Kıbrıs

SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNİN EYLEMİ AB BASININDA

Kıbrıslı Türk Sivil Toplum Örgütlerinin geçtiğimiz hafta Rum hükümeti tarafından Yeşil Hat tüzüğüne aykırı şekilde geçişleri kısıtlama  uygulamasına karşı yaptıkları protesto eylemi Brussel Time gazetesine haber oldu.

Gazeteye konuşan Avrupa Komisyonu sözcüsü, geçiş noktalarında alınan önlemlerin Yeşil Hat tüzüğü ile uyumlu olması gerektiğini belirterek, Toplum sağlığı konusunda yapılacak kısıtlamaların orantılı ve ayrımcı olmaması gerektiğini söyledi.

17 sivil toplum örgütü, AB ülkelerinden gelip kuzeye geçmek isteyenleri engelleyen Kıbrıs Rum tarafını, Metehan sınır kapısında Cuma günü düzenledikleri eylemle protesto etmişti.

Eylemde bir de deklarasyon okunarak, Kıbrıs Rum tarafının kara kapılarındaki yasadışı engellemelerine tepki gösterilmişti. Eylemde okunan deklarasyonda şu ifadelere yer verilmişti:

Bizler, bu deklerasyonda imzaları bulunan örgütler olarak, kara kapılarındaki geçişlerin yasa dışı ve keyfi bir şekilde engellenmesini kınıyoruz. Dünyanın karşı karşıya olduğu Covid-19 salgını ile mücadele ederken ekonomik ve sosyal değerleri korumak için de çeşitli önlemler uygulamaya konulmakta; bazı hallerde sağlık riskinin yükselmesi bile göze alınmaktadır. Ekonomik çöküntü, salgına karşı verilen mücadelenin de çökmesi demektir. Hepimiz bunun bilincindeyiz ve ekonomimizi yaşatmak için ciddi bir mücadele vermekteyiz. Kıbrıs Rum Yönetimi’nin kara kapılarındaki keyfi ve AB yurttaşlarının bile Kuzey Kıbrıs’a geçişini engelleyen kararı, Kuzey Kıbrıs’ta ekonomik varlıkları korumak için verdiğimiz mücadeleye darbe vurmakta, bu haliyle salgına karşı verilen mücadeleyi de olumsuz olarak etkilemektedir. Bu tutum, insani değildir ve kınanmalıdır: Kınıyoruz! Avrupa Birliği yurttaşlarının Ada üzerindeki dolaşımının engellenmesi AB hukukuna açık bir aykırılık oluşturmaktadır. Kıbrıs Rum tarafı, hukuk dışılığın farkında olarak, bu uygulamasını resmi bir karar altına almamış ve bildirme yükümlüğüne karşın Avrupa Birliği merkezine bildirmemiştir. Kıbrıs Rum tarafının kararı, hukuki de değildir. Kınıyoruz! Kıbrıs’ta 1963 yılından beri devam etmekte olan bir sorunun varlığı herkes tarafından bilinmekte ve başta Birleşmiş Milletler olmak üzere bütün uluslararası örgütler ile belli başlı dünya devletleri, bu soruna görüşmeler yoluyla karşılıklı kabul edilebilir bir çözüm bulunmasını beklemektedirler. Kıbrıs Rum tarafının bu ve buna benzer keyfi uygulamaları, Kıbrıs sorununa barışcıl bir çözüm bulunmasına vurulmuş büyük bir darbedir. Kınıyoruz! Başta Avrupa Birliği olmak üzere ilgili örgüt ve devletleri, Kıbrıs Türk halkının sesine kulak vermeye, Kıbrıs Türk halkına uygulanan izolasyonların kaldırılması için çaba harcamaya çağırıyoruz. İzolasyon çözüm veya barış getirmeyecektir. Kıbrıs’ta çözümün ve bölgemizdeki istikrarın sağlanması için Kıbrıs Türk halkının izolasyonuna derhal son verilmelidir.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu