Kıbrıs

Uzun: Yanlış Bir Haber… Ve Ard Arda Gelen Üzücü Açıklamalar…

Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu eski Başkanı Gürsel Uzun sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla gündem olan Mahkeme kararını değerlendirdi. Uzun “Mahkemenin verdiği karar yetki belirlemesi idi yani bir sıkıntı yoktu. Biliyorsunuz Vakıfların Yönetim Kurulu Başkanı iken Din işlerinin düzenlediği Kuran kurslarına hem destek verdim hem de yerinde inceledim… Bu kursların çok düzgün laik ve çok faydalı kurslar olduğuna bizzat şahit oldum” ifadelerini kullandı.

Uzun’ın açıklaması şöyle:

Yanlış Bir Haber… Ve Ard Arda Gelen Üzücü Açıklamalar… Din işleri Başkanlığını hedef alan üç kişiden oluşan Hizmet Sen dedikleri üç ahbap Çavuş… Mahkemenin verdiği karar yetki belirlemesi idi yani bir sıkıntı yoktu. Biliyorsunuz Vakıfların Yönetim Kurulu Başkanı iken Din işlerinin düzenlediği Kuran kurslarına hem destek verdim hem de yerinde inceledim… Bu kursların çok düzgün laik ve çok faydalı kurslar olduğuna bizzat şahit oldum… Din işlerinin laik ve Atatürkçü yapısından rahatsızlık duyan Tarikatçıların orayı karıştırıp ele geçirmeye yönelik yaratılan sahte bir gündemdi aslında… Bu gündem Tarikatçıların ve arkalarında olanların arzuladığı bir ortam… Yaşananların telafisi zor ciddi zarar ve yaralar almamıza vesile olduğu bir gerçek. Olayın esas maksadı başka… Din işlerinin bütün Mali harcamalarının Vakıflar İdaresi Tarafından karşılanacağı yasayla belirtilmiş olmasına rağmen… Din işlerinden başka her yere kaynak sağlayan, ödeme yapan, Kendi kendimize Maraş vakıf malıdır demek için Medyaya Ödenen tonlarca para… Peki ya günlerce reklamlarını gördüğümüz iyilik gönüllüleri.. Hani iyiliğin reklamı olmuyordu, hani bir elin verdiğimi diğeri görmemeliydi. Bunlar için medyaya ödenen tonlarca paranın miktarını bilen var mı… Belki bunlar da olmalı, ancak öncelik olarak Din görevlilerimizin yaptığı hizmetten daha mı önemlidir… Sadece Meraktan soruyorum, yönetim kurulunda görev alanlar da dahil biliyorlarsa söylesinler Gazete, TV, Sosyal medyaya yıllık kaç para ödeniyor ve bu işte Arslan payını kim alıyor. Kendini, Yönetim Kurullarının ve de Hükümetlerin üzerinde gören ayrıcalıklı bir müdür… Vakıflarda kırallığını ilan eden, kimseye hesap vermeyen, Vakıflar İdaresi Müdürünün insafına mahkum, onun Ambargosu altında ezilen ve mali sıkıntılar çeken bir Din işleri Başkanlığı… Kalıcı hiçbir iş yapmayan, yapmaya çalışanları da engelleyen müdür, ihale aşamasına bile gelen vakıfların ve camilerin elektrik ihtiyacını karışlayacak yenilenebilir enerji projesi ile Hamitköydeki kırk adet konut projesini de yönetimin değişmesini fırsat bilerek rafa kaldırmıştır.. Avrupa birliğinin bütün kiliseleri ve kültürel varlıklarının bakımını yapmış geceleri ışıklar içinde parıl parıl parlarken Beş tane Osmanlı Çeşmesinin bakımı yaptıramayan bir müdür…. Vakıfların Tüzük ve yönetmenliklerini güncellemekten ısrarla kaçınan bir Müdür. Vakıf olarak kayıdı mümkün olmayan yasalarımıza aykırı yapılan adına da çağdaş Vakıf dedikleri bir sürü vakıf kayıdı Camilerin Elektrik ödemelerini sürekli aksatan ancak kendine bağlı Din adamlarını hizmet alımı adı altında bazı merkezlerde istihdam edip sürekli destek sağlayan bir müdür… Gıda yardımı ve ciddi bir para kaynağını hizmet alımı adı altında oluşturduğu bu merkezlerdeki kişilere yaptıran amma kimseye hesap vermeyen bir müdür. Mesela Namık Kemal lisesi yanındaki Kutup Osman Tekkesi gibi… Din İşlerine bağlı olması gerekirken Buranın nereye bağlı olduğu burda kimlerin çalıştığı, ne maksatla kullanıldığı, çalışanlar kimin tarafından ödendiği ve gıda yardımları bu merkez üzerinden hangi sıfatla yapıldığı bilen yok… KKTC’de Din işlerine yasa gereği bağlı olması gereken ancak bunların hem binaları hem de personeli yasaya aykırılık teşkil etmesine rağmen Din işlerinden bağımsız olarak ve Başkanlığın bilgisi dışında hareket eden bir takım yerler olduğunu bilen var mı… Mesela Kutup Osman Tekkesi, Alayköy sanayisindeki cami, Lefke Üniversitesinin camisi, Yakındoğu Üniversitesindeki mescit ve Hala Sultan Cami… Hala Sultan cami Türkiye Diyanet başkanlığına bunun dışındakilerin maaşları harcamaları ve yönetimleri Din işlerinin izni ve bilgisi dışında Vakıflar İdaresi müdürü tarafından yapılmaktadır.. Vakıflar idaresinin ayrıcalıklı müdürünün Din işleri Başkanın değiştirilmesi yönünde yıllarca yaptığı çalışma ve olumsuz söylemler sır olmadığı da bir gerçektir… Vakıflara bu güne kadar atanan bütün Yönetim Kurulu üyeleri de müdürün bu ihtiraslarına şahit olmuştur… Bu bakımdan Din işleri Başkanlığını Vakıflar İdaresine olan mali bağımlılığı müdürün keyfi davranışından kurtarmak Din işlerinin geleceği açısından da hayati önem taşımaktadır….

Diğer Haberler

Başa dön tuşu