Kıbrıs

ŞAFAKLI: ”KKTC’DE VURGUN VE YOLSUZLUĞA DEVAM”

Ekonomist Okan Veli Şafaklı devlet dairelerinde yaşanan vurgun ve usulsüzlüklere karşı önlem alınmazsa Kıbrıs Türk toplumunun devlete inancını zedeleyeceğini ifade etti.

İşte Ekonomist Okan Veli Şafaklı’nın açıklaması şöyle;

Kişiliğiyle herkesten ayrılan, kendine özgü tutum ve davranışı olan, özgün kimseler için “nevi şahsına münhasır” ifadesini kullanırız. Bu ifade devletler için kullanılsa sanıyorum başta KKTC bu sıfatı hak edecektir.  Çünkü nasihat değil musibetlerin bile evla olmadığı bir ülke olmayı başardık.

Başta KIB-TEK olmak üzere devletin çeşitli dairelerinde meydana gelen vurgun ve usulsüzlüklere rağmen hiçbir yapısal önlem almamız doğal olarak Kıbrıs Türk toplumunun devletine olan inancını zedelemekte ve maalesef öğrenilmiş çaresizlik kökleşmektedir. Şöyle ki, bizden devlet olmaz, biz devlet yönetemeyiz, sözde devlet gibi algıları misyon edinenlerin değirmenine her geçen gün taşınan su miktarı artmaktadır. Özellikle son dönen ülke siyasetine giren bir partinin iyi yönetişim, şeffaflık, hesap verebilirlik üzerine söylemlerle toplumdan destek alması ve söylediklerini icraatta unutması Kıbrıs Türkünün devletine karşı irtifa kaybeden inancını yerle yeksan etmiştir.

Devlette son yaşanan vurgun ise adeta yeter dedirtmiştir. Gelir ve Vergi Dairesi Lefkoşa Şubesi’nde 13 yıldır memur olan Ö.B’nin, geriye dönük yıllardaki açıkları henüz tam hesaplanamasa da, son bir yıllık süreçte 2 bin 388 işlem karşılığı vatandaştan tahsil edilen 903 bin 392 TL’yi sirkat ettiği belirlendi. Vergi Dairesi’nde son bir yıllık süreçte 2 bin 388 işlem karşılığı vatandaşlardan toplanan 903 bin 392 TL’nin veznede görevli memur Ö.B tarafından sirkat edildiği belirlendi. Mali Şube’de görev yapan polis çavuşu Yahya Suiçmez’in, 2016 yılında da Maliye Teftiş Kurulu’nun zanlının veznesinde 42 bin TL açık tespit ettiğini, olayın polise aktarılması için rapor yazıldığını ancak açığın polise bildirilmediğini söyledi (https://www.kibrisgazetesi.com/adli-haberler/vergi-dairesindeki-vurgun-1-milyon-tl-h92618.html).

Yukarıdan da anlaşıldığı gibi KKTC’de vurgun ve yolsuzluğu besleyen temel unsur denetimsizlik ve denetim kurullarının kifayetsizliği ve basiretsizliğidir. 2016 Maliye Teftiş Kurulu’nun zanlının veznesinde 42 bin TL açık tespit ettiğini, olayın polise aktarılması için rapor yazıldığını ancak açığın polise bildirilmediği gerçeği bize pek çok şey anlatmaktadır. Denetim Kurumları görevlerini yaparken görünmeyen bir el onların elini kolunu bağlamaktadır. Bu sebepten, vurgunlar, yolsuzluklar başını alıp giderken Maliye Teftiş Kurulu, Başbakanlık Denetleme Kurulu ve Sayıştay gibi denetimden sorumlu merciler askeri tabirle arazi olmuş durumdadırlar. Bu mercileri de fazla eleştirerek haksızlık yapmamak lazımdır. Zira bu mercilerin tespit ettiği vurgun ve yolsuzluklar siyasi irade müsaade etmez ise yargıya intikal edemez. Buradan da ortaya çıkan acı ve bazı kesimlere ağır gelebilecek sonuç siyasi iradenin yolsuzluk ve vurgunların temel müsebbibi oluşudur.

İngiltere’de olduğu gibi tespit edilen yolsuzluklarda Sayıştay Başkanlığına kısmi yargı yetkisi vermek ve/veya Sayıştay Başkanlığının tespit ettiği yolsuzlukların doğrudan yargıya havale edileceği bir yapı oluşturulması gerekmektedir. Buna ilaveten,  Kamu Mali Yönetimi Kontrol Sisteminde öngörüldüğü gibi yönetimden bağımsız iç denetim mekanizmalarının kurulması ve Maliye Teftiş Kurulu ve Başbakanlık Denetleme Kurulu’nun tespit ettiği vurgun ve yolsuzlukları siyasi iktidardan talimat almadan doğrudan yargıya havale edebilmeleri için yasal güvence sağlanmalıdır.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu