Türkiye Bilim Kurulu Üyesi Prof Dr Hasan Tezer, Günaydın Haber Kıbrıs programına katıldı ve Haber Kıbrıs Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Ekmekçinin sorularını yanıtladı.
Haber Kıbrıs’ın yayınlanan haberine göre; Koronavirüs aşılarına karşı oluşan önyargılarla ilgili konuşan Hasan Tezer, eleştirilerin aşıların klinik çalışmalarını bilmeyen insanlar tarafından yapıldığını söyledi.
Prof Dr Tezer, Dünya Sağlık Örgütü tarafından kabul edilen aşıların çalışmalarında Helsinki kurallarının uygulandığını belirterek, çalışmaların uluslararası bağımsız kuruluşlar tarafından denetlendiğine vurgu yaptı.
“Hiçbir aşı yüzde yüz insanı korumaz”
Prof Dr Hasan Tezer, aşıların güvenlik aşamalarını geçtikten sonra etkinliği üzerinde çalışma yapıldığını belirterek, “Hiçbir aşı yüzde yüz insanı korumaz. Beklenti hastalığın geçirilmemesi ve yoğun bakıma yatırılmasının önlenmesidir” dedi.
“Henüz faz 3 çalışmasını tamamlayan aşı yok”
Hasan Tezer, dünyada henüz faz 3 çalışmasını tamamlayan aşı olmadığını ve aşılar üzerinde yapılan klinik çalışmalar sonucu açıklanan raporlara göre erken onay verildiğini vurguladı. Tezer, kesin sonuçlar alınmadan aşıların eczanede satılamadığını aktardı.
“Türkiye’ye ilk hangi aşı gelse onu kendime yaptırırdım”
Tezer, onay almış aşıların kullanılmasında sakınca olmadığını belirterek, “Bir bilim insanı olarak söylüyorum. Türkiye’ye ilk hangi aşı gelse onu kendime yaptırırdım” diye konuştu.
“Sinovac başladı, Biontech-Pfizer gelecek”
Tezer, Türkiye’de İnaktif Sinovac aşısının kullanılmaya başlandığını, RNA aşısı Biontech-Pfizer ile anlaşma yapıldığını ve Oxford aşısı ile görüşmeleri sürdüğünü vurguladı.
“Sars’tan edinilen tecrübeyle aşı çalışmasına başlandı”
Aşıların faz 1 ve faz 2 çalışmalarını tamamladığını ancak faz 3 çalışmalarının devam ettiğini anlatan Tezer, “Yakın zamanda görülen Sars salgınından dolayı yapılan çalışmalar vardı. Koronavirüs salığını görülünce dünyada Şubatta aşı çalışmalarına başlandı. Farklı firmalar farklı teknolojilerle aşı çalışmalarına başladı” dedi.
“Sinovac Çin’de 700 bin doz kullanıldı”
Sinovac aşısında uygulanan teknik olan İnaktif yönteminin zor üretildiğini ve vücuda virüs verilerek bağışıklığın kazandırıldığını vurguladı. Tezer, Sinovac aşısının Çin’de Temmuz ayında acil kullanım onayı aldığını ve 700 bin doz kullanıldığını belirterek, Faz 1 ve faz 2 çalışmalarıyla ilgili veriler olduğunu Türkiye’ye gelince ise 14 gün süren biyolojik değerlendirmeler yapıldıktan sonra acil kullanım izni alındığını dile getirdi.
“Türkiye’de önemli yan etkisi görülmedi”
Tezer, Türkiye’de bugün sabah itibariyle 951 bin sağlık çalışanına aşı yapıldığını ifade ederek, şu ana kadar bildirilen önemli bir sorun olmadığını kaydetti. Türkiye’de yan etkilerle ilgili gelen şikayetlerin değerlendirildiğini anlatan Tezer, “Aşı yapıldıktan sonra 15 dakika beklemelerini istiyoruz” diye konuştu. Tezer, sağlık çalışanlarının ardından 65 yaş üstü ve yaşlılara, özel risk grubunda olanlara ve halka aşı yapılacağını vurguladı.
“Beklenilen yan etkilerin olması normaldir”
İnaktif aşıların yıllardır kullanılan ve yan etkileri bilinen aşılar olduğunu anlatan Tezer, “Kolda kızarıklık, ağrı, kolu kaldıramama ve şişlik gibi beklenen yan etkilerin görülmesi normaldir” dedi. Tezer, İnaktif aşılarda, “ateş, halsizlik ve kırgınlık” gibi durumlarında yaşanabileceğini belirterek, RNA aşılarında “ateş ve ishal” gibi durumların görülebileceğini aktardı.
“Norveçte ölümlerin aşıyla ilişkisi yok”
Norveç’te aşı yapıldıktan sonra hayatını kaybeden hastalarla ilgili konuşan Tezer, “Norveçte farklı bir program denediler. 80 yaş üstü hastalara aşı yaptılar. Koronavirüs yanında altta başka hastalıklar vardı. Ölümlerin aşıyla ilişkisi yoktu” dedi.
“Aşılanları hemen görüyoruz”
Türkiye’de aşı teknolojisinin gelişmiş olduğunu ve Dünyada kullanılan teknolojinin ellerinde bulunduğuna işaret eden Tezer, “Aşılama konusunda altyapı hazır. Gelişmiş ülkelerde sorun yaşanırken, Türkiye’de sorun yaşanmadı. Aşılanları hemen görüyoruz” diye ifade etti.
