Yaşam

Keser’den Ersoy’a: Seni diva değil divan yaparlar

Bülent Ersoy ile ile birlikte sundukları ‘Benzemez Kimse Bize’ programı sadece iki bölümde yayından kaldırılan Mustafa Keser, Instagram’da yayınladığı mesajda partnerine “yersiz kapris” suçlamasında bulundu. ‘Olay yaratacak açıklamalarım olacak’ diyen 76 yaşındaki sanatçı, yaşananların perde arkasını Youtube kanalında anlattı.

“Ben Bülent Ersoy ile sahnede hiç çalışmadım ama tabi huyunu, suyunu, sahnede neler yapıyor oradan buradan müzisyenlerden suyarız hep… Yapılan yanlışlar, davranış bozuklukları… Teklif bana yapımcı Polat Yağcı kardeşim tarafından geldiğinde ben pek sıcak bakmadım. ‘Polatcığım biz yapamayız’ dedim. İnsani yapımız bir değil, ahlaki yapımız bir değil… ‘Abi bu çok iyi olacak’ dedi. İçimde endişeler olmasına rağmen kabul ettim. Ben düşündüm ki, bu arkadaştan yaşça da büyüğüm, sanatça da büyüğüm… Bizim yanımızda yanlış bir hareket, ters bir hareket yapmaz; musiki açısından da sanat açısından da yapmaz diye düşündüm. Yanılmışım. Elimden geldiğince programı yürütmeye çalıştım, onun açıklarını kapatmaya çalıştım.

Ben 56 yıllık sanat hayatımda işime 56 saniye geç kalmadım.

14.00’te yapılacak çekim için 13.30’da oradaydım. Bekle ki zat-ı muhterem gelecek! Saat 16.00’da çıktı geldi.

Bu nedir? Saygı yok. Bir makyaja girdi, 4 saat. Akşam 20.00’de çıktı.

Başlar başlamaz olumlu düşüncelerimin yanlış olduğunu fark ettim.

Zat-ı muhterem zannetti ki, ondan rol çalıyorum. Benim rol çalmaya ihtiyacım yok.

Kuliste çektim kenara bunu ona da söyledim.

“Bizimle 100 kişi çalışıyor, 4’le çarpsan 400 kişinin ekmek yemesine vesile olmuşuz. Yerli yersiz kaprisler yapma dedim. Sen de şarkılarıı söyle, adam gibi işimizi yapalım gidelim. Ben senden yaşça büyüğüm, 30 yıllık da canlı yayın tecrübem var. Müsade et ben sunayım edeyim, su gibi aksın program…” dedim. “Tamam” dedi.

İlk programda o kadar toz kalkmadı ama ikinci programda karşısında sanki hizmetçisi var, marabası var gibi muamele etti bana. Ben onan 6-7 yaş büyük bir adamım. Bana oradan ‘Keserrrr’ diye bağırıyor. Kimsin sen? Ben bu usluptan rahatsız olduğum için bakmadım. Bir de ‘Keser’i çağırdım bakmadı’ diyor. Keser senin babanı uşağı mı?

İnsani ve ahlaki durumların neler olduğunu bu iki programda gördüm. Yönetmene bağırır, rejisöre bağırır… Ona buna bağırır…

Ses mes kalmamış. Rezalet bir okuyuş. Vokallere uyamıyor.

Bu aksaklıklarda ne kanal yönetiminin ne Polat’ın bir dahili yok. “

“SENİ DİVA DEĞİL DİVAN YAPARLAR, SEKİZE KATLARLAR”

Gelelim DİVA meselesine. Divanın kelime anlamı, sanat dallarında üst düzey olarak bilgi, beceri ve donanıma sahip kadın sanatçıdır. Olay bu. Size sanki Diva erişilmez mertebede bir yaratık olarak aktarılıyor. Böyle süperstar gibi bir şey değil bu. Divalığa iş kalırsa size geçmişten bir kronolojik isim sırası yaptım. Geçmişte Müzeyyen Senar, Safiye Ayla, İnci Çayırlı, Perihan Altındağ varken Divalık sana mı kaldı? Nesrin Sipahi, Gönül Akkor, Emel Sayın, Gönül Yazar… Bunlar varken sana mı kaldı? Diva kadın sanatçıya deniyor buna dikkatinizi çekeyim. Bir Ayşe Taş varken, Çiğdem Yarkın, Melda Kuyucu, Canan Sezgin Ceylan, Gül Yazıcı varken bunların hepsi seni sekize katlar. Seni Diva değil divan yaparlar.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu