Bağımsız Yolu, yarından itibaren, “emek ve kadınlar özgürleşene, doğanın talanı sona erene, halkları kardeş ve bağımsız bir Kıbrıs inşa edene kadar” mücadeleye devam edeceklerini açıkladı.
Yazılı açıklama yapan Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Celal Özkızan, Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu ve Milletvekili adayı Umut Ersoy, seçim sonuçlarını değerlendirdi.
-Özkızan
Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Celal Özkızan, “Bu seçimde de asgari ücretin en düşük kamu maaşına endekslenmesi, servet vergisi, özel sektör çalışanları için güvenceli çalışma, sendikasız çalıştırılmak yasaklansın talebi Meclis’e giremedi, Bağımsızlık Yolu’nun taleplerini şimdilik meclise taşıyamadık” ifadelerini kullandı.
Sınıf ve emek mücadelesinin inişli çıkışlı bir mücadele olduğunu belirten Özkızan, Bağımsızlık Yolu’nun talepleri Meclise giremese de halktan ciddi karşılık bulduğunu söyledi.
-Rahvancıoğlu
Bağımsızlık Yolu Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu, kendine özgü bir seçim yaşandığını, çeşitli sebeplerden dolayı katılımın düştüğünü, katılım analizi yapılırken ise tek bir neden bağlama hatasının yapılmaması gerektiğini söyledi.
Rahvancıoğlu, birden fazla sebeple, birden fazla öznenin seçime katılmama çağrısı yaptığını, ‘tek bir adayın seçimi herhangi bir değişim yaratmayacak’ düşüncesinin de seçime katılımı etkilediğini söyledi.
Herkesi kucaklayarak değil, emekten yana bir değişimi yaratmak için mücadele ettiklerini belirten Rahvancıoğlu, bu ülkede herkes adına konuşarak değil, bu ülkede konuşulmayan, emekçilerden taraf konuşarak bir değişimin olabileceğini söyledi.
-Ersoy
Bağımsızlık Yolu Milletvekili adayı Umut Ersoy da ortaya çıkan sonucun bir anda çıkan bir sonuç olmadığını söylerken, “Yılların birikimi olarak bugünlere bizi getiren, halktan kopuk, yozlaşmış, ilkesiz siyasetin hayatın merkezine yerleşmiş olmasıdır” iddiasında bulundu.
Seçim süresince vurguladıkları “Biz vaat vermiyoruz, mücadele sözü veriyoruz” cümlesini hatırlatan Ersoy, sonuç ne olursa olsun bu mücadeleyi vereceklerini söyledi.
Mücadele politikalarını yalnızca oy toplamak için, herkesin kalbini kazanabilmek için ya da bütün toplumu kucaklamak için ortaya atmadıkların belirten Ersoy, “Bazı parti ve adaylar gibi sırf kulağa hoş geliyor diye de savunmuyorduk’ dedi.
