KıbrısManşet

Talat Nurtunç: “İlk günkü heyecanla üretmeye devam ediyoruz”

Kıbrıs Arena-Deniz Gürgöze

G.E. Nurtunç Süt Mamulleri direktörlerinden Talat Nurtunç, aile şirketinin dünden bugüne geliş hikayesini anlatarak kendi öz sermayeleri ile kurukları fabrikaları hakkında Üreticinin Sesi Gazetesi’ne bilgi verdi.

“İLK GÜNKÜ HEYECANLA ÜRETMEYE DEVAM EDİYORUZ”

Şirketinizin kuruluş aşamasını anlatır mısınız?

“1960-1970 yılları arasında ailem Ayttoro (Mormenekşe)’da yaşıyordu. Bu işe ilk olarak yoğurt üretimi ile başladılar. Dedemin o dönemde hayvanları vardı. O zamanlar nenem kazanların içerisinde yoğurt yapar, kaşık kaşık insanlara satardı. Yoğurt karşılığı ise ekmek, zeytin gibi gıda ihtiyaçlarını takas ederlerdi. Bu üretim yıllarca bu şekilde devam etti. Savaştan sonra göç sorunu oldu. Daha sonra ailem Yeniboğaziçi’ne taşındı. 1980’li yıllarda babam erkek kardeşleri ile bu işleri ortak yapıyordu. Sonra herkes kendi işini ayrı şekilde yapmaya başladı. Babam kardeşleri, üç farklı üretim yapıyordu. Babam 2000 yılında Emine Nurtunç olarak ortaklıktan ayrılarak resmi olarak kendi işi ile faaliyet göstermeye başladı. Zamanla işlerimizi büyütmeye başladık. Ürünlerimiz katkısız ve doğal olduğu için rağbet görüyordu. Zamanla hayvanlarımızı artırdık. Sadece koyun ve keçi sütünü kullanarak üretim yapıyoruz.’’

‘’Bir çok ürünü katkısız ve doğal üretiyoruz’’

‘’Ürün yelpazemiz oldukça geniştir. Nor, kuru nor, süzme yoğurt, teleme, tarhana, ayran, eski hellim, taze hellim gibi bir çok ürününü katkısız üretiyoruz. Son yıllarda işlerimizi daha da büyüttük. 2019’a kadar evimizde yaptığımız üretim kısıtlı imkanlar çerçevesindeydi. Talebin çok olmasından dolayı üretimi yetiştiremiyorduk. Zamanla birikim yaparak, yatırım yapma kararı aldık. 2021 yılında fabrikamıza geçiş yaptık. Ortağım Onur Nurtunç’un önderliğinde G.E. Nurtunç olarak şirketimizi kurduk.’’

Nurtunç isminde üretim yapan iki şirket daha var. Bu noktada sıkıntılar yaşıyor musunuz?

“Birden çok aynı soy isminde üretim olunca sıkıntılar oluyor. İnsanlar Nurtunç ismini duyunca tek bir şirket sanıyor. Ancak hepimizin üretimi, bütçesi ve müşteri portföyü farklıdır. Bu sıkıntıları zamanla aştık. Şirketlerimizi birleştiğimiz zaman yeni bir isim ve tasarım aldık. Yeni bir fabrika kurduk.”

Fabrika kurulurken AB’den destek aldınız mı?

“Fabrikamızı yüzde 100 kendi öz kaynaklarımızla kurduk. Hükümetten veya her hangi bir kurumdan destek almadık. Bundan sonraki süreçte Avrupa Birliği’ne proje hazırlayıp sunacağız.”

Bu fabrikanın kurulması çok maliyetli oldu mu?

“Fabrikamızı kurarken büyük bir yatırım yaptık. Kredi borçlarımız oldu. Bunları göze alarak yaptık, çünkü ürünlerimizin talep görüp karşılığını alacağını biliyorduk. Böyle bir risk aldık. Ailem Güney Kıbrıs’ta yaşıyorken bu üretimleri nenem yapıyordu daha sonra annem-babam yapmaya devam etti. Şimdi de ben ve kız kardeşim yapıyoruz. Tabi bu işi yaparken kızkardeşim Makbule Nurtunç ve Onur Nurtunç ile ortak şekilde yürütüyoruz. Bizler üçüncü jenerasyon olarak devam ediyoruz. G.E. markasının açılımı da Gülten Nurtunç ve Emine Nurtunç’tur. Gülten Nurtunç, Onur’un Emine Nurtunç da benim annemin ismidir. İlk günkü heyecanla üretim yapıyoruz.’’

Ülkemizde raflarda birçok ürün görüyoruz. Bu konuda rahatsızlığınız var mı? Rekabet anlamında bu sektörde yaşanan sıkıntılar nedir?

‘’Karşılaştığımız ana sorunlardan biri de budur. Pandemi döneminden bugüne kadar yaklaşık 2-3 sene satışlarımızın belli bir miktar düşmesinde sebep çok fazla çeşittin olması ve bu çeşitlerin değerinden çok daha aşağılara satılmasıdır. Kendi karımızdan kıstık. Artık kısacak bir şeyimiz kalmadı. Bu süreç içerisinde çok büyük problemlerle karşılaştık. Katkılı süt kullanmadığımız için üretimimiz kısıtlı oluyor. Doğallığımızı bozmak istemiyoruz. Lezzeti değiştirmek istemiyoruz. Yıllardır kendimizi bozmadan dürüstçe ne ise odur mantığı ile hareket ettik. İnsanlar da bize alıştı. Eylül- Ekim’den sonra yaklaşık 3 aylık bir aramız oluyor. Kendimizi bildik bileli bugüne kadar hep bu şekilde uyguladık. Amacımız, üretim yaptığımız her şeyi yüzde 100 dürüstlük ve doğallığı bozmadan üretmeye devam etmektir.’’

“Amacımız, üretip daha fazla ürün elde edebilmektir”

Hayvancılar için belirli teşvikler var. Bunları yeterli görüyor musunuz?

“Küçükbaş hayvancılık için arpa parasına verilen teşvik önemlidir. Bugüne kadar hiçbir destek almadık. Şuan ülkede öncelikle genç nesil yavaş yavaş yurtdışına taşınmaya ve göç etmeye yani beyin göçü olarak çıkmaya devam ediyor. Çünkü insanlar bu ülkede gelecek görmüyor. Benim şahsi düşüncem eğer bir ülkede üretim yoksa zaten o ülke bitmiştir. Bizim de üretime yönelmemizin sebebi kesinlikle bu ülke için bir şeyler de yapıp; hem ülkede farkındalık yaratabilmekdir.

Bir kooperatif gibi hizmet de vermek istiyoruz. Çünkü nereye giderseniz gidin Nurtunç ürünlerine müthiş bir saygı var. Biz bu saygıyı kimsenin hakkını çalarak kazanmadık. Dürüstlüğümüz ve ürün kalitemiz yıllardır devam ediyor. Bu sebeple sürekli tercih nedeni olduk.

“Yeni ürünler için de çalışmalarımız devam ediyor”

Kaç çeşit ürününüz var?

“Geleneksel yöntemlerle peynir olarak talar peyniri üretiyoruz. Günlük süt üretmiyoruz. 18 çeşit ürün üretiyoruz. Yoğurt çeşitlerimiz de var. Süzme yoğurt, hellim (koyun, keçi, eski hellim) taze ve kuru nor, çökelek, taze ve kuru tarhana. Yeni ürünler için de çalışmalarımız devam ediyor. Yeni ürünlerimiz de olacak. Onlar da kesinlikle el yapımı ve geleneksel yöntemlerle üretilecek. Amaç her zaman daha ileriye gitmek ve daha çok katkı üretmek. Doğallığı da bozmayacağız. Bu şekilde üretime devam edeceğiz.”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu