Pembe Köşk Psikiyatri Hastanesi çalışanları, Sağlık Bakanlığı ile Pembe Köşk Psikiyatri Hastanesi arasında KKTC vatandaşı bağımlı hastaların tedavi masraflarının yüzde 80’inin karşılandığı protokolün yenilenmemesi gerekçesiyle Sağlık Bakanlığı önünde eylem yaptı.
Davul eşliğinde toplanan eylemciler, Bakanlık binası önüne bir kazık koyarak, eylemlerini “Kazzıklı Eylemciler” olarak adlandırdıklarını, bundan sonra her pazartesi tekrarlayacaklarını belirtti.
Pembe Köşk Psikiyatri Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Çakıcı açıklaması şöyle:
Pembe Köşk Psikiyatri Hastanesi KKTC’deki tek bağımlılık tedavi merkezidir.
Çoğunuz biliyor ki Pembe Köşk Psikiyatri Hastanesi bağımlılık tedavisi için kurduğumuz ve Kıbrıs’ta bu alandaki çocuklarımızı ve gençlerimizi kurtardığımız 2 yıldır hizmet veren bir bağımlılık tedavi ve rehabilitasyon merkezidir. 30 civarında personeliyle 2 Profesör ve bir doçent tarafından yönetilen ve her türlü özelliğiyle yerli bir yatırım olma özelliği taşımaktadır. Bugüne kadar yüzlerce bağımlı özellikle gençler yoğunlukta olmak üzere Pembe Köşk Psikiyatri Hastanesi’nde tedavi gördü ve hayatları kurtuldu. Bunun yanında KKTC’li bağımlılar yanında Türkiye, İngiltere, Almanya, Fransa, Danimarka, Belçika, Ürdün, Mısır, Birleşik Arap Emirliklerigibi dünyanın pek çok yerinden de bağımlı hasta KKTC’ye gelerek tedavi oldu. Türkiye’de de bağımlılık tedavisinde ilk 3 tercihten biri olarak kabul edilmektedir. Her yıl hasta kapasitesi ve başvurusu da artmaktadır. Daha 2 yıl önce rehabilitasyon merkezi yok diyerek yıllarca şikâyet edilen bir açık böylece doldurulmuş oldu. Pembe Köşk yalnızca kendi insanına değil bir sağlık turizmi olanağı sağlayan da bir merkez haline de gelmiştir.
2 yıldır Pembe Köşk ile Sağlık Bakanlığı arasında imzalan bir protokol ile bağımlılara destek sağlanıyor.
2019 yılından itibaren tüm çabalarımız neticesinde KKTC’de başka bir bağımlılık merkezi olmadığı için Pembe Köşk’ten ekonomik durumu yetersiz olan KKTC vatandaşı bağımlı hastaların tedavi masraflarının %80 ‘inin karşılanacağının kabul edildiği bir protokol ile hizmet alım anlaşması yapılmıştır. Bu anlaşma hastane masrafları düşünüldüğünde KKTC ve Türkiye’deki hastane ücretleri göz önüne alındığında çok düşük ücretlerle imzalanmıştır. Başka branşlarda hastaların tüm masrafları karşılanırken bu hasta grubuna zaten ücretin tamamı karşılanmayarak baştan haksızlık yapılmıştır. Ayrıca bu dönemler içerisinde pek çok defa hastaların tedavilerinin yarım kesildiği haksızlıklar yapılmıştır.Tüm buna rağmen tümünü değil ama pek çok aile için ve hasta için de Pembe Köşk umut kapısı olmuştur.
Sağlık Bakanlığı’nda maalesef protokolün 3. Kez yenilenmemesi nedeniyle tartışmalar yaşanmıştır.
25 Kasım 2021 Perşembe günü Sağlık Bakanlığında akşam 17:00 civarında Bakanın odasında Sağlık Bakanı ve benim aramda yine Pembe Köşk’tenHüda Hüdaverdi’nin de bulunduğu Sağlık Bakanı Ali Pilli ile tartışma yaşanmıştır. Pembe Köşk ve Sağlık Bakanlığı arasında imzalanan protokolün süresinin dolmak üzere olduğunu ve dolması halinde bağımlı hastaların tedavi olamayacağını,bağımlı hastaların hastaneye gelemeyeceklerini ve ayrıca Pembe Köşk’te yatan pekçok hastanın tedavisinin devam edemeyeceğini belirttim. Şu anda da tedavi bekleyen hastaların ölümle burun buruna kalacaklarını söyledim. Ancak sağlık bakanı Ali Pilli’ninprotokolün imzalanmasını geçiştirmeye ve imzalamamaya çalıştığına tanık olduk. Yaşanan tartışmalardan bir gün önce yine sağlık bakanı özel kalemine söylediğimiz halde ve beklediğimiz halde bizi görmeyerek meclise gitti. Zaten hiçbir telefonla aramamıza da yanıt vermiyordu. Bir gün önce de durumu başbakanla bizzat konuşmak için meclise gittik.Başbakan ile ayak üstü yaptığımız görüşme sonrasında protokolü bakanlar kuruluna sokmak için son günümüz kaldığını ve sağlık bakanının getirmesini söyledi. Sağlık Bakanı ile mecliste en sonunda konuşma imkânı bulduğumuzda sorunu çözeceğini söyledi. Ancak protokol bakanlar kuruluna bize doğru söylenmeyerek sokulmadı.
Protokol ile ilgili 4 ay yenilenmesi konusunda uğraşılmıştır.
Ertesi gün tekrar Sağlık Bakanı ile görüşmeye gittiğimizde bizimle görüşmek yine istemedi. Biz görüşme kararlılığımızı ortaya koyunca bizi Sağlık Bakanlığı’ndaki odasında kabul etti. Biz halen daha niye sokulmadığını sormaya çalıştık. Eski Sağlık Bakanı Ünal Üstel’e bu konuyu 4 ay önce gündeme getirdiğimizi protokolün Ünal Üstel tarafından hazırlanarak Bakanlar Kurulu’na sevk edildiğini devletin bir devamlılık ilkesi olması gerektiğini söyledik.
Eski Sağlık Bakanı Ünal Üstel herkese sarı, kırmızıboncuk ve gülücük dağıtmış.
Sağlık Bakanı Ali Pilli bize eski sağlık Bakanı Ünal Üstel’in herkese “sarı, kırmızı boncuk dağıtarak gülücük dağıtarak” bütün işleri kendisinin başına bıraktığını söyledi. Hiçbir iş yapmadığını söyledi.
Bakan hastalara değil bize iyilik yaptığını sanıyor
Kendisine sizin bir uyuşturucu devlet politikanız yok mu?hastaneler kapanacak duruma geldi bu kadar hasta ne olacak?bu kadar bağımlı hasta ne olacak? Hastanede emekçi çalışan insanlar var dolayısı ile bu insanlara ne olacak diye sordum. Önce bize “bu şekilde devam etsin” dedi ancak ben kendisine“imzalanmadan devam edemeyeceğini protokolde böyle bir madde yok” dedim. “Devam etmesi için imzalamanız gerekir” dedim. Kendisinin bize geçmişte iyilik yaptığını söyledi. Ben de kendisine “bu protokol zaten hazırdı zaten sen bize değil hastalara iyilik yapıyorsun” deyince odadan ayrılmamızı istedi.
Kendisine hastalar ne olacak diye sorarken odadan çıkmamızı isteyince tartışmalar büyüdü.
Bu bakan bu işi beceremez
Hepimizin ve ülkemizin bu hale düşmesinden dolayı çok üzgünüm. Bir bakan düşünün ki protokol imzalamayı bir şirkete yardım düşünüyor. Ortada hastalar var. Bu ülkenin bir rehabilitasyon merkezine ihtiyacı var. Ortada hastalar ve tedavi olmayı bekleyen gençler var. Protokolü imzalamayarak sanki bana bir tavır ortaya koyuyor. Bir önceki kendi partisinden olan sağlık bakanının yaptıklarını bir hınçla geriye çekerek sanki onu da cezalandırıyormuş gibi davranan bir bakandan bahsediyoruz. Asıl cezalandırdığı bireylerin hastalar olduğunun farkında bile olmayan önceliği hastalar olmayan bir sağlık bakanından bahsediyoruz. Hipokrat yemininde söylenenlerin tam tersini yapan mesleği doktor olan bir bakanla karşı karşıyayız. Şimdi bu ortaya konulan tavır hastaları düşünen bir tavır mıdır diye sorgulamak isterim. Doğru dürüst konuları çözemeyen ve çözemediği için de imza atmaktan korkan bir sağlık bakanından bahsediyoruz.
Pembe Köşk Sağlık Bakanlığı’ndan 7 ay alacaklı olmasına rağmen konu edilmemiştir
Pembe Köşk’ün ödemelerinde 7 aylık alacaklı duruma kadar gelmiş ve hatta daha 4-5 ay ödenemeyeceği belirtilmiştir. Tek geliri bağımlılık tedavisi olan bir küçük bir hastanedir. Diğer hastanelere milyonlar ödenirken (bir hastaneye 4 milyon bir başkasına 1,4 milyon) Pembe Köşk’ün ödemeleri çok düşük düzeyde yapılmıştır.
Sağlık Bakanlığı’nda çok ciddi bir yönetim ve organizasyon zaafiyeti vardır
Sağlık bakanlığında çok ciddi bir yönetim, planlama ve organizasyon zaafiyeti vardır. Bu bakanlık içerisindeki düzensizlik hepimizi kanser eder. Ayrıca hastalarımızın hiçbir sorununun çözemeyen doğru dürüst bir toplantı yapmaktan aciz, karar verme problemleri yaşayan ve imza atmaktan korkan bir bakan yüzünden hepimiz giderek çöküyoruz.
Eylemimizin ismine “Kazzıklı Eylemciler” dedik
Bugün burada Sağlık Bakanlığı’nın önünde eylemin ismine KAZZIKLI EYLEMCİLER dedik. Çünkü Pembe Köşk özelinde tüm sağlık sistemi yeniden gözden geçirilmelidir. Bu eylem hastaların haklarını yiyenlere karşı, insanların ilaçlarını sağlamayanlara karşı, insanların kurullarını engelleyenlere karşı, aşıların tarihlerini geçirip çöpe atanlara karşı, insanlara yalansallayanlara karşı, covid 19 pandemisini beceriksizliklerle yayılmasına neden olanlara karşı, hastaneleri kapatma noktasına getirenlere karşı, doktorlara ve sağlık çalışanlarını hiçe sayanlara karşı, insanlığını kaybeden sağlık bakanlığındaki yönetim beceriksizliğine ve hepimizi ölüme terk edenlere karşı bir yürüyüşümüzün başlaması nedeniyledir. Ve her pazartesi artık buradayız.
Pembe Köşk Psikiyatri Hastanesi Başhekimi
Prof. Dr. Mehmet Çakıcı
