Kıbrıs Arena-Su Üçüz
İskele bölgesinde başarılı çalışmaları ile dikkat çeken kalıpçı taşeronu olan Recep Kurt inşaat sektörünü değerlendirerek, bölgedeki artan yapılaşmaya ilişkin görüşlerini paylaştı.
‘’EMİRNAME HERKES İÇİN GEÇERLİ OLMALI, KEYFE GÖRE DEĞİL’’
İskele bölgesindeki artan yapılaşma ile ilgili düşünceleriniz nedir?
“Yabancı yatırımcıların ülkemize gelerek inşaat yapması, ülkemizin tanınması açısından çok önemlidir. Ben son zamanlarda hızla gelişen yapılaşmaya kesinlikle karşı değilim. Burada tek talebimiz İmar Yasası’nın ve Emirnamelerin herkes için geçerli olması ve birkaç büyük şirketin keyfine göre uygulanmamasıdır. Yasalar çerçevesinde emirnameler yapılmalı ve herkese eşit şartlar uygulanmalıdır.”
“Kaçak işçiliğe göz yumuluyor”
Ülkemizde inşaat sektöründeki en büyük sorun sizce nedir?
“Bana göre ülkemizdeki en büyük sıkıntılardan biri kaçak iş gücüdür. Bundan ötürü rekabete giremiyoruz. Öte yandan büyük şirketlerde adaya kaçak olarak işçi alımı yapabiliyorken, yasal yollar ile işçi getirmeye çalışan kişiler personel açığı yaşamaktadır. Gelen işçiler ise 6 ay yanımızda çalışarak daha fazla para veren başka bir işverene yönelmektedir. Fakat ben o işçiden 6 ay içerisinde hiçbir kazanç sağlayamıyorum ve bana yararı dokunmuyor. Çünkü, üçüncü ülke vatandaşlarından getirilenler genelde vasıfsız elemandır. Bu elemanlara işi ilk biz öğretiyoruz tam öğrenmeye başladığında başka bir işverene ya da Güney Kıbrıs’a geçiyorlar. Bunu engellemek için işverenler arasında imza ile işçi aktarımı yapılmalıdır. Adaya getirilen işçilerin işverenler için maliyeti de yüksektir. Şu an bir işçinin inşaat sektöründeki işverene maliyeti günlük bin 500 TL’den başlamaktadır. Geçmiş zamanlarda işçi ne kadar maliyetli olursa olsun birikimimizle bir şekilde ödemesini yapabiliyorduk. Fakat şu an dövizin dalgalanması ile birlikte kazandığımızın yarısı malzeme parasına gitmektedir. Harcamalar ile kazancımız arasında bir denge tutturamıyoruz. Devlet bu konuda KDV’yi düşürerek işverene destek sağlamalıdır. Bunlara ek olarak sigortalara getirilen aflara değinmek istiyorum. Ben ayda 200 bin TL gibi bir miktar vererek çalışanlarımın sigortasını düzenli olarak yatırıyorum. Ardından af çıkıyor. Devlet bu duruma takip getirmelidir. Gerçekten çalışanının sigortasını ödeyemeyecek durumda olanlara af çıkarmalıdır. Eğer bunu yapamıyorsa, yatırmayanları affettiği gibi düzenli yatıranları da ödüllendirmelidir ve eşitlik sağlanmalıdır.”
“Birliğimizin yetkileri genişletilmelidir”
Taşeronlar Birliği çalışmaları ile ilgili düşünceleriniz nedir?
“İnşaat Taşeronları Birliği başkanı Osman Amca ve sekreterimiz Fatma Amca’nın hizmetlerinden çok memnunum. Herhangi bir sıkıntı olduğunda mutlaka yardım ve destekleri ile yanımızda olmaktadırlar. Fakat ülkede Taşeronlar Birliği olarak başkanımıza verilen yetkiler kısıtlıdır. Şu an ülkeye personel getirmek için bile Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitler Birliği’ne başvuru yapılması gerekmektedir. Birliğimizin yetkileri genişletilmelidir.”
“Sektörde ki tek eksik yapı denetimidir”
Sizce İskele bölgesinde bulunan yapılanmalar risk altında mıdır?
“İskele bölgesinde yapılan binalar denetim altında yapıldıysa risk altında kesinlikle değildir. Ülkede ki müteahhitlerimiz bu konuda çok hassastırlar, malzemeyi asla eksik koymuyor ve denetim altında inşaat bitiriyorlar. Fakat ülke inşaat sektöründe çok geridedir ve yönetmelik düzenlenmesi gerekmektedir. Bizler KTMMOB’den çıkan proje her ne ise onu uyguluyoruz. Sektörde ki tek eksik yapı denetimidir. Bunun yapılması gerekmektedir.”
Ülkemizde inşaat sektörü için personel yetiştiren okullar olsa sizce sektördeki personel açığı kapanabilir mi?
“Kesinlikle olsa çok iyi olur fakat günümüz çocuklarının inşaat sektöründe çalışmak için okula gideceğini sanmıyorum. Eğer inşaat sektöründe çalıştıklarında başka bir sektörden alacakları gelirin fazlasını alabilirseler inşaatta çalışmayı tercih edebilirler fakat bu şartlar altında gençlerimizin inşaat sektöründe çalışmayı tercih etmeleri mümkün değildir.”
