istikrarsızlığın da devam etmesine yol açtığını kaydeden Kiprianu, “Kıbrıs sorunu çözümsüz kaldığı sürece hem Kıbrıslı Türkler, hem de Kıbrıslı Rumlar zarara uğruyor, zarara uğramaya devam edecekler. Türkiye tüm bölgeye yönelik enerji projelerinde, planlamalarında engellerle karşılaşmaya devam edecek. Bölgemiz sürekli istikrarsızlık ve tehlikelerle karşı karşıya olacaktır. Dolayısıyla Kıbrıs sorunun çözümü hepimize hizmet edecektir” dedi.

Kiprianu, ‘Hayalet Şehir’ olarak bilinen Kapalı Maraş’ın açılması konusunda ise “Mağusa’nın kapalı kentinin BM kararlarına aykırı bir şekilde yerleşime açılması Kıbrıs’ta taksimi daha da derinleştirir. Böylesi bir şey yıkıcı bir adım olacaktır” diye konuştu. Rumların en önemli siyasi liderlerinden biri olan Kiprianu, Güney Kıbrıs’taki AKEL Genel Merkezi’nde Sefa Karahasan’a özel açıklamalar yaptı. Doğu Akdeniz’deki durumun kendilerini çok endişelendirdiğini ifade eden Kiprianu, “Üzülerek söylüyorum ki endişelerimizin çoğu Türkiye’nin yaptıklarından kaynaklanıyor” iddiasında bulundu.

ABD VE İNGİLTERE’YE TEPKİ: ENDİŞELİYİZ

Aynı zamanda ABD askerlerinin Kıbrıs’taki varlığından ve İngiliz üslerinde yaşanan hareketliliklerden de endişe duyduklarını ifade eden Kiprianu, “İngiliz üslerinde yapılacak faaliyetlerin ya da İngiliz üslerinin komşu ülkelere yönelik operasyonlarda, müdahalelerde veya saldırılarda sıçrama tahtası olarak kullanılamayacağını netleştirmesi gerektiğini (Rum yönetimi lideri) Nikos Anastasiadis hükümetine biz defalarca belirttik. Evvelki yıl İngiliz üslerine karşı büyük bir kitlesel eylem organize etmiştik. 4 bin insan katıldı. Türkiye nüfusuna oranlayarak anlatırsak, 400 binden çok insanın katılması demektir bu rakam” dedi.

Kıbrıs’taki şu anda var olan ABD askerleri hakkında kendilerine ulaşan resmi bilgiye göre sayılarının 300 olduğunu ifade eden Kiprianu, “Bize verilen bilgilerde bu askerlerin, savaş yaşanan bölgelerden insanların başka yerlere aktarılması konusunda uzman personel olduğu söylendi. Bildiğimiz kadarıyla, insan taşımaya yönelik iki de uçak var. Söz konusu personel ister Suriye’den, ister Irak’tan ya da başka yerden Amerikan personelinin ABD’ye aktarılması dışında bir faaliyette kullanıldığı takdirde çok yoğun tepki göstereceğimize dair hükümeti açıkça uyardık” şeklinde konuştu.

SORUNUN NEDENİ: ENERJİ

Kıbrıs Türk toplumunda yapılacak seçimlerin ardından derhal Kıbrıs sorununun çözümü için özlü müzakerelerin yeniden başlaması gerektiğini söyleyen Rum Ana muhalefet lideri şöyle devam etti:

“Kıbrıs sorununun doğru çerçevede çözümü Doğu Akdeniz bölgesinde tansiyonun düşmesini sağlayacaktır. Türkiye’nin Yunanistan’la ilişkilerinin iyileşmesinin yolunu açacaktır. Ayrıca Doğu Akdeniz bölgesinde enerji konularına yönelik tartışmalarda, görüşmelerde Türkiye’nin katılımının da yolunu açacaktır. Bizim görüşümüze göre, Doğu Akdeniz’de artan bu tansiyonun ardında enerji konuları var. Sorunların çözülmesi ve Doğu Akdeniz’in barış ve istikrarın hâkim olduğu bir bölge haline getirilmesi gerektiği görüşündeyiz.”

SAVAŞ GEMİSİ ENDİŞESİ

Doğu Akdeniz’de bulunan savaş gemileriyle ilgili de Kiprianu, “Sanıyorum ki savaş gemileri özellikle Suriye’deki durumla bağlantılı olarak bölgede bulunuyorlar. Savaş gemilerinin burada varlığı genel olarak bölgeye yönelik daha geniş çerçevedeki bir rekabetin sonucu. Suriye’deki, Libya’daki durum, Kıbrıs sorunu çözülmediği takdirde, maalesef gemilerin bölgedeki varlığı devam edecek. Bu durum bizi çok çok endişelendiriyor. Şunu da gözden kaçırmayalım, bu kadar küçük bir bölgede bu kadar çok savaş gemisi bir araya geldiğinde, bir kaza yaşanması olasıdır ve bunun bizi nerelere sürükleyebileceğini sizler de anlıyorsunuz” dedi. 

‘ÇATIŞMA RİSKİ VAR’ UYARISI

Doğu Akdeniz’de bir çatışma riski görüp görmedikleri ile ilgili soruya Kiprianu şöyle cevap verdi:

“Eğer Türkiye’den dillendirilen tehditler yaşama geçirilirse, ister Girit’in güneyinde, ister Kastellorizo’da (Meis) sondaj çalışmaları yapma yönünde ilerlerse, Yunanistan ile çok ciddi gerilimlerin hatta çatışmanın bile yaşanması olasıdır. Bu durum ilerledikçe bizim endişelerimiz daha da artıyor. Bölgede yaşanabilecek bir olayın, Kıbrıs’a çok ciddi olumsuz etkisi olacaktır. Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünün devamı bölgede istikrarsızlığın da devamına yol açacaktır. Kıbrıs sorunu çözümsüz kaldığı sürece hem Kıbrıslı Türkler, hem de Kıbrıslı Rumlar zarara uğruyor, zarara uğramaya devam edecekler. Türkiye tüm bölgeye yönelik enerji projelerinde, planlamalarında engellerle karşılaşmaya devam edecek. Var olacak tehlikelere karşı koymak için silahlanmalar artmaya devam edecektir. Bölgemiz sürekli istikrarsızlık ve tehlikelerle karşı karşıya olacaktır. Dolayısıyla, Kıbrıs sorunun çözümü hepimize hizmet edecektir.”

Andros Kiprianu, Kıbrıs sorununda varılacak çözümün BM kararlarını, iki toplum arasında varılan Doruk Anlaşmaları’nı, uluslararası hukuku ve AB’nin üzerinde kurulduğu ilkeleri temel alması gerektiğine işaret etti. İki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümünde AKEL’in Kıbrıslı Türklerle siyasi eşitliği kabul ettiğini hatırlatan Kiprianu şunları söyledi:

“Siyasi eşitlik ilk kez 1992’de BM Genel Sekreteri tarafından gündeme getirilmesinden itibaren AKEL siyasi eşitliği destekleyen ilk parti olmuştur. Bugün de siyasi eşitliği desteklemeye devam ediyor. Şunu da net olarak belirtmemiz gerekir ki, sözünü ettiğimiz siyasi eşitliktir yoksa sayısal eşitlik değildir. Biz Dimitris Hristofyas tarafından görüşme masasına sunulan çapraz ve ağırlıklı oyla dönüşümlü başkanlık önerisini destekledik. Çünkü bu öneri etnik köken temelinde ayrım duvarlarını ortadan kaldırıp, zıtlaşmayı etnik değil, siyasi ve sınıfsal hale getirecek ve Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin ortak evi kılacak bir öneridir. Ayrıca devletin önemli organlarına Kıbrıslı Türklerin etkin katılımı konusunda da anlaştık. Örneğin Yasama, Yargı ve Yürütme erkine. Bakanlar Kurulu’nun yapısı hakkında, nasıl işleyeceği hakkında anlaştık. Çıkmazların Aşılması Mekanizmaları konusunda da anlaştık. Bence Türk tarafından gelen bütün kurum ve kuruluşlarda artı bir pozitif oyun olması talebi mantıki değil, bunu bizim dahi kabul etmemiz söz konusu olamaz. Niye örneğin kuaförler konseyinde artı bir oy uygulaması olsun? Ya da kasaplar ya da ziraatçılar birliğinde artı bir oy olmasının avantajı nedir? Böylesi bir ısrar gülünç olabiliyor.”

‘ANASTASİADİS SORU İŞARETİ YARATIYOR’

Kiprianu, Rum lider Anastasiadis’in kamuoyu önünde yaptığı bazı açıklamaların sadece Kıbrıslı Türklerde değil, kendilerinde de soru işaretleri yarattığını söyledi. “Ancak şundan eminim ki, güvenlik ve garantiler konusu çözüldüğü takdirde, Anastasiadis bu konularda işbirliği içerisinde olacaktır. Başka seçeneği olamayacak” diyen AKEL Genel Sekreteri, Türkiye’den yapılan açıklamalarda garantilerin ortadan kaldırılmayacağının ifade edildiğini söyledi. Kiprianu, “Türkiye’nin karar vermesi gerekiyor. Anlaşmaya varabilmemiz için bu konularda işbirliği yapmaya hazır mı? Yoksa basına yaptıkları beyanlarda açıkça dillendirdiklerini yaparak müzakere masasında çözüme bloke mi edecek? Biz, Anastasiadis’i bazı tutumları nedeniyle yoğun şekilde eleştirdik. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ve Türkiye’nin başka yetkililerinin kamuoyuna açık olarak yaptığı açıklamalar, çözüm çabası yönünde umut veren açıklamalar mı?” dedi.

“KAPALI MARAŞ AÇILIRSA YIKIM OLUR”

Kapalı Maraş’ın BM kararları çerçevesinde açılması gerektiğini savunan Kiprianu, ‘Maraş açılırsa ne olur?’ soruna şu yanıtı verdi.

“Mağusa’nın kapalı kentinin BM kararlarına aykırı bir şekilde yerleşime açılması Kıbrıs’ta taksimi daha da derinleştirir. Böylesi bir şey yıkıcı bir adım olacaktır, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların aleyhine bir gelişme olacaktır. Ancak Türkiye de bazı hedeflerine ulaşma yolunda sürekli sorunlarla karşılaşacaktır. Gelin hep birlikte çabalarımızı, dikkatimizi Kıbrıs sorunun çözümüne yoğunlaştıralım. Bugün artık vardığımız noktada gereken tek şey siyasi kararların alınmasıdır. Eğer üzerinde anlaşmaya varılmış olan çerçevede sorunun çözümü konusunda siyasi irade gösterilirse, Kıbrıs sorunu çok kısa sürede çözülür. Böylece hem Mağusa’nın kapalı kenti konusu çözüme kavuşturulmuş olacağı, hem de enerjiyle ilgili meselelerin çözümünün yolu açılacağı görüşündeyim.”

TÜRKİYE’YE MESAJ GÖNDERDİ

“Doğal kaynakların merkezi federal hükümetin yetkisinde olması konusunda Dimitris Hristofyas (Rum eski Cumhurbaşkanı)  ve Mehmet Ali Talat (KKTC 2’nci Cumhurbaşkanı) zaten anlaşmaya varmıştı. Kıbrıslı Türkler hidrokarbonların yönetiminde de yer alacak. Ayrıca Hristofyas ve Talat bu doğal zenginlikten sağlanacak gelirin paylaşımı konusunda da anlaşmışlardı. Doğalgazdan gelir sağlanabilmesi neredeyse 10 yılı aşkın bir zaman sonrasında mümkün olabilecek. Bu gelirin bir fonda toplanması ve Kıbrıs sorununun çözümüne kadar bu fondaki birikime dokunulmaması konusunda da Rum Temsilciler Meclisi’nde karar alındı” diye konuşan Andros Kiprianu Türkiye’ye mesajında şunları dile getirdi:

“Kıbrıs sorunun çözümünü başardığımız ve Türkiye ile ilişkilerin normalleştiği koşullarda; birincisi üreteceğimiz doğalgazın satışı konusunu, ikincisi de doğalgazın ulaşmasını istediğimiz yerlere en güvenli ve en ekonomik ulaşım yolunun ne olduğu konusunu ekonomik kriterler bazında görüşebiliriz. Biz, doğalgazın Türkiye üzerinden Avrupa’ya gitmesini de ihtimal dışı görmüyoruz. Türkiye’ye şunu diyoruz; gelin üzerinde anlaşmaya varılmış olan çerçevede Kıbrıs sorunun çözümü konusunda yardımcı olun.”

Diğer Haberler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu