Kıbrıs

Özgür: İlhak istemiyorsak reform yapmalıyız

  Maliye eski Bakanı ve akademisyen Birikim Özgür, son günlerde ortaya atılan Türkiye’nin KKTC’yi ilhak edeceği iddialarını değerlendirerek, ilhakın mümkün olmadığını, bunun hem Kıbrıs Türk halkının hem de Türkiye’nin lehine bir durum olmadığını kaydetti. Özgür, Türkiye’nin durumu ve uluslararası ilişkilerinin ilhaka izin vermediğini vurguladı.

    Ülkemizde ilhak istenmiyorsa, ilhaktan korkuluyorsa, ilhak olmasın diye çalışılması gerektiğini ifade eden Özgür, ilhak tartışmalarına son vermek için ülkedeki sistemin değişmesi ve reformların yapılması gerektiğini kaydetti. Özgür, “İlhak olmasını istemiyorsak somut programlarla adım atılmalı. Sistemi geliştirebilir, işleyebilir, çağdaş hale getirebiliriz. O zaman kimse ilhakı ağzına alamaz” dedi.

   Ülkedeki sistemin, hem KKTC için hem de federasyon temelinde çözüm için sıkıntılı olduğunu belirten Özgür, “Sağcı, solcu, liberal, Türkiyeci veya çözümcü olsak da sistemin daha iyi olması gerektiğini görmeliyiz. Bu yapı ve sistem federal çözüme katkı koymaz, KKTC için de sorunludur” diye konuştu.

“İlhak mümkün değil”

   Son günlerde ortaya atılan ilhak konuları hakkında değerlendirmede bulunan Özgür, “İlhak mümkün değildir. Türkiye’nin durumu ve uluslararası ilişkileri buna izin vermez. İlhak olmasın diye çalışabiliriz. Sistemi geliştirebilir günün sistemine uygun yapabiliriz. Kimse bunu ağzına alamaz” dedi.

“İlhak istemiyorsak reform yapmalıyız”

   İlhak tartışmalarına son vermek için ülkedeki sistemin değişmesi ve reformların yapılması gerektiğini savunan Özgür, “Ülkeyi yönetemezsek ya Türkiye ya da Rumlar bizi kapsayacak. Kamuoyu yaratmak için yapılan açıklamalara sol kesim yanıt verdi. Soldaki bu hastalıkla mücadele edilmeli. Reformlarla ilgili gelecek tepkilerden korkulmamalı ve reformlara halk inandırılmalı. Hükümet, soldan gelen saçma sapan saldırılara izin vermeden AB ve Türkiye ile ilişkilere somut politikalar üretmeli” diye konuştu.

“İnsanların gündemi farklı”

   Ülkede çözülmesi gereken sorunlar varken suni gündemler yaratıldığından bahseden Özgür, “İşsiz aşsız ve aşısız insanlar var. Federasyon yerine ilhak yazılması umurunda değil. İnsanlar, ekonomik ve sağlık konularının çözülmesini istiyor” dedi.

“Türkiye aşı konusunu çözmeli”

   Türkiye’nin iki konuda adım atması gerektiğine işaret eden Özgür, “Türkiye dış yardım politikasını doğru raya oturtmazsa buradaki kötü sistemi düzeltemeyiz. KKTC için aşı meselesini Türkiye mutlaka  çözmelidir. Bu konularda iyileştirme olursa Türkiye’ye bağımlılık azalır ve buradaki ekonomi böylece ayağa kalkabilir” şeklinde konuştu.

“Türkiye BM parametreleri çerçevesinde sorunu çözmeye çalışacak”

   Kıbrıs sorunu hakkında Özgür şöyle konuştu: “Güney’den Türkiye düşmanlığı mı yaptırılıyor? Bilinmesi gerekir ki Kıbrıslı Türkler, hiçbir zaman Rumların yanında olmayacak. Yaptırılan suni tartışmalarla Türkiye’yi zora sokmak mı isteniyor? Türkiye her ne kadar da ‘masada federasyon yok’ diye söylese de günün sonunda BM parametreler konusunda Kıbrıs sorununu çözmeye çalışacak. Crans Montana’da Rum tarafı, siyasi eşitlik konularında halkı ikna edemeyeceklerini neredeyse itiraf etti. Ankara protokolünde Rumlarla ilgili madde askıdadır. Direkt ulaşım, maliyetleri düşürür. Rumların da yolu uzuyor onlara da yarayacak. Dış Ticaret Tüzüğü, Ercan’ın direkt uçuşlara açılması ve Maraş’ın açılmasıyla ilgili bir sürece girilebilir bunu temenni ediyorum.”

“Türkiye disipline girmediğimiz için mi para göndermiyor”

   Türkiye ile imzalanan Mali ve İktisadi İşbirliği Protokolü’nde ülkeye paranın gelmeyeceğini tahmin ettiğini ifade eden Özgür, “Türkiye, Kıbrıs’ta başka bir siyaset mi güdüyor? Tatlı dille düzeltilmediği için zorla mı yaptırmaya çalışılıyor? Bilmiyorum… 2 milyar bütçe açığına 800 milyon TL katkı yapılacak. 2021 yılında ekonomik program ve kamu mükellefiyeti yerine getirilmiyor. Hükümet edenler, ‘sıkışırsak gene alırız’ diye mi düşünülüyor” dedi.

“Bu yapı ve sistem federal çözüme katkı koymaz”

   Ülkedeki sistemin hem KKTC için hem de federasyon temelinde çözüm için sıkıntılı olduğunu belirten Özgür, “Sağcı, solcu, liberal, Türkiyeci veya çözümcü olsak da sistemin daha iyi olması gerektiğini görmeliyiz. Bu yapı ve sistem federal çözüme katkı koymaz, KKTC için de sorunludur. İlhak olmasını istemiyorsak somut programlarla adım atılmalı” ifadelerini kullandı.

“Suni gündemler ve hükümet krizleriyle adım atılması önlendi”

   Yapısal reformlara yıllarca karşı çıkıldığını orta vadeli projelerin ve imzalanan protokollerin hayata geçirilmediğini belirten Özgür, “Suni gündemler ve hükümet krizleriyle, adım atılması önlendi. Bakan olduğumda, devlet tarafından verilen teşvikleri tek bir yasa altında toplamak istedik, yasa yaptık ancak geçirilemedi. Verginin tabana yayılması, borç yönetimi konusunda çalışmalar yapıldı. Sistem değişikliğiyle ilgili sonuç alınamadı” şeklinde konuştu.

“Pandeminin başındaki toplumsal dayanışma ruhu kalmadı”

   Kamudaki hayat pahalılığının verilmemesi hakkında da konuşan Özgür, “Pandeminin başında toplumsal dayanışma ruhu vardı ancak seçim uğruna katlettiler. Kimse pandemide gelirin azalmasını istemez, kesinti yapılacak ancak nerede kullanılacak belli değil. Halk bu nedenle tepki göstermekte haklıdır. Mali sıkıntıları aşmak için destek verilemeyecek, çünkü siyasete güven kalmadı” ifadelerini kullandı.

“Ülkeyi 80’li yıllara döndürmek isteyenler var”

   Ülkeyi sağda ve solda 80’li yıllara döndürmek isteyenlerin olduğunu dile getiren Özgür, “Siyasi kamplaşma KKTC düzeninin kendisidir. Türkiye karşıtlığı ve iyi geçinenler üzerinden hareket ediliyor. Bu kamplaşma nedeniyle, ‘Aman bunlar gelmesin’ diye Türkiye para gönderiyor. 2004 yılına kadar bu şekilde idare edildi. Ardından bu düzen değişti. Sağcıysa siyasi kazanım elde edecek diye, solcuysa hamaset yapacak diye Türkiye’ye düşman olacak, bunlar yanlıştır” dedi.

“İnsanlar acısını yaşamadan, tartışma yaratıldı”

   Rumlar tarafından 1974’te katledilen ve ailenin isteği üzerine devlet töreni yapılmayan Emine Akansoy ve 4 çocuğuyla ilgili yaşanan tartışmalardan bahseden Özgür, “Cumhurbaşkanı acıların canlı olduğu anda ‘Cenaze devlet töreniyle olmalı’ diye fikir ortaya atıyor. Bırak insanları acısını yaşasın, ardından tartışırsın gerekirse karar alırsın. Bence yakınlarının nasıl gömüleceğine aileler karar vermeli. Tartışmaların faydası yok, son zamanlarda bu tartışmalar siyasi metoda dönüştürüldü. Cumhurbaşkanı seçimi kıl payı kazandı ve herkesi kucaklamalı. Toplumu kamplara bölmemeli. Daha ciddi olmalı. Hata yaptı. Ulus devlet yönetimi milliyetçilik üzerinden suni gündem yaratılarak yönetilmek isteniyor” dedi.

HABERKIBRIS

Diğer Haberler

Başa dön tuşu