Kıbrıs

MÜTEAHHİTLER EYLEMLERE BAŞLIYOR; BÜYÜK EYLEM 21 TEMMUZ’DA

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, Gazimağusa – İskele – Yeniboğaziçi İmar Planı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bugünden itibaren eylemlere başlayacaklarını kaydeden Gürcafer, 21 Temmuz’da ise büyük bir eylem organize ettiklerini açıkladı.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, katıldığı bir televizyon programında, Gazimağusa – İskele – Yeniboğaziçi İmar Planı ile ilgili gelinen aşamayı değerlendirdi.

Planla yaşamın önemine değinen Gürcafer, “planlı yaşamda sektörleri batırmazsınız, nüfusu kontrollü bir şekilde geliştirirsiniz. Yaşadığımız yozlaşmayı ortadan kaldırmak için planlı yaşama geçilmesi gerekir” dedi.

Ülkesel Fizik Planı ve İmar Planları yapılması için Müteahhitler Birliği’nin yıllardır sürdürdüğü mücadeleden bahseden Gürcafer, Mağusa – İskele – Yeniboğaziçi bölgesini bütünlüklü bir şekilde planlaması düşüncesini de kendilerinin ortaya koyduğunu anlattı.

Gürcafer, henüz plan çalışması başlamadan Mağusa, İskele ve Yeniboğaziçi belediye başkanları ile Şehir Plancıları Odası Başkanı ile biraraya gelerek  konuyu detaylı şekilde ele aldıklarını anlattı.

“KONU AMACINDAN ŞAŞTI”

İyi düşüncelerle yola çıkıldığını ancak zamanla konunun amacından şaştığını anlatan Gürcafer, “Hükümet değişikliği oldu. Yeni Hükümet programı oluştu. Yaşanan imar planı sürecinde biz maddi, manevi ve teknik her türlü katkıyı koyduk. Neticede bir plan taslağı ortaya çıktı.

Plan taslağının ortaya çıkmasının öncesinde emirnamenin yayımlandığını hatırlatan Gürcafer, kendilerinin emirnameye tepki koymasının nedeninin şu sözlerle anlattı:

“PLAN DEMEK İSTİKRAR VE GÜVEN DEMEK”

“Emirnameye tepki koymamızın nedeni ülkenin uzun yıllar emirnamelerle yönetilmiş olması, emirnamenin ilgili bakanın iki dudağı arasında olması, çok rahatlıkla değiştirilebilir olasından siyasi rantlara olanak sağlıyor olmasıdır.

Planlar ise 5 yılda bir revize edildiğinden uzun yıllar yatırımcıya ışık tutmaktadır. Istikrar ve güven vermektedir.

Bütün bunlardan dolayı emirnamelerle değil, planlarla yaşamak istiyoruz.”

“İMAR PLANLARINDA EN BÜYÜK SÖZ SAHİBİ BELEDİYELER OLMALI”

Süreç devam ederken hükümetin bozulduğunu ancak İçişleri Bakanının yeni hükümette de görevine devam ettiğini hatırlatan Gürcafer, imar planı çalışmalarının kesintiye uğramadan devam ettiğini anlattı.

Planda sona gelindiğinde, mevzuat gereği bölgedeki üç belediyenin başkanlarının da bulunduğu Birleşik Kurul’un toplandığını ve Müteahhitler Birliği’nin onay vermediği planın Birleşik Kurulca onaylandığını söyleyen Gürcafer sözlerini şöyle sürdürdü:

“Plan Birleşik Kurul tarafından onaylanmışsa ve Birleşik Kurul da ağırlıklı olarak halkı temsil ediyorsa, biz planın içeriği ile ilgili rahatsızlık duymamıza rağmen saygı gösterdik.

Çünkü bana göre imar planlarında en büyük söz sahibi belediyeler olmalıdır.

Dedik ki, ‘eğer belediyelerimiz bunu Kabul etmişse biz artık revizyon ile ilgili bir mücadele vereceğiz’.

Sürecin başından beri müktesep haklarda (ortaya çıkması anında hukuka uygun olarak tamamlanmış, sonradan hukuk kurallarındaki değişiklik veya işlemin geri alınması gibi nedenlere rağmen, hukuk düzeni tarafından korunma altında kalan hak) hassasiyetimiz vardı.

Planın içerisinde müktesep haklar vardı. Dolayısıyla, bir an önce ekonominin önünü açma düşüncesi ile ‘evet’ dedik.”

“BÖLGEDEKİ EKONOMİNİN ÇÖKMÜŞ OLMASI GÖZARDI EDİLİYOR”

“Bu noktada artık Sayın Başbakan bu planı resmi gazetede yayımlayacaktı.

Sonra Sayın Başbakan UBP olarak rahatsızlıkları olduğu gerekçesiyle imzalamadı. Biz buna da saygı gösterdi. Yine olmadı, eylem yaptık.

Eylemimiz üzerine Sayın Başbakan başkanlığındaki heyet bize haklı olduğumuzu söyleyerek ek süre istedi. Eylemimizden bugüne geçen sürede, söz verilen çalışmanın yapılmasını beklerdik

Olayın bir siyasi boyutu vardır. Bir siyasetçi elbette seçimi düşünür, ben bunu yadırgamam. Ama siyasi rant toplumun çıkarlarının önüne geçmemelidir.

Toplumun çıkarları ekonomin, sosyal hayatın zarar görmemesindedir. Şu anda bölgedeki ekonominin çökmüş olması gözardı ediliyor.”

“UBP-HP HÜKÜMETİ YALAN SÖYLÜYOR”

“UBP ile HP anlaşmalı bir kavgadadır. Çünkü 24 saat öncesinde müktesep hakları içermeyen bir emirname uzatmasını asla imzalamayacağını söyleyen UBP kanadı, 24 saat sonra süresiz bir şekilde uzamasına onay verdi.

UBP-HP hükümeti halka ve bize yalan söylüyor. Emirname 1 ay uzayacak dendi ancak süresiz uzamıştır ve müktesep haklarla ilgili olan madde emirnameden tamamen çıkarılmıştır. İmar planında bir uzlaşı sağlanmadığı sürece emirname kuralları geçerli olacaktır.

Bölgenin yaşayacağı ekonomik yıkımı görmezden gelerek, yüzlerce – binlerce insanın işsiz kalacağını düşünmeden pervasızca ötelemeyi tercih eden bir hükümete zerre kadar saygım yoktur.

Bu ortaklığın da ülkeye faydası olacağına artık inanmıyorum.

Ayrı ayrı UBP veya HP’nin kötü olduğunu söylemiyorum. Dediğim şey şu, bu nikah bu eve zarar veriyor.

Belki ayrı ayrı koalisyonlara girerler ve o şekilde faydaları olur. Hükümetteki her iki parti de elbette ki değerlidir. Ama bu ortaklık zarar veriyor.

Bu hükümetin bu saatten sonra yürümesi sadece iki partinin cumhurbaşkanı adaylarına hizmet eder. Cumhurbaşkanlığı seçimi bizim umurumuzda değil.

Biz bugün itibarı ile eylemlerimize başlıyoruz. 21 Temmuz’da da büyük eylemimizi yapacağız.

Bu saatten sonra yetkililerle görüşmeyeceğiz, pazarlık yapmayacağız, çünkü çok görüştük.”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu