HP Milletvekili Jale Refik Rogers sosyal medya sayfasından yaptığı açıklamada, Covid 19 ile mücadelede aşının önemine dikkat çekerek, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Güneyden aşı istenmediği şeklindeki açıklamaları bir talihsizlik olarak nitelendirdi.
Açıklama şöyle;
Bizim bugünlerde siyasi çekişmelere değil aşıya ihtiyacımız var
Covid 19 ile mücadelede aşının önemi büyüktür. Küresel salgının başladığı günden bu güne, dünyanın bulmak için tüm olanaklarını seferber ettiği aşı çalışmaları nihayet yavaş yavaş tamamlanmaktadır. Milyonlarca insanın hasta, milyonlarcasının ise hayatını kaybettiği, adeta yaşamın durduğu bu ortamda, aşıya olan talep de inanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Talep o kadar fazla ki dünyada gelişmiş ülkeler aşı geliştirmekte olan birçok farklı firmadan aşı talep ederek ellerindeki seçenekleri ve aşı adetini artırmaya çalışmaktadır.
Ülkemizin uluslararası tanınırlığı olmaması, bu hassas dönemde aşıya erişimimizi de zora sokan bir durumdur. Böylesi sıkıntılı bir süreçte, kendi ülkesine ayrılan kotanın belli bir bölümünü Kıbrıs Türk Halkı ile paylaşan Türkiye Cumhuriyeti’nin ortaya koyduğu davranış son derece önemli ve değerlidir.
Diğer yandan AB tarafından, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne gönderilecek aşılarda, Kıbrıs Türk Halkı’nın da belli oranda hakkı olduğu uluslararası camia tarafından tescil edilmiştir. Kaynakların böylesi kıt olduğu bir pandemi sürecinde, Sayın Cumhurbaşkanı Kıbrıslı Türklerin almaya hakkı olan aşılar hakkında siyasal bir tavırla yaptığı ve adeta aşıları elinin tersiyle itme gibi algılanan açıklamalarını bir talihsizlik olarak nitelendiriyoruz.
Seçildiği günden bugüne iki toplumlu sağlık teknik komitesinin Türk üyelerini toplamayan Sayın Cumhurbaşkanı, aslında tam da bu konularda ortaya çıkan sorunları aşacak, iki toplum arasındaki işbirliği yapma fırsatlarını pekiştirecek bir kanalın da önünü kapatmaktadır.
Sağlık ve ekonomide önümüzün açılmasının anahtarı aşıdır . Gerek Türkiye’den gerek Avrupa Birliğinden Kıbrıs Türk toplumuna ayrılan aşıları almak için girişimlerimizi titizlikle sürdürmemiz gereken özel bir süreçten geçmekteyiz. Yapıcı olmamız gereken, şekilci davranılmayacak kadar yaşamsal olan böylesi bir süreçte, devletin zirvesinde olan kişileri daha sorumlu açıklamalar yapmaya çağrıyoruz.
