Kıbrıs

Özersay: Tasarrufa tepeden başlanılmasını istedik

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, hükümetin yaptığı harcamalarla halka güven vermediğini ve tepki aldığını belirterek, “Ülkeyi iyi yönetemiyorlar, müşavirler olmasına rağmen dıştan atamalar yapıyorlar, partizanca istihdamlar yapılıyor, emekliliğine az kalan kişiler atanıyor, aynı hükümetin bakanları değişince kadroları da değişiyor. İnsanlar hükümet edenlerin tasarruf gailesi olmadığını görüyor tepki gösteriyor” dedi. 

    Türkiye’den kaynak gelmezse borçlanılması ve tasarrufa gidilmesi gerektiğini hükümete söylediklerini aktaran Özersay, reel sektöre destek için borçlanılmasını önerdiklerini, zaten bu paranın kaynak olarak maliyeye geri döneceğini söylediklerini ama dikkate alınmadıklarını kaydetti.

   Tasarruf yapılacaksa devletin en yüksek yerinden başlanılması gerektiğini savunan Özersay, “Tasarrufta kendinizden başlayın dedik. Biz daha önce öyle yaptık ve sendikalar tepki göstermedi. Biz, gece gündüz ekonomi ile toplanırdık çare üretmeye çalışırdık ancak bunlar toplanarak kurultay kavgaları yapıyor” dedi.

   Kudret Özersay, Haber Kıbrıs Web TV’de yayınlanan “Markaj” programına katılarak, Ali Baturay’ın sorularını yanıtladı.

 “Çözüm önerilerini sunulan yapıcı muhalefet yapıyoruz”

   Kudret Özersay, hükümetten muhalefete düşmelerinin ardından sırf muhalefet olsun diye eleştiri yapmak yerine çözüm önerilerini sunulan yapıcı muhalefet yaptıklarını söyledi. Özersay, yaptıkları öneriler doğrultusunda hükümetin yanlışlarını düzeltmelerini sağladıklarını belirterek, “Örneğin yurt dışında bulunan gençlerin, bedelli askerlik dönemini yitirmesinler diye uyarılarda bulunduk ve yaptırdık. 2018’de döviz krizi yaşadık ve tedbirler aldık. Dövizle kur sabitlemesi ve stopaj aşağıya çekilmişti. Bu noktalarda öneri yaptık. Mazbata, tahliye ve taksit 2-3 ay ertelenmesini yapmıştık hükümetten devamını talep ettik” dedi.

Güney’den, Kuzey’e geçişlere izin verilsin”

   Çarşının hareketlenmesi ve iş yapması için Güney Kıbrıs’tan gelişlerle ilgili düzenleme yapılmasını istediklerini anlatan Özersay, “İngiliz Yüksek Komiseri ve başka yabancılarla görüşmelerde esnafın durumlarını dile getirdik. Devletin maddi kaynakları kısıtlı. Hükümetin insanlara 10 bin TL veremeyeceğini bilirim ancak hükümet 1500 TL’leri zamanında vermeli. Hükümet esnafı destekleyemezse, günü birlik olarak Güney’den Kuzey’e geçişlere izin verilsin” diye konuştu.

“Rumlar Kuzey’de para bırakıyordu”

   Rumların Lefkoşa Arasta’da ve diğer kentlerdeki çarşılarda alışveriş yaptığına dikkat çeken Özersay, “Rumlar, 2013’te psikolojik olarak harcama yapmazlardı ancak zamanla bu algı değişti. Döviz ile TL arasındaki fark açıldı. Paranın milliyeti yok.  Akaryakıt istasyonu açılması için gelen talepler Rumların kuzeyden akaryakıt almasındandır. Fiyat istikrar fonunda yapılan düzenleme ile akaryakıt daha da düştü. Maliyeye ciddi bir gelir getirecek. Market ve süpermarketlerden de alışveriş yapıyorlar” ifadelerini kullandı.

“Ticaret ve ekonomi ile güven tesis edilebilir”

   Kapsamlı çözümden daha önemli ve gerçekçi olanın, ticaret ve ekonomi ile sınırları aşmak güven tesis etmek olduğuna vurgu yapan Özersay, “Kuzey’de yaşayan Maronit ve Rumların aileleri de gelemiyor. Geçişlerle ilgili bir düzenleme yapılırsa hareket artacak ekonomiye katkı sağlayacak” dedi.

Cenevre öncesi karşılıklı bir taahhüt yapılmasını önerdik”

   Güney’de yaşayanların Kuzey’e geçmelerinin sağlanmasının yanı sıra sınır kapılarının genel anlamda salgın öncesine dönülmesini de örediklerini ifade eden Özersay, “AB vatandaşları dışındaki İngiliz, Rus ve İsraillilere Rumlar sorun çıkarıyor. Kıbrıs sorunu ile ilgili yapılacak Cenevre görüşmeleri öncesinde uluslararası seyahat ve turistlerin gelmesiyle ilgili kısıtlamaların görüşülmesini ve karşılıklı bir taahhüt yapılmasını önerdik” diye konuştu.

“İsteseydik bütçeyi geçirtmezdik”

   HP’den 3 milletvekilinin ayartılıp istifa ettirildiğini ve hükümetin kurulduğunu aktaran Özersay, “Muhalefet olarak sorun çıkarsaydık, hükümet bütçeyi geçiremezdi. Sorumlu muhalefet anlayışıyla ülkenin çıkarları için yapıcı davrandık. Yardımcı olduk” şeklinde konuştu.

“Kültürel Anlaşma daha öncede meclise gelmişti”

Türkiye ile imzalanan Kültürel Anlaşmalar Protokolü hakkında da konuşan Özersay, “UBP, DP ve CTP’nin başbakan olduğu dönemlerde meclisten Türkiye ile yapılan kültürel anlaşmalar geçti ancak yürümedi. Durum tespiti yapıp, ifade ederek geçirdik” dedi.

“Atanan kişi istifa etmek zorunda kaldı”

   Başbakan Yardımcısı Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı’nın eleştirilere neden olan atama yapmasıyla ilgili sert muhalefet yaptıklarına ve sonuç elde ettiklerine dikkat çeken Özersay, “Mecliste, Arıklı’yı yaptığı yanlış atamayla ilgili çok zorladık, sonunda atanan kişi istifa etmek zorunda kaldı” dedi.

Hükümetteyken mecliste nisap sorunu yaşatmadık”

   Cumhuriyet Meclisinin açılamaması ve nisap sağlama konuları hakkında konuşan Özersay, “HP iki koalisyonda bulundu ve 3 yıl içinde mecliste açılmama sorunu yaşanmadı. Güvenilir bir ortak olarak çalıştık. Vekil eksikliği olmadı. Denetleme günleri tüm bakanlarımız oturmasa da bakanlar kendileriyle ilgili bir konu olduğunda salonda bulunmuşlardır” diye konuştu.

“Hükümettekilerin, kolektif sorumluluk duygusu yoktur”

   Hükümettekilerin meclise gelmemesi ve muhalefetin meclisi açmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Özersay, “Son meclis oturumunda bir ara hükümetten bir tek kişi yoktu. Hükümettekilerin, kolektif sorumluluk duygusu yoktur. Milletvekilleri ve bakanlar, başkasının yerine cevap vermek istemez. Hükümettekiler sırası geldiğinde başbakan hakkında bir şeyler söyler” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’ye verilen taahhütler gerçekçi değil”

   Türkiye ile imzalanan ekonomi ve mali işbirliği protokolünü değerlendiren Özersay, “Anlaşma imzalanınca hükümete sorduk. Yıllardır benzeri anlaşmalar yapıldı ve taahhütler yerine getirilmemesine rağmen Türkiye para gönderdi. Geçen yıl salgından dolayı taahhüt istememelerine rağmen kaynak aktarılacağını söylediler. Kaynağın önemli bir kısmı gönderilmedi. ‘Beklediğimizden daha fazla bulduk’ dediniz ama bu, paranın geleceği anlamına gelmez ve verdiğiniz taahhütler gerçekçi değil. Ekime kadar hükümet kurdunuz ancak taahhütler için aralık ayına kadar süre koydunuz. Komitelerde çoğunluk sizde değil, istenilenleri yapamayacaksınız” dedi.

“Kamu için değil reel sektör için borçlanılmasını önerdik”

   Türkiye’den kaynak gelmezse borçlanılması ve tasarrufa gidilmesi gerektiğini hükümete söylediklerini aktaran Özersay, “Borçlanacağınız paranın kamu maaşlarına gitmesini düşünmeyin, reel sektöre destek olarak düşünün. Zaten bu para, kaynak olarak maliyeye geri dönecek dedik. Bütçe geçerken dikkate almadılar” ifadelerini kullandı.

Tasarrufa tepeden başlanılmasını istedik”

   Tasarruf yapılacaksa devletin en yüksek yerinden başlanılması gerektiğini savunan Özersay, “Tasarrufta kendinizden başlayın dedik. Biz daha önce öyle yaptık ve sendikalar tepki göstermedi. Biz, gece gündüz ekonomi ile toplanırdık çare üretmeye çalışırdık ancak bunlar toplanarak kurultay kavgaları yapıyor” şeklinde konuştu.

“Harcamalarla ilgili güven vermiyorlar”

   Hükümette oldukları dönemde hane halkına yardım ve örtülü ödeneği kestiklerini ve covid destekleme fonuna aktardıklarını ifade eden Özersay, “Harcamalarla ilgili güven vermiyorlar, tepki alıyorlar. İyi yönetemiyorlar. Müşavirler olmasına rağmen dıştan atamalar yapıyorlar. İstihdamlar yapıyorlar. Emekliliğine az kalan kişiler atanıyor. İnsanlar tasarruf gailesi olmadığını görüyor tepki gösteriyor. Mesela aynı hükümetin bakanları değişince kadroları da değişiyor” diye ifade etti.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu