Aşk, güzellik, seks, savaş, adalet tanrıçası İnanna… Akad, Babil ve Asurlular tarafından İştar olarak adlandırılan, “Cennetin Kraliçesi”…
İnanna, Sargon sonrası dönemde Sümer panteonunda en çok saygı duyulan tanrılardan biri haline gelmiştir. Bir önceki yazıda İnanna’nın tabletleri Enki’den çaldığını okumuştuk. Bu nedenle istediği saygıya sahip olması bizim için beklenmedik bir durum değil elbette.
Peki, Sümerlerden tanıdığımız İnanna’nın Afrodit ile ne gibi bir ilgisi olabilir?
Şair ve yazar olan Hesiodos “Tanrıların Doğuşu” adlı eserinde Afrodit’in doğuşuna şu şekilde yer verir:
Yunan mitolojisinde Gökyüz Tanrısı olarak bilinen Ouranos (Uranüs), Gaia adlı yeryüzü tanrıçası ile evlenir ve bir sürü çocukları olur. Bu çocuklar büyüdükçe güçlenmeye ve Ouranos’a karşı gelmeye başlar. Ouranos ve çocukları arasında başlayan güç savaşını çocuklar kazanır. Sonunda Ouranos’u hadım ederler. Ouranos’un kesilen organı denize düşer, tohumları suya saçılır. Antik Yunancada afros “köpük, dalga” emektir. Bu köpükler arasından çok güzel bir kız dünyaya gelir.
Bu kız, istiridyelerin üzerine çıkarak hayatta kalmayı başarır ve sonunda dalgalar kendisini bir adaya çıkarır. Bu ada Kıbrıs adasıdır. Hepimizin bildiği Baf! Bu nedenle Afrodit ilk kez Kıbrıs adasında karaya çıkmıştır.
Cilalı taş devrinden beri Baf’ta insanlar yaşadığı bilinmektedir. Cilalı Taş devri, yani Neolitik çağ derken bahsettiğimiz 11 bin sene öncesidir. O dönemlerde Kıbrıs adasında muhtemelen Fenikelilerin yaşadığından söz edilmektedir ki, Fenikeliler aslında Kenanlıların ta kendisidir. Adaya Kenanlıların nereden geldiği sorusu akla gelebilir. Hemen belirtelim, elbette ki Mezopotamya’dan. Mezopotamya’da yaşayan halkın ise Sümerler olduğunu bir önceki yazıda okumuştuk. Bu da bize gösteriyor ki, adaya Mezopotamya’dan hem halk hem de Afrodit gelmiştir.
“Köpüklerden doğan güzelliğin sembolü, Fırat ve Dicle’nin suladığı topraklarda hayat buldu”
Şimdi yazıyı başa alacak olursak; Yunan mitolojisindeki Gökyüzü Tanrısı “Ouranos” aslında Sümerlerde Tanrı An olarak karşımıza çıkmaktadır. An veya Anu, Enki’nin babasıdır. Anne “Gaia” Sümerlerde “Ki” ve onların çocukları ise en eski Sümer yazılarında “Annunakiler” olarak geçmektedir. Aslında Afrodit olarak bildiğimiz Yunan mitolojisine konu olan güzeller güzeli “Cennetin Kraliçesi”, İnanna’nın bizzat kendisidir. Bu nedenle İnanna veya İştar veya Afrodit’in sembolü aynıdır; Sekiz köşeli yıldız. Her ne kadar farklı adlarla anılmış olsa da tanımlar hep aynıdır; Aşk, güzellik, seks, savaş, adalet Tanrıçası.
Sümerlerin Kıbrıs’a yolculuğunu bu haftaki yazımda anlatmaya çalıştım. Bir sonraki hafta “Evrende yalnız mıyız?” yazı dizisine kaldığımız yerden devam edeceğiz. Yeniden beraber olmak dileğiyle.
