Köşe YazılarıŞafak Yolcu

İçimizdeki Şifacı

Şifacılık kelimesini duyunca birçoğumuzun aklına büyü, muska vb. gibi uğraşılar gelir. Oysa şifacının tanımı; geleneksel tıp alanında, şifalı bitkileri kullanmak dahil, düşünce gücüyle iyileştirme sanatını uygulayan kişidir. Bu cümlede bahsedilen düşünce ise enerjinin ta kendisidir. Çünkü enerji var olan her şeydir, tüm düşünceler enerjidir. Enerji tüm formlardaki var oluştur. Ve enerjinin titreşimleri onun doğasını anlatır. Bu titreşimler kişiler tarafından değiştirilebilir. Şifacının yaptığı da aslında budur. Yani danışanın sorunlu bölgesindeki enerjinin titreşimini değiştirerek sorunun çözümüne yardımcı olmaya çalışmak. Gerçek şu ki her birimiz bir başkasına ihtiyaç duymadan, kendimizin şifacısı olabiliriz.

Eğer sahip olduğunuz tüm hastalıkların sebebinin düşünceleriniz, yani düşüncelerinizin bedeninize yaydığı titreşimler olduğunu bilseydiniz ne yapardınız? Elbette hemen düşüncelerinizi değiştirirdiniz. O halde, ne duruyorsunuz? Hemen yapın! Çünkü sağlıklı olabilmek için zihni, bedeni ve ruhu dengelememiz, kendimizle ve hayatımızla ilgili olumlu bir zihinsel tutuma sahip olmamız gerekmekte.

Şimdi size duyguların, düşüncelerin sebep olduğu birkaç hastalık adı yazacağım.

Anksiyete: Hayatın akışına, yaşam sürecine güvenmeme

Astım: Kendi bireyliğini, bağımsızlığını hissedememe. Kendini bastırılmış, boğulmuş hissetme.

Bacak rahatsızlıkları: Gelecekten korkma. İlerlemek istememe ya da belli bir yönde ilerlemek istememe.

Bağımlılık: Kendinden kaçış. Korku. Kendini nasıl sevebileceğini bilememe

Bağırsak Rahatsızlıkları: Eskiyi, artık ihtiyaç duyulmayanı bırakmaktan korkma

Basurlar: Son teslim tarihleri (yetiştirememe) korkusu. Geçmişe duyulan öfke. Bırakmaktan, koyuvermekten korkma. Kendini yük altında hissetme.

Baş Dönmesi: Kararsız, dağınık düşünme. Dikkatle bakıp görmeyi reddetme.

Boğaz Ağrısı & Rahatsızlıkları: Öfkeli sözcükleri zapt etme. Kendini ifade edemeyeceğini, bu konuda âciz olduğunu hissetme.

Boyun Rahatsızlıkları, Omurga Çarpıklıkları: Bir meselenin diğer yönlerini, başkalarının bakış açılarını görmeyi  reddetme. İnatçılık, eğilmezlik. Kararından dönmez, boyun eğmez bir inatçılık

Böbrek Taşları: Halledilmemiş, çözülmemiş öfke yumruları.

Cilt Rahatsızlıkları: Bireyselliğimizin tehdit edildiğini hissetmemiz. Endişe, korku. Başkalarının üzerimizde güce sahip olduklarını hissetmemiz. Eski, gömülmüş karışıklık.

Çene Rahatsızlıkları: Öfke. İçerleme. İntikam alma arzusu.

Dişeti Sorunları: Verdiği kararları sürdürememe. Kararsızlık.

(Kaynak: Louise L.Hay TÜM HASTALIKLARIN ZİHİNSEL NEDENLERİ)

Bu sorunlardan muzdarip olanlarınız eminim vardır. Kimbilir, bazılarınız belki şu an ilaç tedavisi görüyordur. Ama ilaç tedavisi başarılı olsa bile, kişi duygularını ve düşünce kalıplarını değiştirmedikçe aynı hastalığın nüksetmesi kaçınılmazdır. Hastalıklara sebep olan korku, endişe, güvensizlik, kızgınlık, kaygı, öfke, intikam, nefret, suçluluk, çaresizlik gibi olumsuz düşünce ve duyguların titreşimi düşüktür. Anlayış, affetme, güven mutluluk, sükunet, saygı gibi olumlu duyguların titreşimi ise yüksektir. Bu nedenle yüksek titreşimli duygulara sahip olmak bizleri hastalıklardan korur, ayrıca iyileşme sürecini hızlandırır.

Eğer kendimizin şifacısı olmak istiyorsak önce durup kendimizi incelemeliyiz, içimize bakmalıyız. Tıpkı haftanın belli akşamlarında ekran karşısına geçip dizi izler gibi, haftanın belli gün ve saatlerinde sessiz bir ortamda oturun ve kendinizi izleyin, iç sesinizi dinleyin. Tanımadığınız insanların hikayesi yerine, kendi bedeninize odaklanın. Eğer bir rahatsızlığınız varsa bedeniniz bunu dile getirecektir. Yeter ki onu dinlemeyi deneyin.

Konuyla ilgili sormak istedikleriniz varsa seve seve yardımcı olmak isterim. Facebook hesabımda konuya ilişkin paylaşımım üzerinden benimle iletişime geçebilirsiniz.

Sevgiyle kalın

Diğer Haberler

Başa dön tuşu