KıbrısManşet

MESLEKİ EĞİTİMDE REFORM: TANER AKCAN ÇIRAKLIK VE YETİŞKİN EĞİTİM MERKEZİ

Kıbrıs Türk Esnaf Ve Zanaatkarlar Odası Başkanı  Mehmet Ali ArdıçTaner Akcan Çıraklık ve Yetişkin Eğitim Merkezi’nin 2010 yılında AB ve KTEZO projesi olarak faaliyete geçtiğini söyleyerek, merkezin faaliyetleri ve esnafın durumunu Kıbrıs Arena’da değerlendirdi.

Ardıçmerkezi, ülkemizde mesleki eğitim reformun önemli bir sonucu olarak değerlendirerek, okulun, çeşitli meslek dallarında eğitim imkanı sunulduğunu ve öğretmenlerin, öğrencilerin işyerlerinde aktif bir şekilde denetlediğini aktardı.

Kalifiye eleman eksikliğinin, işletmeleri üçüncü ülke vatandaşlarını istihdam etmeye yönlendirdiğini vurgulayan Ardıç, ailelerin genellikle çocuklarını üniversiteye yönlendirdiğini, bu tutumun da mesleki eğitime olan ilgiyi azaltığını kaydetti.

Ardıç, ülkedeki kalifiye eleman eksikliğinin % 40 civarında yabancı uyruklu işçilerden giderilmeye çalışıldığını ve bu durumunda yerel iş gücünü azaltarak ülkeye zarar verdiğini belirtti.

Asgari ücret konusuna da değinen Ardıç, asgari ücretin artmasının  tek başına yeterli olmadığını, Devletin sektörlere destek olacak adımlar atması gerektiğini vurguladı.

MESLEKİ EĞİTİMDE REFORM: TANER AKCAN ÇIRAKLIK VE YETİŞKİN EĞİTİM MERKEZİ

“Eğitim Merkezi, mesleki eğitim reformunun bir sonucudur”

Çıraklık okulu ile ilgili bilgi verir misiniz?

“Taner Akcan Çıraklık ve Yetişkin Eğitim Merkezi KTEZO ve MEB işbirliğinde “işbaşında eğitim” sloganı ile 2010 yılında bir AB ve KTEZO projesi olarak açıldı. Ülkemizde TC ve AB teknik desteği ile yürüyen ve rahmetli MEB Mesleki Teknik Öğretim Dairesi Müdürü, daha sonra KTEZO Genel Sekreteri olan Taner Akcan döneminde yürütülen mesleki eğitim reformunun bir sonucudur. Öğrencilerimiz bir gün okul ve 5 gün işyerinde teorik ve pratik eğitim aldığı okul 2010 yılında açılmış ve çok kısa zaman içinde popüler hale gelerek kapasitesinin üzerinde bir yığılma ie karşılaşmıştır. Çıraklık okulumuzda tüm meslek dallarına yönelik eğitimimiz vardır. Her atölye bir okuldur. Şu an tatl olmasına rağmen öğretmenlerimiz aktif bir şekilde işyerlerinde denetim ve gözetimine devam ediyor.”

“Meslek dallarında kalifiye eleman bulunmuyor”

Bugün ülkemizin en büyük yarası mesleki eğitimdir. İşverenler elzem meslek dallarında kalifiye eleman bulamıyor. İşletmelerimiz bu açığı üçüncü ülke vatandaşlarını ülkeye getirerek kapatmaya çalışıyor. Maalesef ailelerimiz de üniversitelere farklı meslek dallarına yöneltiyor. Bize gelen çocuklarımız ya okullarında aldığı eğitime karşı bir başarı gösteremiyor ya da düz lise de eğitimini tamamlamak istemiyor. Çocuklarımız bize geldiği günden itibaren sözleşmeleri yapılıyor. Bu çerçevede öğrencilerimiz  asgari ücretin % 30 oranında maaş alıyor ve sosyal yatırımları da devlet tarafından yapılıyor. Küçük yaştan öğrencilerimiz maaş alma ayrıcalığına ulaşıyor. Buradan ailelerimize meslekleri küçümsememeleri yönünde çağrı yapıyoruz.

“Başarılı olan öğrenciler çıraklık belgesi alıyor”

Öğrencilerimiz 3 yıl eğitim alıyor. Diğer meslek liselerine müfredatımız daha düşüktür. Üç yılın sonunda öğrenciler sınava girerek kalfalık sınavına tabi tutuluyor. Sınavda başarı gösteren öğrenciler belgeyi almaya hak kazanıyor. Çıraklık okulumuzdan mezun olan erkek öğrencilerimiz normal koşullarda 15 ay yapılan askerlik görevini 12 ay yapma şansına erişiyor.  Öğrencilerimiz mezuniyet sonrası eğitim aldığı meslek dalında hizmet veren herhangi bir işletmede 3 yıl çalıştıktan sonra da ustalık ünvanına sahip oluyor.”

Çıraklık okulunda verilen eğitim Avrupa Birliği Ülkeleri ile eşit durumda mı?

“Evet, eşit durumdadır. Avrupa Birliği eğitim merkezimiz açıldığında da bizlere yardımda bulunmuştur. Okulumuz 2010 yılında açılmış ve çok kısa zaman içinde popüler hale gelerek kapasitesinin üzerinde bir yığılma ile karşılaşmıştır. Bu eksikliği gidermek için 2017 yılında Odamız çeşitli kurumlarla işbirliği içinde içerisinde 5 Atölye, 150 kişilik konferans Salonu,  tam gün hizmet verdiğinde 1500 kişiye eğitim verebilecek kapasitede yeni modern okulunu açmayı başarmıştır. Bu başarıları elde ederken de Avrupa Birliği gerekli olan malzemelerin tedariğinde bizlere yardımcı olmuştur.”

“Devletimizin katkı payı oranını arttırmasını bekliyoruz”

Devletin esnafa sağladığı sosyal yatırım desteği yanında farklı bir destek yapıyor mu?

“Son asgari ücretin artışından sonra devletimiz % 25 oranında olan katkı payını  % 50’ye çıkaracağını açıklamıştı. Ancak şu güne kadar bu yönde bir gelişme olmadı. Yeni gelen ayda olacağını ümit ediyoruz. Çünkü son gelen yükselişle birlikte esnafımızın zor olan durumu daha da zorlaşmıştır. Bugün yeni alınan karara göre bir işçinin 7 bin 500 TL yatırımı var.  Bu miktarı bu  hayat pahalılığında küçük esnafımız kaldıramıyor. Belirttiğim gibi devletimizin bu yeni gireceğimiz ay ile birlikte katkı payı oranını arttırmasını bekliyoruz.

Kovid dönemi sonrasında esnaf ciddi sorunlar yaşadı. Çoğu esnafta işletmesini kapattı. Bu dönem sonunda yemek-içme sektöründe çoğu işletme kapandı bu dönem sonunda kapanan işletme sayısı kadar yeni işletmenin açıldı. Bu da bu dönemin en ilginç tarafıdır.  Kapanan yeme-içme sektörünün yerinde danışmanlık ve emlak şirketleri açıldı. Son zamanlarda alım-satım hizmetleri rağbet görmüş durumda.”

“Yabancı işçi sayısı ortalama % 40 oranında…”

Ülkeye gelen yabancı uyruklu işçi sayısı ve durumuna ilişkin bilgi verebilir misiniz?

“Yabancı işçi sayısı ortalama % 40 oranındadır. Bu da baktığınızda çok ciddi bir rakamdır. Odamız üyelerine çalışma izni işlemlerini de yapıyor. Ve her gün kayıt işlemi için gelen üyelerimiz 6-7 kişi yabancı uyruklu işçi kaydediyor. Çoğunlukta Bangladeşli ve Pakistan uyruklu işçiler  getiriliyor. Bu hızla devam edilirse maalesef hiçbir meslek dalında çalışan Kıbrıslı Türk bulamayacağız. Bu durum ülkemize  zarar veren bir durumdur. Dolayısı ile biz bu bilinçle oda olarak kalifiye ve usta eleman yetiştirme hususuna fazlasıyla önem veriyoruz.  Umarız çalışmalarımızı büyütebilmek için de devletimizde de katkı alırız.”

“Kıbrıslı Rumların alışveriş katkısı azaldı”

Kıbrıs’ın kuzeyine güneyden gelen Kıbrıslı Rumlar esnafa katkı sağlıyor mu?

“Güneyden gelen Kıbrıslı Rumlar belli sektörlere  katkı sağladı. Ancak  son zamanlarda kuzeydeki pahalılığın artış göstermesi  restoran sektörünü etkilediği yönünde duyumlar aldım. Geçtiğimiz günlerde restoran sektöründe hizmet veren birkaç restorancı arkadaşımla yaptığım görüşmede  bu katkının azaldığını söylediler. Çünkü güneydeki yemek fiyatları ile kuzeydeki yemek fiyatları aşağı yukarı aynı oldu. Kıbrıslı Rumlar artık daha çok marketlerden alışveriş yapıyor. Etin, balığın bu kadar yükselmesi maalesef kuzeydeki restoranların tercih edilmemesine neden oldu. Elbetteki restoran sektöründe hizmet veren restoranlarımızın birebir yapmış olduğu artış değil. Malzeme fiyatlarındaki artış nedeniyle mecburen restoran sahipleri de bu artışı yapmak durumunda kaldı. Bugün et fiyatları kuzeyde %50 daha fazladır.  Dolayısı ile bu katkı belli sektörlerdedir.”

“Asgari ücret artışının topluma bir faydası yoktur”

Asgari ücret üzerinde yıllardır süregelen bir uygulama var. Yılda iki kez komisyon toplanır ve bir taban ücret belirlenir. Sizce bu sistem değişmeli mi ?

“Evet, değişmelidir.  Çünkü en son asgari ücret açıklanmadan üç ay öncesi Maliye Bakanı hayat pahalılığının %50 olacağını açıkladı. Bu açıklamayla devletin asgari ücrete %50 zam yapması kaçınılmaz oldu. Hiç bir hesaplama yapılmadan bu açıklamanın olması iş dünyasına zarar verdi. Bugün hayat pahalılığının artması karşısında asgari ücretin artmasının bir önemi yoktur. Hayat pahalı olmaya devam ediyor. Bunlar yaşanırken devlet fonlarını yükseltiyor, vergisini alıyor ve memurunu ödüyor.  Bu asgari ücret artışının topluma bir faydası yoktur. Ürünlerin fiyatları her bir markette farklı şekilde fiyatlandırılıyor.  Gümrükten gelen mal döviz kuruna göre hesaplanıyor. Dövizin bu yönde sabitlenmesi gerekiyor. Bu aksaklıkların devam ederken devlet ne denetim yapıyor, ne de sektörleri rahatlatacak kur sabitlemesi, teşvik veya işletmelerin çalışmalarını kolaylaştıracak bir girişim yapıyor. Esnafımızın durumu kötü, buna bir çözüm bulunmalıdır.”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu