HP Lefkoşa Milletvekili adayı Gülşah Sanver Manavoğlu ülkede mevcut durumdan şikâyet edenlerin statükoya son verilmesi için şikayet etmek yerine sandığa gitmesini istedi.
KIBRIS ARENA-Efdal Keser
“Değişim ve dönüşüm için cesur adımlar atan HP desteklenmelidir”
- “Hükümet TL’nin değer kaybından dolayı ödenen vergilerle kasasını doldurdu ve bunu başarı gibi sunuyor”
Halkın Partisi’nden (HP) yeniden aday olan Lefkoşa Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu, gezdikleri yerlerden ve temas ettikleri kişilerden aldıkları tepkilere dayanarak, partisinin bu seçimlerden çok daha güçlü çıkacağı görüşünü paylaştı.
“SANDIKTAN GÜÇLÜ ÇIKMALIYIZ”
İradenin seçmende olduğunu vurgulayan Gülşah Sanver Manavoğlu, “Seçmenimiz bize ne kadar çok oy verirse biz de o kadar güçlü bir şekilde sandıktan çıkacağız. Geçmişte bazı sıkıntılar yaşamış olabiliriz ama biz her zaman toplum yararını hep ön planda tuttuk. Ülkeye bir şeyler kazandırmak istiyorsak sandıktan güçlü çıkmalıyız. Eğer Milletvekili sayımız onun üzerinde olursa bu ciddi anlamda değişim ve dönüşümün habercisi olur” dedi.
Arzu ettikleri Milletvekili sayısına ulaşamasalar da ülkedeki sistemi değiştirme ve toplum yararına çalışmalarını sürdüreceklerini, son seçimlerde Halkın Partisi’nin yüzde 18 oy aldığını bu seçimlerde bu oranın üzerine çıkacaklarına olan inancını dile getiren Manavoğlu, “Önümüzdeki günlerde siyasette anormal bir durum olmaz ve biz de kendimizi vatandaşa daha iyi anlatırsak arzuladığımız noktada oluruz diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“BİZ SİSTEMDEN BESLENENLERİN DÜZENİNE ÇOMAK SOKTUK”
2018 seçimleri sonrasında 2 kez hükümette ortak olduklarının ve ikisinde de hükümetten çekildiklerinin hatırlatılması üzerine bu gelişmeler ile yaşanan algı operasyonlarının partisine bir şeyler kaybettirdiğinin farkında olduğunu söyleyen Gülşah Sanver Manavoğlu, “Algı operasyonu sonunda üç arkadaşımız istifa etti. HP sistemden beslenenlerin düzenine çomak soktu. Daha önce hiçbir deneyimimiz olmadan biz hükümete girmiştik. Buna rağmen sistemin değişmesi için mücadele ettik. Diğer partiler bakın hala sistemin devamından yana söylemler içindedirler” dedi.
Konuşmasını “Samimiyetle söyleyebilirim ki 2018 seçimleri sürecinde tecrübesizliğimiz nedeniyle bize destek veren herkesin bize oy vereceğini sanmıştık. O dönemde halkın o ilgisine göre bizim yüzde 30 oy almamız ve 20 Milletvekili çıkarmamız gerekirdi. Zamanla gördük ki siyasetin standartları farklıymış. Kimse hayatından memnun değildir. Buna rağmen değişim noktasında insanımız hareketlenmiyor. Galiba değişimi sevmeyen bir insan yapımız var. Mutlu olmayanlar bile statükonun devamını tercih edebiliyor” diyerek sürdüren HP Milletvekili Manavoğlu, halkın performansı görme ve ona göre oy verme sıkıntısı yaşadığını, küçük toplum olmanın ve geçmişteki yakın ilişkilerin, akraba tanıdık münasebetlerinin bunda büyük etken olduğunu anlattı.
“EN ÇOK ŞİKÂYET EDENLER STATÜKOYU EN ÇOK BESLEYENLERDİR”
“En çok şikâyet edenler statükoyu en fazla destekleyenlerdir. Bu ciddi bir şekilde sorgulanmalıdır. Ekonomik sıkıntı içinde olanların boykot gibi söylemlerde bulunmaları da bunun sonucudur. Ne var ki boykot statükonun devamına çanak tutmaktır ve gelecekte yaşanacak sıkıntıları artıracaktır” diyen HP Milletvekili Manavoğlu, politikalarını destekleyenler arasında bile hala futbol takımı tutar gibi parti tutanların bulunduğunu görmenin üzücü ve düşündürücü olduğuna işaret etti.
Vatandaşın değişim istemesi halinde karma oy yerine mührü tercih etmesini isteyen Manavoğlu, “Halkın değişim ve dönüşümü sağlayacağına inandığı siyasi partileri daha çok desteklemesi gerekir. Biz diğer partilerle aynı değiliz. Vizyonumuz ve adaylarımızla diğerlerinden ayrılıyoruz. Meclis çalışmalarında da bunu açıkça ortaya koyduk. Biz statükonun parçası olmadık, olmayacağız ve bozuk düzene çomak sokacak kadar da cesuruz” dedi.
Ülkede yaşanan ekonomik sorunların çözümü için Devletin mahalli gelirlerinde indirime gitmesi gerektiğini vurgulayan Gülşah Sanver Manavoğlu, temel tüketim maddelerindeki fiyatların acilen aşağılara çekilmesi gerektiğini bu yapılırken işverene yönelik desteklerin de hissedilir şekilde uygulamaya konulmasının önemini vurguladı.
“KISA VADEDE PİYASA UCUZLATACAK PLAN VE PROJELERİMİZ VAR”
“Alım gücünü korumak için Stabil para birimine geçmek veya diğer konular uzun vadede olacaklardır. Kısa vadede piyasayı ucuzlatacak tüm projelerin mutlaka hayata geçirilmesi lazım. Fiyat İstikrar Fonu’nda yapılacak düzenlemeler en basit iyileştirmedir. Navlun ücretleri döviz ile birlikte artarken fiyatlar da o oranda artıyor. TL ile çalışanların veya TL mevduatı olanların zarar etmemesi için Türkiye kendi vatandaşını korumaya aldığı gibi benzer uygulamayı yapabilmemiz için maddi destek sağlamalıdır” diyen Manavoğlu, Türkiye’de turistik ziyaretlerde 12 taksitlendirme yapılırken KKTC’ye gelen turistlere bunun uygulanmadığını, bu uygulamanın yeniden hayata geçirilmesinin turist sayısını artıracağını anlattı.
Türkiye’den talep edilecek öncelikler konusunda HP’nin plan ve projelerinin olduğunu kaydeden Manavoğlu, Türkiye’den KKTC’ye uçuşlarda ödenen 25 Euro civarındaki verginin düşürülmesinin bilet fiyatlarını aşağı çekeceğini, kendi Bakanlarının bu konuda bir çalışma yaptığını ancak sonraki Hükümetin konuyu ileri götürmediğini belirtti.
Asgari Ücret ile ilgili soru üzerine ise Gülşah Sanver Manavoğlu, “Asgari Ücret elbette artırılmalıdır ama Devletin işverene yönelik de iyileştirme yapmadan hızlı bir şekilde Asgari Ücreti yükseltmesi ileriye dönük zararlar verebilir. Net altı bin 90 TL günümüzde hiçbir aileye yetmez ama dediğim gibi önce önlemler hayata geçirilmeliydi. Bu durum bazı iş yerlerinde işten çıkarmalara, vardiyalarda sayısal azaltmalara ve sosyal yatırımlarda aksamalara neden olabilir. Bir işverenin cirosu hayat pahalılığı kadar artmazsa çalışanına nasıl arzu edilen artışı versin?” diye sordu.
“HÜKÜMET VATANDAŞTAN ALDIĞI İLE ÖVÜNÜYOR”
Türkiye’de asgari ücretin artırılmasıyla bazı iş kollarında çalışanların Türkiye’ye dönmeye başlamasının zanaatkâr kesimde açık oluşturacağını bundan dolayı da asgari ücretin artırtılması gerektiğini dile getiren Gülşah Sanver Manavoğlu, “Bu işin düzelmesi için ülkeye ciddi oranda sıcak para girmesi lazım. 2021 yılı için bütçede öngörülen mahalli gelir 6 milyar TL idi. Dövizin yükselmesi nedeniyle bunun karşılığında toplanan mahalli gelirler 2 milyarın üzerinde oldu. Bu dolaylı vergiler aracılığı ile vatandaştan alınandır. Hükümet böylece ödemelerde bulunuyor ama bir yandan da kendini başarılı göstermeye çalışıyor. Yani vatandaşın cebinden aldıkları ile övünüyor. Hükümetin ortada bir becerisi söz konusu değildir, insanları başarılı olduklarına inandırmaya çalışmasınlar” dedi.
Manavoğlu, 24 Ocak günü yeni bir döneme uyanmak için Kıbrıs Türk Halkı’nın doğru karar vermesinin önemine vurgu yaparak “Doğru karar bugün aday olan ve bugün sistemin bir parçası olan parti ve kişilerin geçmişte hangi oluşumlar içinde yer aldığına bakarak sağlıklı değerlendirme yapmadan geçer. Halk doğru iradeyi sandığa yansıtırsa, ülkeyi krizden çıkaracak kişiler de seçilir. Bu olamayacak bir şey değildir. Vatandaşlar gerçekten çalışacak parti olan HP’ye oy versin. Seçmen statükonun bekçisi olan partilerin iş başında kalmaması için mutlaka sandığa giderek değişim ve dönüşüm için cesur adımlar atan HP’yi desteklemelidir. Seçmenden, sandığa gitmemenin en istenmeyen partiye onay vermek olduğunu unutmamasını istiyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
