Kıbrıs

Özersay: Laiklik karşıtı gerici uygulamalar endişe verici

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, Din İşleri Dairesi Başkanı’nın kadınlarla ilgili olarak sarf ettiği sözlere tepki göstererek laiklik karşıtı din kisvesi altındaki gerici söylemlerin endişe verici olduğuna dikkat çekerek “bu şartlarda böyle bir hükümetin bir şey yapacağını düşünüp hükümete çağrı yapmak saflık olur, bu hükümet görevde kaldığı sürece bunların arkası gelecektir. Onun için çözüm bu hükümeti istifaya zorlamaktan geçer” dedi.

Özersay laikliğin ve çağdaş düşüncelerin Kıbrıs Türk Halkının DNA’sına kazındığını ve bunu değiştirmeye kimsenin gücü yetmeyeceğini de vurgulayarak “bu maya bu gölde tutmaz ve biz buna geçit vermeyiz” ifadelerini kullandı.

Halkın Partisi lideri Özersay’ın yaptığı yazılı açıklamanın tam metni şu şekilde:
“Kadınları ötekileştiren, hakir gören, dini kullanarak cinsiyet temelli ayrımcılığa tabi tutan köhnemiş orta çağ yaklaşımlarına geçit vermeyeceğiz. Başta laiklik olmak üzere Atatürk ilkeleri Kıbrıs Türk halkının DNA’sına kazınmıştır, gerici değil ilerici, modern bir dünya görüşüne sahiptir ve bunu değiştirmeye KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ. Devleti kendi yetki kullandıkları alanlarda temsil ettikleri varsayılan kişilerin Anayasa’nın hükümleriyle ve doğal olarak da laiklik ve eşitlik ilkeleriyle bağlı olduklarını akılda tutarak hareket etmeleri şarttır. Bu durum özellikle Din İşleri Dairesi yetkilileri için geçerlidir.

BU MAYA BU GÖLDE TUTMAZ!
Meşruiyetini kendi ülkesinin demokratik teamüllerinden ve Halkının iradesinden almayanların ve dışarıda arayanların bu türden gerici uygulamaları değil önleyeceğini, kılını dahi kıpırdatacağını düşünmüyorum. Bu ve buna benzer olayların arkası gelecektir. Bu nedenle de çözüm, bu zihniyete sahip hükümeti tedbir almaya davet etmekten ya da bunu yapanları istifaya davet etmekten geçmez, bu zihniyete sahip bir hükümetin o koltuklarda oturmasını önlemekten geçer, yan koltuklarda oturup laf yetiştirmekten değil. Çözüm, bu zihniyete sahip hükümetten medet ummaktan değil, onu istifaya zorlamaktan geçer. Bu sorunun çözümü Meclis’teki koltuklarda oturup kalmakla, hele hele bir ara seçimde boş olan vekil koltuğunu nasıl kazanırız kiminle doldururuz gibi ucuz hesaplar yaparak mümkün değildir.
Herkes ama özellikle de kendi konforundan ve statüsünden vazgeçmeyerek bu oynanan tehlikeli oyunun Meclis içerisinde bilerek veya bilmeyerek parçası olanlar son dönemde yaşananları alt alta koyup siyasi duruşlarını bir daha gözden geçirmek zorundadırlar. Aksi halde yarın çok geç olacak ve ülke olarak yitirdiklerimizin telafisi mümkün olmayacak.”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu