KıbrısManşet

Öksüz: Tedavinin odak noktası bu sendromla birlikte yaşamayı öğrenmek olmalıdır

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sevim Öksüz, toplumun yüzde 3’ünü etkileyen “yumuşak doku romatizması” olarak bilinen fibromyalji sendromu nedeniyle bireyin yeti yitiminin arttığını, günlük yaşam aktiviteleri ve bağımsızlığının etkilendiğini ve yaşam kalitesinin azaldığını kaydetti.

Araştırma Görevlisi Öksüz, 12 Mayıs Uluslararası Fibromyalji Farkındalık Günü ile ilgili yaptığı açıklamada, Fibromiyalji sendromunun, tespit edebilen bir laboratuvar testi veya görüntüleme yöntemi olmamasından dolayı bireyin yakınları ve sosyal çevresinin hatalı ve yaygın inanışları sonucunda ya zihinsel bir bozukluk olarak görüldüğünü ya da “gerçek” bir hastalık olarak kabul edilmediğini belirtti.

Öksüz, hastalığın nedeninin henüz tam olarak bilinmediğini ancak son araştırmaların, genetik eğitim, beynin bir sebepten dolayı ağrı eşiğini düşürmesi veya sinirlerin ağrı sinyallerine aşırı tepki göstermesi teorilerini desteklediğini söyledi.

Söz konusu sendromda, biyolojik etkilenimin yanında psikolojik ve sosyal etkilenimlerin görülmesinden dolayı tedavi sürecinin “karmaşık” olduğuna dikkat çeken Öksüz, “Semptomların yönetiminde başarı sağlanabilmesi için romatolog, fizyoterapist, psikolog ve diyetisyen gibi sağlık profesyonellerinin yer aldığı multidisipliner ekip üyeleri bir arada çalışmalı ve hasta merkezli bir yönetim hedeflenmelidir” dedi.

“FİZİKSEL AKTİVİTE VE EGZERSİZ AĞRIYI ARTIRIR GİBİ YANLIŞ İNANÇLAR DEĞİŞTİRİLMELİDİR”

Öksüz, fiziksel aktivite ve egzersizin ağrıyı artırdığı gibi yanlış inançların da olduğunu ifade ederek, psikologlar tarafından verilecek bilişsel davranışsal terapilerle birlikte fizyoterapistlerin düzenleyeceği fiziksel aktivite ve egzersiz programının önemine dikkat çekti.

“Tedavinin odak noktası bu sendromla birlikte yaşamayı öğrenmek olmalıdır. Semptomların yaşamı kontrol etmesine izin vermek yerine, semptomların yönetimi öğretilmelidir” şeklinde konuşan Öksüz, doğru kaynaktan edinilmeyen bilginin, korku ve kaygıyı artıracağından dolayı tanı konulur konulmaz hasta eğitimine başlanması gerektiğini söyledi ve hayat boyu sürdürülecek bu mücadelede zaman zaman yaşanılacak semptom artışlarının başarısızlık olarak görülmemesi gerektiğini ifade etti.

Öksüz, “Fibromyalji gerçek bir hastalıktır ve kaliteli yaşam için semptom kontrol sürecinde bireyler yalnız değildir” şeklinde konuştu.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu