KıbrısManşet

Yeni dönem için hayata geçirmeyi hedefledikleri projelerini açıkladı

KTMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Doç. Dr. Abdullah Ekinci, yeni dönem için hayata geçirmeyi hedefledikleri projelerini açıkladı.

Ekinci, “Projelerimiz aksamadan devam ediyor. Biz her zaman uzun vadeli planlar yapıyoruz.” dedi.
İnşaat Mühendisleri Odası’nda 6 yıldır yöneticilik ve genel sekreterlik görevlerini üstlendiğini belirten Ekinci, önceki dönemlerde başlatılan projelerin devam ettiğini vurguladı.
Ekinci, özellikle okulların ve kamu binalarının depreme karşı güçlendirilmesiyle ilgili çalışmaların devam ettiğini belirterek Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin güçlendirilmesi için çalışmaların başladığını ifade etti.
Yapıların güvenliği ve malzeme kalitesinin vurgulanması gerektiğini söyleyen Ekinci, kaçak yapılaşma ve denetimsizlik konusunda da uyarılarda bulundu.
EKİNCİ:“YAPILAŞMA PLANLI BİR ŞEKİLDE OLMALIDIR”
“Projelerimiz de aksamadan devam ediyor”
6 yıldır KTMMOB İnşaat Mühendisleri Odası’nda hem yöneticilik yaptım hem de genel sekreterlik görevini üstlendim. 2 dönemdir odamız ortaya konan hedefler doğrultusunda çalışmalarını yürütüyor. Odamızda projeler sürekli devam ediyor. Biz her zaman kısa vadeli değil, uzun vadeli planlar yapıyoruz. Önceki dönemlerde başlayan projeler devam ediyor. Başkan ve yönetim kurulumuz değiştiğinde projelerimiz de aksamadan devam ediyor. Örneğin, odamız için merkez bina alınma kararı Seren Aysal’ın başkanlığı döneminde genel kurul kararı alınmış olıup, Gürkan Yağcıoğlu’nun döneminde satın alma işlemi gerçekleştirilerek gerekli tadilatlar yapıldı ve tamamlandı. Benzer şekilde, bu dönem içinde de bazı planlarımız var.
“Deprem sonrası büyük bir değişim yaşandı”
Daha sonraki projeler için şimdiden çalışmalar yapıyoruz. Bizim her dönem başında belirlediğimiz hedefler var. İsim değişebilir ama odanın vizyonu değişmez. Şimdi, geçmiş dönemdeki ana hedeflerimize baktığımızda, biri deprem öncesi zamanlarda belirlenen hedeflerdi. Bu hedeflerin bir kısmını başarıyla sürdürdük, ancak deprem sonrası büyük bir değişim yaşandı. Bu nedenle odanın hedefleri de değişti. Depremin ardından, toplumda ve hayatımızda büyük bir değişim yaşandı. Bu dönemde depreme yönelik çalıştaylar düzenlendi, eğitimler verildi. Özellikle okullar, hastaneler ve kamu binaları için hızlı deprem taraması yapıldı. Riskli yapılar tespit edildi ve bunların güçlendirilmesi için projeler hazırlandı. Bu çalışmalar gönüllü üyelerimiz tarafından başlatıldı ve daha sonra güçlendirme projeleri toplumsal hizmet kapsamında düşük maliyetlerle yürütüldü.
“Okullarla sınırlı kalmayıp, hastaneler ve kamu binaları da güçlendirilecek”
Örnek olarak, okulların %50’si için projelendirme yapıldı, %25’i ise ihaleye çıkılarak güçlendirme çalışmaları başladı. Ancak, işin boyutu daha da büyük. Sadece okullarla sınırlı kalmayıp, hastaneler gibi kamu binaları da güçlendirilecek. Şu anda, Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin laboratuvar çalışmaları devam ediyor. Şunu kabul edelim, mühendislik alanında kurtarılamayacak bir durum yoktur. Yani eğer sadece maddiyat söz konusuysa, o zaman yapılması gerekeni yaparız. Örneğin, yeniden yapma maliyeti bir milyar TL ise ve güçlendirme maliyeti de bir milyar TL ise, tercih yapmak zorunda kalırız. Bu aynı zamanda bir siyasi karardır. Örneğin, bir yapı toplumsal kültüre miras olduğu için güçlendirilir, maliyet ne olursa olsun. Dr. Burhan Nalbantoglu’nun durumununda ayni olduğunu söyleyebiliriz. Eğer bir yapı kültürel olarak önemli ise veya toplumsal açıdan önem taşıyorsa, mühendislik olarak bu duruma destek veririz.
“Mühendisleri atayıp süreci takip ediyoruz”
Evet, projelere geri dönersek, özellikle okulların ve kamu binalarının depreme karşı güçlendirilmesiyle ilgili hassasiyet bizi meşgul ediyor gibi görünüyor. Ancak, bu süreci yönetiyoruz. Oda olarak güçlendirme alanında tecrübe sahibi mühendislerimizi Görevlendirip yönetiyoruz, işlerin ne zaman ve hangi koşullarda tamamlanması gerektiğini takip esiyoruz.
Bu dönemde en büyük hedeflerimizden biri, uygulamacı üyelik konusudur. Bu, bir mühendisin piyasaya hazırlanması için gereken eğitim ve deneyimi içerir. Ancak, teknolojinin gelişmesiyle artık çeşitli teknolojik araçlar her şeyi yapabilir hale geldi. Bu yüzden sürekli eğitime ve gelişime açık olmamız gerekiyor. Uygulamacı üyelik, mühendislerin tecrübe kazanmasını ve nitelikli işler yapmasını sağlar. Bu da odalar tarafından genellikle düzenlenir. Şu anda, bu konuda 21/2005 KTMMOB Yasası tüzük için odalara görev veriyor. Bu yüzden, mevzuatı hazırlayıp üyelerimizin onayına sunmaya çalışıyoruz.

“Daha etkili bir yapı olarak görüleceğiz”
Bu değişikliklerle toplumda yaptığımız işlerin nasıl algılandığı da farklılaşacak. Artık sadece vize veren bir kurum olmanın ötesinde, etkin ve marka değeri yüksek bir yapı olarak tanınacağız. Ayrıca laboratuvarımız sayesinde topluma hizmet veriyor, deprem sonrasında okullarımızın güçlendirme projelerinin gerçekleştirebilmesi için Laboratuvarımız çok zor bir görev üstlenmiştir. İhtiyaçlara cevap verebilmek için personel sayımızı iki katına çıkardık ve bu genişleme ile daha etkin ve hızlı çalışmalar yürütmekteyiz. Yapı denetimi alanında da artık daha büyük bir sorumluluk alıyoruz ve bu konudaki çalışmalarımızı yoğunlaştırıyoruz.
“Malzeme kalitesinin önemini vurguluyoruz”
Bununla birlikte, odanın daha çok bir eğitim kurumu haline gelmesini istiyoruz. Bu uygulama, yeni mühendisleri piyasaya hazırlamayı ve mevcut üyelerin sürekli gelişimini sağlamayı amaçlıyor. Topluma inşaat mühendisliğinin önemini anlatmak da hedeflerimiz arasında. Genellikle insanlar inşaat mühendisliğini ev yapımı gibi basit bir iş olarak görse de, inşaat mühendisleri yapıların güvenliğini sağlayan kişilerdir. Ayrıca, malzeme kalitesinin önemini vurguluyoruz. Ülkede kullanılan yapı malzemelerinin denetimi büyük bir sorun ve bu konuda farkındalık yaratmak önemli. Bu nedenle, ülkeye giren malzemelerin denetimini sağlamak için çaba harcıyoruz. Mağusa limanı yakınlarında laboratuvar kurarak bu denetimleri yapmayı planlıyoruz ve bölgedeki inşaat sektörüne hızlı hizmet sağlamayı amaçlıyoruz. Ayrıca, devlet kurumlarıyla ilişkilerimizi güçlendirip yapı denetimi ve malzeme kalitesi gibi konularda işbirliği yapmak istiyoruz. Son olarak, diyalog faaliyetlerini etkin şekilde kullanarak topluma fayda sağlamayı hedefliyoruz. Bu çabalarımızın ülkeye ve topluma olumlu yansımalarını görmek istiyoruz.
“Geçmişte kurguladığımız bir plan vardı, bu dönemde bunu hayata geçirmeyi amaçlıyoruz”
Bazı konular organik olarak gelişir. Hem benimle ilgili hem de geçmişim veya farklı bulunduğum önceki veya mevcut görevler organik bir şekilde birbirine bağlı olduğunu düşünüyorum. Daha önce Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’nın yönetim kurulu üyeliği yaptım. Halen Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kuzey Kıbrıs Kampusu Genel Sekreterlik görevini yürütmekteyim. Aile geçmişimde ise hem müteahhitlik hem de inşaat malzemesi tedarik sektöründe yer aldık. Tüm bu unsurlar beni hem sektör paydaşlarına kolayca ulaşmamı hemde gerekli müdahaleleri paydaşları bir araya getirerek kolayca gerçekleştirebilmeme sebebiyet vermektedir. Geçmişte dönemde kurguladığımız hedefler kapsamında. Özellikle İngiltere’den örnek alarak, yapı merkezlerinin önemine değinmek istiyorum. Bu merkezler, nitelikli işçiler yetiştirmek için önemli bir role sahiptir. Duvar, kalıp, demir ustaları yanında makine operatörleri gibi işçilere lisans verilmesi için bahse konu merkezler aracılığıyla eğitimler verilmektedir. Yine bunun yanında üniversitelerin ilgili bölümlerindeki öğrencilerine staj imkânı sunarlar. Bu merkezlere olan ihtiyaç büyük. Bu kapsamda, ODTÜ, Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronları Birliği, Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası, Kıbrıs Türk Müteahhitler Birliği ve ilgili teknik odalar olarak bir araya gelerek böyle bir merkezin kurulmasını teklif ettim.
“Kamu desteği de bu süreçte önemli bir rol oynayabilir”
Yapı teknolojisi ülkeden ülkeye değişiklik gösterir. Bu nedenle, kendi ülkemizde yetişmiş ve lisans almış nitelikli elemanlara ihtiyacımız var. Bu merkezin oluşturulmasıyla birlikte, bu değerleri belgelendirerek uluslararası kabul gören bir yapı oluşturabiliriz. Teknik inşaat mühendisleri ve mimarlar gibi bu alanda çalışan insanlar, bu merkezin bir parçası olarak önemli bir rol oynayacaklar. Ancak, bu planın hayata geçirilmesi için maddi kaynaklara ihtiyacımız var. Kamu desteği de bu süreçte önemli bir rol oynayabilir. Sonuç olarak, nitelikli işgücünün önemi giderek artıyor ve bu konuda adım atmamız gerekiyor. Ancak, bu adımı atarken de iş verenlerin işçilerin haklarına saygı göstermeleri önemli. Değerlerimizi kaybetmeden, nitelikli işgücünü korumak ve geliştirmek için çaba göstermeliyiz.
“Yapıların yapılması planlı bir şekilde olmalıdır”
Diğer taraftan, talep bu tarafı belirler. Peki, talep eden ne istiyor? Bugün, bizden yapıları talep edenleri görelim. Bu insanlar ucuz mu istiyor, yoksa güneşin, denizin keyfini mi çıkarmak istiyor? Belki güvenlik ve çevre için mi talep ediyorlar? Tüm bu faktörlere bakmak gerekir.
Şu anda yüksek fiyatlarla yapılar satıyoruz ve kâr oranları oldukça yüksek. Ancak, bu uzun vadede karşılığını bulacaktır çünkü bir yapının kalitesi uzun vadede ortaya çıkmaktadır. İlk aşamada sadece görsel olarak yapıyı değerlendirirsimzi. Ancak bir yıl sonra veya beş yıl sonra ne olacağını bilemezsiniz. Bir deprem meydana gelebilir veya hava koşulları yapının zarar görmesine neden olabilir. Bu zararı uzun vadede göreceğiz. Eğer kaliteli malzemeler kullanmaz ve denetimleri yapmazsak, insanlar uzun vadede görecekleri maddi veya manevi zararlar neticesinde talep düşecektir. Bizler inşaat mühendisleri olarak yapılaşmaya karşı değiliz. Talep ile inşaat teknolojisinin ülkemizde gelişip ilerleyeceğini biliyoruz. Ancak, planlı bir şekilde olmalıdır. İnsanların rahatça yaşayabileceği bir yapılaşma istiyoruz. Doğa ve çevre korunmalıdır.
“Kaçak işçilik ve yapılar da endişe verici”
Bu yüzyılda, ne yazık ki kaçak işçilik konusunu hala tartışıyoruz. Kaçak işçilik, iş sağlığı ve güvenliği sorunlarıyla doğrudan ilişkilidir ve her ikisi de gözle görülür sorunlar yaratmaktadır. Kaçak işçiliğin yanı sıra, izinsiz inşa edilen yapılar da büyük endişe kaynağıdır ve bu alanda daha sıkı denetimler yapılması gerekliliği ortadadır. İnşaat sektörünün gelişimine devam etmemiz şüphesiz önemlidir, ancak bu büyümenin kontrollü ve planlı bir şekilde gerçekleşmesi şarttır. Planlı yapılaşma, hem güvenlik sorunlarını azaltacak hem de kaçak işçilik ve yapılarla mücadelede daha etkili olmamıza yardımcı olacaktır.
“Ülkede çoğu noktada denetim eksik, çoğu noktada ise denetim yok”
Denetimlerin ülke genelinde yetersiz olduğu ve bazı alanlarda tamamen olmadığı gerçeği, gıda, eğitim ve sağlık gibi temel sektörlerde ortak bir problem olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum, sürekli bir eksiklik duygusu yaratıyor ve hizmetlerin kalitesini olumsuz etkiliyor. İnşaat mühendisleri olarak bizler, kendi alanımızdaki disiplini sürdürmek, kaliteyi artırmak ve denetim mekanizmalarını güçlendirmek zorundayız. Hem projelerimizi titizlikle yürütmeli hem de bu projelerin ve sektördeki diğer çalışmaların sürekli takipçisi olmalıyız. Bu şekilde, sektörün gelişimine katkı sağlarken, denetimlerin sıkılaştırılması ve standartların yükseltilmesi yönünde de önemli adımlar atmış oluruz.
“Kaçak yapıların denetlenmemesi ciddi can kayıplarına neden olabilir”
Kaçak yapılarda yapılan denetim eksiklikleri, toplu konut projelerinde çok ciddi riskler oluşturuyor. Çünkü bu tür yapılar, genellikle çok sayıda insanı barındıracak şekilde tasarlanıyor. Denetimsiz kaçak yapılar, kullanılan malzeme kalitesinden başlayarak, kullanım esnasında bakım onarımın yapılmasına kadar, çoğu zaman can kayıplarına kadar varan ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu sorun, Kahramanmaraş depremi gibi yakın tarihli afetlerde çok acı bir şekilde gözler önüne serildi. Yapı denetimlerinin yetersiz olması, depremin yıkıcı etkisini artırarak, büyük çapta hasarlara ve kayıplara sebep oldu. Örneğin, bölgedeki inşaat mühendisleri odası binasının depreme dayanıklı yapıldığı ve ayakta kalırken, diğer yapılarsa yıkıldığı gözlemlendi. İnsan hayatını doğrudan etkileyen bu tür yapısal sorunlar karşısında, ilgili prosedürlerin titizlikle uygulanması hayati önem taşıyor. Bu tür olaylardan ders alarak, yapı denetimlerinin ve inşaat malzemelerinin kalitesinin sürekli olarak gözetilmesi ve denetlenmesi gerekiyor.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu