KıbrısManşet

Özsoy: “Devletin gerekli yasaları hayata geçirmesi gerekmektedir”

İnşaat Mühendisi Ali Özsoy, ülkemizdeki yapıların durumunu değerlendirerek, önemli açıklamalarda bulundu.

Röportaj : Su Üçüz

“Yapı denetiminin tam olarak oturmamış bir sistem olması da bir sıkıntıdır”

İnşaat sektöründe ülkemizdeki yapıların durumunu kısaca değerlendirebilir misiniz?

“İnşaat sektörü uzun yıllardır adaya gelir sağlayan kaynaklarımızdan biridir. Kıbrıs’ta inşaat sektöründeki sıkıntıları özet olarak anlatmak gerekirse; yatırımcıların yapacağı hareketliliğe bağlı maalesef siyasilerin verdiği izinler ile birlikte olmaması gereken yükseklikte bazı yapılar yapıldı. Bu nedenle uzun yıllardır devam eden kontrolsüz bir yapılaşma ortaya çıktı. Bunlara ek olarak yapı denetim ile ilgili tam olarak oturmamış bir sistem olması da ayrıca bir sıkıntıdır. Türkiye’de yaşanan asrın felaketinden sonra burada da bir hareketlenme oldu. İnşaat Mühendisleri Odası, belediyeler ve siyasi yetkililerle görüşme yaparak bazı iyileştirmelere gidiliyor.”

“İleriyi öngörerek planlama yapan bir ülke değiliz”

Nereden bakarsanız her yer inşaat alanı ile doldu. Bu konu ile ilgili görüşleriniz nedir?

“Mutlaka yüksek binalar yapılacaktır fakat, bu binaların yapılacağı yerler kontrol edilmesi gerekir. Yatay büyüyerek tarım alanlarını kısıtlamak yerine, dikey olarak yapılanmalar olması gerekir. Bu yapılanmalar yapılırken, çevrenin de düşünülmesi gerekmektedir. Maalesef biz ileriyi öngörerek, planlama yapan bir ülke değiliz. Eğer 50 veya 100 yıl sonrasını için bizi ne gibi sıkıntıların beklediğini planlayabilecek bir ada olsaydık, daha güzel çalışmalar yapılabilirdi. Fakat şimdiki siyasal yapılanmanın bunu planlayarak ilerleyebileceğini düşünmüyorum.”

‘’Doğayı koruyarak imar planı düzenlemesi yapılmalıdır’’

İmar planı İskele bölgesinde büyük bir sorun yaratmıştı. Peki, İskele ve Karpaz için ne yapılmalıdır?

“İskele ve Karpaz bölgesi için kesinlikle doğal çevreyi koruyarak ve göz önünde bulundurarak imar planı düzenlenmesi gerekmektedir. Aynı zamanda zeminlerin yapısını sınıflandırarak ve turizmi göz önüne alarak bir imar planı hazırlanmalıdır. İmar planını hazırlarken belli başlı disiplinler vardır. İmar planı, inşaat mühendisinin ve şehir planlamacılarının görüşü alınarak hazırlanmalıdır.”

Şehirlerimizin altyapılarını göz önünde bulundurarak sizce şehir planlaması yapılabilir mi?

“Şehir planlaması tabi ki yapılabilir. Yapılmasaydı dünyanın birçok ülkesinde ve şehrinde burada yaşanan sorunlar ortaya çıkardı. Örneğin, İspanya ve Barcelona mükemmel yapılanmış bir şehirdir ve uzun yıllar önce başlayan ve devam eden şehir planlama sistemine sahip şehirler arasındadır. Ve kesinlikle Kıbrıs’ta da yapılabilir. Var olan mevcut yapı sorunu değerlendirilerek ve onları da mevcut durumlar ile belirleyerek yeniden şehir düzenlenebilir. Var olan yolları nasıl iyileştirebileceğimiz planlanabilir. Genelde Kıbrıs’ta yağmur sonrası yollarda oluşan su birikintilerinin nasıl ortadan kaldırılacağını planlamakta kolay bir durumdur. Ek olarak bunun bütçesini ayarlamak, hizmetleri hangi disiplinlerden alınacağına karar vermek ve bence en önemlisi de gelecek olan nüfusun belirlenmesi gerekmektedir. Bir yolun yapımı planlanırken, yolu şuan ve ileriki yıllarda kaç kişinin kullanacağı öngörülerek yapılmalıdır.”

Müteahhit ve mühendis arasında yürütülen çalışmalar nasıldır?

“Ben inşaat mühendisi olarak burada proje hizmeti veriyorum. Mal sahiplerinin mimar ile görüşmesi tamamlandıktan sonra mimarın tasarlamış olduğu projenin ayakta durabilmesi için yapılan bütün hesaplamaları inşaat mühendisleri yapmaktadır. Bir proje tamamlandıktan sonra müteahhit ilk olarak inşaat mühendisinin yapmış olduğu proje üzerinden bir maliyet hesabı yapmaktadır. Biz bu projeleri mal sahibine teslim ettikten sonra, mal sahibinin bir müteahhitte danışması gerekmektedir. Bu bağlamda müteahhit çalışma yaparken inşaat mühendisi ile bazı konularda fikir alışverişi yaparak ortak bir karar alınmaktadır.”

Ülkemizde Türkiye’den gelip müteahhitlik yapanlar var. Bu konuya yaklaşımınız nedir? Rekabet sorunu yaşıyor musunuz?

“Türkiye’den gelen müteahhit firmaların gelir kaynakları çok yüksek olduğundan dolayı buradaki yerel firmaların mevcut bir projeye verecekleri teklif ile Türkiye’den gelen firmaların verecekleri teklif arasında fark olabilir. Ve bu durumda yerel firmaların daha az iş yapmasına doğal olarak da bizim ülkemizdeki gelir döngüsünü kısıtlama yoluna gidebilir.

Bu durum benim için de sorun olabilir, örneğin bir Türkiye’den gelen bir müteahhit firma projelendirme sürecini Türkiye’de tamamlayıp projeleri ile birlikte buraya gelip bazı mühendis ve mimarlara düşük maliyetlere sadece imza attırarak vize onayı alabiliyorlar. Bu da iş piyasasını etkiliyor.”

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mıdır?

“Son zamanlarda Türkiye’de yaşanan deprem felaketinden sonra burada da bazı denetimlerin daha sık olması gerektiği kanısına varıldı. Bu konuda Kıbrıs Türk Mimar ve Mühendisler Odası Birliği bazı belediyeler ile bazı çalışmalar yaptı. Devlet olarak da bazı adımlar atılacağı söylendi fakat ciddi adımlar atıldığını düşünmüyorum. Bunu daha çok Kıbrıs Türk Mimar ve Mühendisleri Odası Birliği ve sivil toplum kuruluşları bu işte gerçekten disiplinli bir şekilde çalışarak gerekli adımları atmak adına çok çaba sarf etti. Tabi bu durum sadece sivil toplum kuruluşları ile yapılacak bir iş değildir, mutlaka devlet desteği gerekmektedir. Ve devletin buradaki halkı düşünerek bazı kararlar alınmalıdır. Bunlara ek olarak kontrollük hizmetleri zorunlu kılınmalıdır ve bunun için devletin gerekli yasaları hayata geçirmesi gerekmektedir.”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu