Köşe YazılarıManşetŞafak Yolcu

En son ne zaman hücrelerinizle konuştunuz?

Bugün size üç tane deneyden bahsedeceğim. Deneylerden birincisi musluktan akan suya bir hoparlörden 24 Hz frekans verilmesiyle birlikte suyun formunun nasıl değiştiğini gösteriyor.

İkinci deney, Japon Dr. Masaru Emoto’nun insanın duygu ve düşüncelerinin su molekülleri üzerinde herhangi bir değişiklik yapıp yapmadığını gözlemlediği bir deney. Bu deneyde iki şişeye koyulan sulardan bir tanesi sürekli olarak “teşekkür ederim” gibi sevgi ve şükran dolu sözcüklere maruz kalıyor. Diğer şişedeki su ise “seni aptal” gibi aşağılayıcı, hakaret dolu sözcüklere maruz kalıyor. Her iki şişe dondurucuya koyuluyor. Dondurucudan çıkarılan şişelerdeki suların molekülleri laboratuvar ortamında incelendiğinde kelimelerin su kristallerini etkilediği görülüyor. Şöyle ki olumlu kelimelere maruz kalan su, güzel ve geometrik kristaller oluştururken olumsuz kelimelere maruz kalan su, kırık ve deforme olmuş kristaller oluşturuyor.

Üçüncü deneyde ise damıtılmış bir suya otuz dakika boyunca belirli bir frekansta elektromanyetik dalganın verilmesiyle ilgili. İki ayrı kaptaki suya daldırılan elektrodlar aracılığıyla iki farklı frekans veriliyor. Sonra bu kapların ağzı 48 saat kapalı tutulduktan sonra açılıp suların frekansları bir cihaz ile ölçülüyor. Sonuç şu; her iki kaptaki su, 2 gün önce verilen frekansları bünyesinde aynen barındırmakta.

Bu deneylerden nasıl bir sonuç çıkaracağımıza gelirsek, vücudumuzun çok büyük bir kısmının sudan oluştuğunu biliyoruz. Dolayısıyla gördüğümüz, duyduğumuz, konuştuğumuz her sözcük bizi hücre, dolayısıyla organ bazında etkiliyor. Vücudumuz sadece yediğimiz, içtiğimiz şeylerden değil, duyduklarımızdan ve konuştuklarımızdan, hatta gördüklerimizden de etkileniyor. Eğer sizi sürekli olarak negatif duygu ve düşüncelere sevk eden bir yaşam tarzınız, aileniz veya sosyal çevreniz varsa hasta olmanız kaçınılmazdır. Elbette bunun tam tersi de geçerli.

Şimdi gelelim hücrelerimizle konuşma kısmına. Eğer siz hücrelerinize yani bünyenizde barındırdığınız suya, sürekli olarak olumlu enerjiler gönderirseniz, bedeninizin size vereceği yanıt da olumlu olacaktır. Tıpkı ikinci deneyde olduğı gibi hücreleriniz sağlıklı ve güzel olacaktır. Zihnimiz, tahmin edebileceğimizin çok ötesinde güçlü bir şifa aracıdır. Ne yazık ki birçoğumuz bunu henüz idrak edebilmiş değilliz ve duygu ve düşüncelerimize yeterince dikkat etmiyoruz.

Kendinize her gün sevgi dolu, cesaret verici, olumlu sözcükler söyleyin, kendinizi ve tüm var oluşu koşulsuz sevin. Hücrelerinize neyi yapmalarını ve neyden vazgeçmelerini istiyorsanız onu söyleyin! Sözcüklerinizin hücreleriniz tarafından emileceğinden emin olabilirsiniz. Kelimeler ve onların frekansları aracılığıyla kendimizi iyileştirebileceğimiz gerçeği artık sadece eski bir şaman öğretisi değil. Günümüzün bilim insanları da bunu kabul etmekte ve bununla ilgili sayısız araştırmalar yapılıp, sayısız makaleler yayınlanmakta.

Ben her gece yatağa uzandığımda bunu yapıyorum. Birkaç derin nefes alıp verdikten sonra ellerimi bedenimin farklı yerlerine koyarak ellerimden akan enerjiyi bedenime yönlendiriyorum. Aynı anda hücrelerimle konuşuyorum. Bazen de ellerimi koymadan, sadece düşüncemi bedenimin farklı bölgelerine odaklayarak enerjiyi o bölgeye yönlendiriyorum. Siz bu çalışmayı günün başka bir saatinde uzanarak veya oturarak da yapabilirsiniz. Tamamen size kalmış. Yeter ki bunu hayatınızın bir parçası haline getirin.

Unutmayın, hücreleriniz sürekli olarak, hiç ara vermeden sizi dinliyor!

Sevgiyle kalın!

Diğer Haberler

Başa dön tuşu