İslam aleminde rahmeti ve bereketi bol “üç ayların” habercisi kabul edilen Regaip Kandili bugün idrak ediliyor.
İslam dünyası için büyük öneme sahip üç aylardan, recep ayının ilk perşembe gününü cumaya bağlayan gece idrak edilen Regaip Kandili, “rahmet ve bereket gecesi” olarak kabul ediliyor.
İslam kaynaklarında, Abdullah bin Ömer’in rivayeti ve İmam Şafii’nin aktardığına göre, recep ayının ilk gecesi, cuma geceleri, şaban ayının 15’inci ile ramazan ve kurban bayramlarının gecelerinde yapılan duaların geri çevrilmediği belirtiliyor.
Müslümanlara Regaip Kandili’nde Kur’an-ı Kerim okuması, istiğfar, dua ve zikir yapmaları tavsiye ediliyor.
DİN-GÖR-SEN
Din Görevlileri Sendikası (Din-Gör-Sen) Genel Başkanı Süleyman Çakır, Yüce Allah’ın, rahmetinin, mağfiretinin ve nimetlerinin diğer zamanlardan daha çok tecelli etmesi sebebiyle bu geceye “Regaip” denildiğini belirterek, böyle bir geceyi idrak edecek olmanın sevinci ve huzurunu yaşadıklarını kaydetti.
Üç ayların manevî iklimine yeniden ulaşmanın heyecanını yaşadıklarını kaydeden Çakır, şöyle devam etti:
“Regaip gecesine özgü bir ibadet şekli olmadığını ancak bu gecede bol bol istiğfar etmeye, kaza ve nafile namazları kılmaya, Kur’an-ı Kerim okumaya ve dinlemeye, Peygamber Efendimize salat ve selam getirmeye, kendimiz, ailemiz, milletimizin birlik ve beraberliği ve tüm din kardeşlerimiz için dua etmeye, yetimleri ve kimsesiz çocukları gözetmeye, fakir ve yoksulların gönlünü diğer zamanlara nazaran daha fazla hoş etmeye gayret sarf etmeliyiz”
Süleyman Çakır, “Cenab-ı Allah’tan bizleri sağlık ve afiyet içerisinde daha nice mübarek gecelere ulaştırmasını, hayatımızın her anını hayırlı hizmetler ve makbul amellerle geçirmeyi nasip etmesini, milletimizin birliğinin, dirliğinin ve kardeşliğinin güçlenmesine vesile olmasını ve salgın hastalığın def’i ref olmasını diliyorum” dedi.
KKTC DİN GÖREVLİLERİ DERNEĞİ
KKTC Din Görevlileri Derneği Başkanı Gökan İnik, içinde bulunulan mübarek üç ayların, rahmet ve mağfiret ayları olduğunu belirterek, Regaib Kandili’nin bu müstesna ayların içinde bulunan ve gönül dünyamızı aydınlatan kandillerin ilki olduğunu söyledi.
İnik, “Maalesef tüm dünyayı etkisi altına alan covid-19 kısıtlamaları münasebeti ile bu mübarek geceyi topluca cemaat halinde ihya etmemenin hüznünü yaşadığımız bu günlerde, insanlık olarak bazı dersler çıkarmak zorundayız. Yüce dinimizin asıl gayesi insanı benlik duygusundan uzaklaştırıp insanları iyiye, güzele, hayra sevk ederek onları hem dünyada, hem de ahrette mutlu kılmaktır. Bu vesile ile bir birimize omuz vereceğimiz el uzatacağımız günlerden geçiyoruz” dedi.
Gökan İnik, şöyle devam ett:
“Kısıtlamalar sebebi ile zora düşmüş, darda kalmış geçim sıkıntısı çeken, yardım elinin uzanmasını bekleyen insanlarımız var. Bu mübarek günlerde bu mazlumların ahını işitmek, kendimizi onların yerine koyup empati yapmak ve gönül muhasebesi yapmak hem dini hem de insani bir vazifedir.
Unutmayalım ki; bir toplumda ne kadar çok yardımlaşma ve dayanışma varsa o kadar çok huzur, barış ve kardeşlik hâkim olur. Hep birlikte devletimizin aldığı tedbirlere uyarak, maske, mesafe ve hijyen kurallarına riayet ederek, bu sıkıntılı süreci birlikte aşacağız inşallah”
