KıbrısManşet

Latif: Yerinden yönetim çok ciddi yara alacaktır!

Güney Mesarya’nın merkezi Akdoğan… 3’üncü dönemine hazırlanan Akdoğan Belediye Başkanı Ahmet Latif, belediye reformunun yapılması ile yerel yönetimlerin işlevinin yitireceğini savunarak, insana dokunuşun önemli olduğunu fakat 20 bin nüfuslu bir bölgede bunun mümkün olamayacağını söyledi.

“YERİNDEN YÖNETİMİN ANLAMI KALMAYACAKTIR’’

“Yerel yönetimler işlevini yitirecektir’’

Belediyeler Yasası ve Reformu yapılmak isteniyor, peki siz bu reforma nasıl bakıyorsunuz? Düşünceniz nedir?

“Şuan belediyelerin birleştirilmesi konusu var. Bu reform adı altında bir takım maddelerden sadece bir tanesidir. Fakat iki ay ya da üç ayda bunun yapılması veya hayat bulması mümkün değildir. Bizim bölgemiz Güney Mesarya özelinde konuşacak olursak, 5 belediyenin bir belediye olması yönünde görüşler ve söylemler var. Ben Akdoğan Belediye Başkanı olarak belediye sayılarının azaltılarak, birleştirmelerine sıcak bakmıyorum. Bu reformu yaparken her şey iyice düşünülüp yapılması gerekiyor. Bunun yapılması halinde yerinden yönetimin anlamı kalmayacaktır. Çünkü yaklaşık 20 bin nüfusa hitap edecek ve insanlara dokunuş yapılmayacaktır.  Böylelikle yerel yönetim işlevini yitirecektir.

Şimdi   Güney Mesarya’yı ele alacak olursak; beş belediyenin personeli ayni, devlet katkısı ayni, araç filosu ayni en önemlisi de olanakları aynidir. Belediyelerin birleştirilmesi ile belediye başkanı kendini bir enkazın içerisinde bulacaktır. Bu çok kolay bir durum değildir. Eğer bu yapılır ve sayı azaltılırsa yerinden yönetim çok ciddi bir yara alacaktır. Belediye başkanı geniş alanda hizmet vermesi halinde vatandaşın sorunlarına hemen çözüm bulamayacaktır. Bir vatandaşın evinde kahve içemedik ya da bir vatandaş sorununun çözülmesi için belkide bir hafta sıra bekleyecektir. Yani nüfusun ve alanın artması ile yaşanabilecek sorunlar da artacaktır.

Belediyelerin durumu ortadadır. Belediye başkanı olduğum günden bugüne halka hizmet adına çalıştım. Maddi olarak olanaklarımızı hep hizmete harcadık, istihdam yapamadık.”

“Devlet belediyelerin batması için elinden geleni yapıyor’’

Peki giderleriniz ve geliriniz ne durumda?

“Bir eve yılda 104 kez gidip çöp topluyoruz. Bunu yaparken iki personelim, 1 şöförüm çalışıyor, benzin harcanıyor, zaman harcanıyor ve baktığınız zaman bu hizmet karşılığında her eve gidişimizde 1 TL 10 kuruş alıyoruz. Bugün bir fincan kahvenin 5 TL olduğu bir dönemde biz hizmeti 1,1 TL’ye veriyoruz. Yasamız buna izin vermediği için şu an birşey yapılması mümkün değildir. Ayni şekilde suyumuz da 2016 yılından beri 4,5 TL’dir. Her gelen hükümet yasanın değişeceği sözünü veriyor ama nedense bir türlü yasa değişmiyor. 513 milyon TL personel giderimiz var. Bütçe geçtikten sonra devlet katkımız da 463 milyon TL oldu. Pandemiden önce bürüt maaşlarımızı, suyumuzu, mazotumuzu ve giderlerimizi rahatça ödeyebiliyor ve yatırım dahi yapabiliyorduk. Fakat şuan durum öyle değil. Belediyelerin batması ve birleştirilme yönünde direnmemesi için devlet elinden geleni yapıyor.

“Belediyelerin işlevi ve yetkileri artırılmalı’’

Belediyelerin gelirlerinin artırılması için neler yapılmalı?

 “Belediyeciliğin pandemi sürecinde ne kadar önemli olduğunu hep birlikte gördük. Devletin can alıcı kurumları kapandı ve insanlar açlığa terk edildi. Belediyeler, sağlıkçılar ve kolluk görevlileri sokakta oldu. Bu bize örnek oldu. Belediyelerin işlevi ve yetkileri artırılmalı. Belediyelere daha fazla katkı vererek ayakta durmaları sağlanmalı. Belediyeler bu mali yapı ile sürdürülemez. Devletin belediyelerin yetkilerini artırmak önemlidir. Bölgemizin bir İmar Planı yok, gençlere 20 senedir sosyal konut arsası verilmiyor.”

“Akdoğan projelerden yararlanamadı’’

Projeleriniz var mı?

“Akdoğan’ın büyümesi artık görmezden gelinemez. Biz buna göre bir takım projeler ürettik. Fakat ne yazık ki hem ülkemizdeki ekonominin daralmasından hem Türkiye’nin ekonomik durumundan, hem de Akdoğan’nın coğrafik olarak Rum’dan kalma bir bölge olmasından dolayı ciddi sıkıntılar yaşadık. Türkiye ikinci dönem hiç bir proje açmadı. Biz de projelerimizi Avrupa Birliği’ne döndürdük. Fakat çok ciddi prosedür var. Özellikle Akdoğan’nın Türk köyü olmamasından kaynaklanan sıkıntılar var. Örneğin Kanalizasyon Projesi yaptık ve dereceye girerek 3’üncü geldik. Bedeli ise 6,5 milyon Euro’ydu. Fakat alamadık. Bu proje hayata geçse Akdoğan tamamen değişirdi.”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu