Köşe YazılarıManşetMüge Günay

Evrende Yalnız Mıyız? – Yüzleri Işıltılılar hâlâ aramızda mı?

Sümerlerle başladığımız yazı dizimize Afrodit’in gerçekte kim olduğuyla devam etmiş, sonrasında tarih yapraklarını daha da geriye sararak Muların bize ne aktardıklarını okumuştuk. Nitekim Muların büyük tufanı önceden öğrendikleri için kıtalarından göç ettiklerini ve doğu – batı olmak üzere Negroid, Karyenler, Mayalar, Tamiller, Uygurlar, Moğollar, Sarı Moğollar olarak yaşamlarını devam ettirdiklerini incelemiştik.

Bu hafta Eski Mısır, Sirius, Osiris ve İsis arasındaki gizemi çözmek için Murry Hope’un araştırmalarından yararlanarak, daha da derinlere ineceğiz. Hope, bilge Mısırlılar ile tanışarak onların Sirius ile bağlarına dair bilgiler almayı başarmıştır. Bu bilgilere göre, Mısırlıların taptığı yıldız takımı “İsis”tir.

İsis, Osiris, Set, Neftis, Horus da aslında bu yıldızdan gelmiştir. Neterler dediğimiz bu beş büyük yarı tanrıya, yüzleri ışıklı olduğu için “Yüzleri Işıltılılar” denmektedir. Öyle ki, Sirius’tan gelen Yüzleri Işıltılılar, Mısır halkı ile evlenmiş ve ileriki bir zamanda vahşilerin geleceğini söylemişlerdir. İşte o gün geldiğinde de, yeni bir çağ başlatmak için Yüzleri Işıltılılar tekrar geri döneceklerdir.

Eski Mısır’daki metinlerden edindiğimiz bilgiye göre İsis, Köpek Takım Yıldızı’nda doğduğunu belirtmektedir. Sirius A ve B’nin aynı takımda yer aldığını bildiğimizden, Yüzleri Işıltılı olanların Sirius’tan geldikleri aşikârdır. Bu ifade hem Mularla hem de sonraki hafta inceleyeceğimiz Dogon kabilesinin söyledikleriyle paralellik göstermektedir. Zaten Sümer tabletlerinde de başka bir gezegenden dünyamıza “Gökten inenler”in olduğunu okumuştuk.

İsis’in bize bıraktığı bilgi bununla da sınırlı değildir. Yine Hope’un kitabından edindiğimiz bilgiye göre İsis, kendilerinin Sirius’tan insanlığı eğitmek için gönderidiğini belirtmektedir. Nitekim şifacılık, giysi dikimi, evlilik kurumuna dair bilgileri halkla paylaşmışlardır.

Konuyu Osiris cephesinden inceleyecek olursak Osiris, İsis’in hem eşi hem de kardeşidir. İsis’ten olan oğlunun adı Horus’tur. Churchward’a göre Osiris, Atlantis’te doğmuştur. Yaşı ilerlediğinde Mu’ya gitmiş, eğitimini tamamlamış, ezoterik bilgiyi burada öğrenmiş ve Atlantis’e geri dönmüştür. Mu rahiplerinden aldığı bilgiyi Atlantis’te halka anlatmasının ardından çok sevilmiş, bu nedenle erkek kardeşi tarafından MÖ 20.000’lerde kıskançlık sebebiyle öldürülmüştür. Ölümünün ardından halk, kendilerine aktarılan bu dini benimsemeye devam etmiş ve bu din Atlantis’ten göç eden Hermes tarafından Mısır’a getirilmiştir. Bu nedenle Hermes ezoterik bilginin, gizli sırların koruyucusu olarak bilinmektedir. Mu ve Atlantis’e Sirius’tan gelen ezoterik bilgiler bu şekilde Mısır’a yayılmıştır. Şimdi aklınıza şu soru gelebilir;

“Yüzleri Işıltılılardan olan Osiris, Sirius’tan geldiyse nasıl Atlantis’te doğmuş olabilir?”

Bu soruyu yanıtlamak için Tanrılaştırılmış olan bu karakterlerin taşıdıkları özellikleri incelemek gerekir!

Bu noktada şunu belirtmekte fayda var, okuduğumuz mitlerin hepsi olayları sembolleştirerek aktarmaktadır. Yani, önceden insanlar bilgiyi koruyabilmek ve sonraki nesillere eksiltilmeden aktarabilmek için semboller kullanmayı tercih etmişlerdir. Bu nedenle astrolojik olaylar imgeleştirilerek ve sembolleştirilerek aktarılmıştır.

Konuya buradan yaklaşınca aslında İsis’in, Sirius A’nın kendisi olduğu söylenebilir. Aynı şekilde eşi Osiris’in de Sirius B’yi temsil ettiği elbette.. Sirius A ve Sirius B’den geçen haftaki yazımda bahsetmiştim. Merak eden okurlarım o yazımı okuyabilir.

“Sembollerle ifade” diyerek neyi kastettiğimi önümüzdeki hafta Dogon kabilesini incelediğimizde daha detaylı açıklayacağım ancak bu haftaki Eski Mısır – Sirius – İsis – Osiris arasındaki bağı özetleyecek olursak şunları ifade edebiliriz ki; Dünyamıza Sirius’tan gelenler olmuştur ve bu yarı tanrılar insanlara yardım ederek, gerek astronomi konusunda gerek şifacılık konusunda, kısaca insanlığın ilerlemesi noktasında gerekli müdehaleyi yapmış ve halkların bir sonraki aşamaya geçmesini sağlamıştır.

Peki, kaynaklarda öldüğü yazılan Osiris, gerçekten öldü mü? Yüzleri Işıltılılara ne oldu? Hâlâ aramızdalarsa, şimdi neredeler?…

Haftaya bu soruların yanıtlarını arayacağımız Dogon kabilesinin gizli sırlarında buluşmak dileğiyle, sevgiyle..

Diğer Haberler

Başa dön tuşu