CTP GENEL BAŞKANI ERHÜRMAN MAĞUSA ESNAFINI ZİYARET ETTİ
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman ve beraberindeki heyet, bugün Gazimağusa Suriçi esnafını ziyaret etti, sorunları dinledi.
CTP basın bürosundan verilen bilgiye göre, Covid-19 pandemi sürecinde ve sonrasında yaşanan sorunların dile getirildiği görüşmelerde, Suriçi esnafı yasakların kalkmasıyla birlikte dükkanlarını açtıklarını ancak bazı gün siftah bile yapamadan günü tamamladıklarını söyledi.
Açıklamada, sınır kapılarının açılmaması ve turizmde hareketliliğin başlamaması halinde bu durumun devam edeceğini ve bunun sonucunda pek çok iş yerinin kapanmak zorunda kalacağını belirten esnafın, sağlık ve ekonomiyle ilgili endişelerini aktararak hükumetin esnafın yanında olduğunu hissettirmesi gerektiğini dile getirdiği belirtildi.
“SÜREÇ EKONOMİYİ OLUMSUZ ETKİLEDİ”
Görüşmelerde, yaşanan sürecin ekonominin genelini olumsuz etkilediğini belirten CTP Genel Başkanı Erhürman, içe açılmanın başlamasıyla birlikte daha çok turizmden ve güneyden alışveriş için gelenlerden gelir elde eden Mağusa Suriçi, Girne ve Lefkoşa Arasta çarşıları gibi bazı bölgelerin ve örneğin turizm ve toplu taşımacılık gibi bazı sektörlerin bu süreçten daha da fazla etkilendiğini, bu bölge ve sektörler için özel düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Daha önce Girne ve Lefkoşa Arasta çarşılarını da ziyaret ettiğini ve oradaki esnafın da benzer sorunları dile getirdiğini vurgulayan Erhürman, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkede talebin kaynakları belli. Turistler, yükseköğrenim için adamızda bulunan öğrenciler, güneyden gelip alışveriş yapanlar ve içeride kamu görevlileri ile özel sektör çalışanları. Şu anda bu dört gruptan ilk üçü yok. Dördüncü grubun gelirlerinde de azalma var. Bu da özellikle ilk üç gruba hizmet veren bazı bölgeleri ve sektörleri ciddi şekilde olumsuz etkiliyor.
“HÜKÜMET ÖNGÖRÜLEBİLİRLİĞİ ORTADAN KALDIRIYOR”
Tüm bölgeler ve sektörler kaybederken, bazı bölgeler ve sektörlerin daha da fazla kaybettiği açık. Dahası, hükumet dışa açılma konusunda sürekli birbiriyle çelişen açıklamalar yaparak öngörülebilirliği de ortadan kaldırıyor. Bu durumda karşılaşabileceğimiz en kötü senaryo, iş yerlerini geçici veya kalıcı olarak kapatmak zorunda kalan insanlarımızın sayısının giderek artması. Çoğu zaman siftah dahi yapamayan esnaf, kira, elektrik, su ve personel gideri gibi giderlerini karşılayamayınca doğal olarak geçici veya kalıcı kapanma yolunu gündemine alıyor. Ama bu sadece bu insanların sorunu değil. Hepimiz için çok tehlikeli çünkü bu durum domino etkisi yaparak bütün bölge ve sektörleri olumsuz etkileyebilir, işsizliği artırabilir. O nedenle bir an önce özel sektör için ciddi bir harcama planı hazırlanması ve bu sürecin mümkün olduğunca en az zararla atlatılması için ortaya bir program konulması gerekiyor.
Maalesef şu ana kadar hükumetin bu konuya yeterince ciddiyetle eğildiğini söylememiz mümkün değil.
“HEDEFLERİMİZDEN UZAKLAŞMAYI GÖZE ALAMAYIZ”
Bugün burada aldığımız bilgileri daha önceki bilgilerimize ekleyerek, hükumete yönelik bir an önce konuya ciddiyetle yaklaşma ve hem sağlıkta hem de ekonomide öngörülebilirliği sağlayacak düzenleme ve kararları üretme çağrılarımızı yoğunlaştıracağız. Bu dönemde özel sektöre doğru ve adil bir harcama planıyla destek olunmadığı takdirde çok sayıda özel sektör çalışanının işsiz kalması, gelir düzeyinin düşmesi ve çok sayıda esnafın ve işletmenin kapanması gibi sorunlarla karşılaşabiliriz ve bu da bizi kendi ayaklarımız üzerinde durma hedefinden ciddi şekilde uzaklaştırır. Buna izin veremeyiz.”
