Daltonlar!
Joe, Jack, William ve Avarel Dalton kardeşler…
Red Kit ve Daltonlar yeni maceralarında Vahşi Batı KKTC kasabasında iş başındalar…
Bizim sığ kafalı Daltonlar Vahşi Batı KKTC kasabasını ele geçirecekler, bankasını soyacaklar, tütün fabrikasından bozma Meclis salonunda da başarılarının kutlamasını yapacaklar, seçimden beri “avazı çıktığı kadar bağıran ve havanda su dövme şampiyonasında zirveyi kimselere kaptırmayan güçlü muhalefete” de nannik yapacaklar, ama bir türlü yapamıyorlar!!!
Dertleri gerçekten büyük, çünkü bir türlü hedeflerine gidecek ortak yolu bulamıyorlar, ortak yolu bulsalar bile çetenin önünden gidip de ilk kurşunu yiyecek olanın kim olduğuna karar verme sorunu var!!!
Joe ailenin başı olarak Jack, William ve Avarel’e bir türlü derdini anlatamıyor, Jack bir tarafa çekiyor, William diğer tarafa çekiyor, Avarel ise kafasına huniyi giymiş, Vahşi Batı KKTC kasabasının sokaklarında soyacakları bankayı arıyor!!!
Joe Dalton çetenin en akıllısı ve lideri konumunda ama fena halde sıkıya girmiş durumda, hem liderliğini koruması ve çeteyi idare etmesi, hem kasabayı ele geçirmesi, hem bankayı soyması, hem de Meclis salonunda herkese içki ısmarlayıp, kasabanın ahalisinin onayını alarak yeni şerif olması, muhalefetteki ahaliye de nannik yapması lazım…
Kasabanın Meclis salonunda habure kafayı çekip, avazı çıktığı kadar güçlü muhalefet yapan ahaliyle aslında pek bir dertleri yok, onlar bu halleriyle ateş olsa düştüğü yeri yakmaz, ama Joe’nun derdi gerçekten büyük dert, bir türlü kendi avanesiyle bir karara varıp da her türlü kazançlı çıkacağı yolu bulamıyor, her yolun ucunda yolu tıkayan bir kaya var…
Üstelik de, kasabanın seçilmiş kanun koruyucusu, Silihtar Sarayı’n oturan kasaba Valisi de işin içinde ve Daltonlara kasabanın ve bankanın kapısını sonuna kadar açmış durumda, ama Vali’nin elindeki anahta çıkış yollarının ucundaki kayaların kapılarını açmaya yetmiyor, kayayı havaya uçursan gerisin geriye kafana düşme riski de mevcut.
Vali Silihtar Sarayı’nın mutfağında birtakım gombinalar çeviriyor ama taktik yönünden Şerif adayı ile ne şişin ne de kebabın yanmayacağı şekilde bir çözüm bulamıyorlar, ortak bir karara da varamıyorlar.
İlk kurşunu kim yiyecek, dinamiti kayanın altına kim koyacak, ciddi mesele!!!.
Bu vahim manzarada Vali, şerif adayı Joe ile sürekli bir araya geliyor, Jack ve William kapının arkasında hınzır hınzır bekliyorlar, Avarel ise kafasında huniyle ortalıkta dolaşıyor, Vahşi Batı KKTC’nin yeni şerifi ben olacağım diyor, ne kurşunu yemek umurunda, ne de yolu tıkayan kayayı uçuracak dinamitin elinde patlaması onu korkutuyor.
Vali’nin de derdi gerçekten büyük, zaten zor durumda olan ortalık daha beter toz duman olurken bu işten yakayı nasıl sıyıracak, onun derdinde…
Bir taraftan da henüz piyasaya çıkmayan, nerden vuracağı belli olmayan Red Kit’in korkusu var…
Vali en sonunda karara varıyor, “nasılsa, arada biri kaza kurşununu yiyecek, en iyisi harcanacak olan en kolay harcanan olsun” diyor, Red Kit’in de korkusuyla en sonunda Joe, Jack ve William’ı safdışı bırakıp, daha doğrusu geriye çekip, Avaral’e şeriflik ve bankayı soyma görevini veriyor…
Avarel havaya giriyor, görevi kapıyor, şerif yıldızını göğsüne takıyor, huniyi kafasına iyice geçiriyor, dosdoğru bankaya doğru topukluyor…
Avarel önce bankayı soyacak, sonra ahaliyi Meclis salonunda toplayacak, soygun parasıyla herkese içkisini ikram edecek ve kendini kasabanın yeni şerifi olarak kabul ettirecek!!!
Bu kadar basit!!!
Amma ve lakin, gerçekten bu kadar basit mi!!!
Joe düşünceli gözlerle Avarel’in arkasından bakıyor…
Aslında Joe çetenin lideri olarak elbette şerifliği ve liderliği filan kaptırmak niyetinde hiç değil, ama mecburen “İlahi Avarel, senin işin de zor be birader, kurşunu yiyeceksin ama bana da zaman kazandıracaksın, kardeşlik bugünler içindir, güle güle kardeşim, Vahşi Batı KKTC kasabası senin bu fedakarlığını hiç unutmayacak, Vahşi Batı KKTC siyasiler mezarlığındaki mezar taşına da “görev uğruna tam da şerif yıldızından vuruldu, siyaset şehidi oldu” diye yazarız, olur biter…” diyor…
Elbette ki Joe, Vali’nin Avarel’i kasabanın şerifi atama işgüzarlığının bir işe yaramayacağını, en iyi ihtimalle yolu tıkayan kayayı kendisi zarar görmeden havaya uçursa ve bankaya ulaşsa bile, bankanın kapısının arkasında hin hin yolu gözleyerek bekleyen Rintintin tarafından ya paçasından ya da poposundan ısırılacağını pek ala da biliyor, hatta William ve Jack da biliyor, ve keza, Vali’nin kendisi de biliyor…
Mesele şu ki, Daltonlar çetesi ve Vali sözde kendi aralarında anlaşamıyorlar gibi görünüyorlar ama taktik aslında güzel, anlaşamıyormuş gibi görünerek, Rintintin’in dişlerine kimi gönderecekleri konusunda net olarak anlaştılar…
İlle de birileri ısırılacaksa, bu hiçbir işe yaramayan, sürekli dert üstüne dert çıkaran, en kolay harcanacak çete mensubu olan Avarel olmalı!!!
Eğer Avarel hasbelkader Rintintin’in dişlerinden kurtulursa, bu kez sırada Red Kit ve Düldül var…
Düldül’ün de çiftesi yenir yutulur cinsinden değil yani, çifteyi yedin mi, bulutlara kadar uçarsın…
E, hadi bizim Avarel hem Rintintin’i ekti, hem de Düldül’ü ekti diyelim…
Sonrasında Red Kit ile karşılaşacak!!!
Peki, Red Kit ile karşılaştığında ne olacak!!!
Red Kit’in de elinden hasbel kader kurtulursa, ki bugüne kadar kurtulan olmadı, o zaman Avarel’in hesabı çete içinde görülür, kasabanın kontrolü yeniden ele alınır, Avarel’in de kasabanın iktidarı yolunda tüm engelleri aştığı için heykeli dikilir!!!
Ama bu mümkün mü???
E, o da senaryonun ikinci bölümü olsun…
Şimdilik Vali ve Daltonlar belki bir mucize olur da Avarel Red Kit ve avanesini de atlatır ve kasabayı ele geçirir diye umut ede dursunlar…
Hade Avarel, yürü koçum, yolun açık olsun…
