Kıbrıs

Keklik: ‘’Evimi satıp, iş yerimi kurdum’’

Röportaj:Deniz Gürgöze

GÜLKAD Mobilya Sanayi şirketi Gül Keklik, mobilya sektöründe yaşanan sıkıntılara değinerek, başarının ana unsuru vazgeçmemek olduğuna vurgu yaptı.
Sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Gül Keklik, 1988 yılında dünyaya gedim. 15 yıldır mobilya sektöründe faaliyet sürdürüyorum. 2019 yılından beridir de kendi firmamı kurdum. Daha önce farklı bir firmada üst düzey yönetici olarak çalışıyordum. Şimdi GÜLKAD Mobilya Sanayi olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Mobilya merakınız nerden geldi?
Uzun yıllar mobilya firmasında çalıştım. Hiçbir şey bilmiyordum, merak ederek bu işi öğrenmeye başladım. Önceleri çalıştığım yerde çalışanları kontol ediyordum. Ustaların ne yaptığına bakmaya ve onları gözlemlemeye başladım. Yavaş yavaş bu işe merak sardım. Bu sektörün içerisine girmeye başladım. Herşeyi sorup not almaya başladım. Yavaş yavaş çizim programlarına merak sardım ve internetten öğrenmeye başladım. Eğitimler olduğunu araştırdım ve onlara katıldım. Tamemen merakla doğan bir başlangıçla bu işe girdim. Üretmek benim için çok keyifli. Mobilyaları önce bilgisayarda tasarlayıp sonra hayata geçirmek benim için çok zevkli bir iş oldu. Yaptığım çalışmanın gerçeğe dönüştüğünü görmek çok heyecan verici bir durum. Böyle bölye 2019 yılında kendi şirketimi kurarak sektöre girdim.

Sektörde sıkıntılar yaşanıyor? Nedir bu sıkıntılar?
Biz ürünlerimizi iç piysada alıyoruz. Bu skıntı bize çok yansıyor. Denetleme olmadığı için yükselen fiyatlar karışsında hiçbirşey yapamıyoruz. Sürekli olarak benzine, elektriğe, tüpe zam yapılıyor. Biz ne fiyat olursa alıyoruz, mecbur kalıyoruz. Bizim tedarikçi firmalarımız da 15 günde bir bize zamlı liste atıyorlar. Örneğin bir proje alıyorsunuz ve teklif veriyorsunuz. Ama verdiğiniz teklif sonuçlanana kadar fiyatlar yeniden değişiyor. Ürünlerin her gün yükselmesi, verdiğimiz tekliflerde zarar etmemize neden oluyor. Kar marjımız çok düştü. 2019 yılında kar marjımız çok yüksekti fakat şimdi cebimizden ödeyecek duruma geldik. Fiyatlar sürekli değiştiği için müşteriye karşı da tedirgin oluyoruz. Fiyatlar oldukça yüksek olduğu için müşteriye fiyat vermekten korkuyoruz. Fiyatlar kısa sürede dövizden dolayı çok yükseldi. Sektörde bu zamlarla bayağı sorun yaşıyoruz.

Kalifiye, ara eleman sıkıntınızı nasıl çözümlüyorsunuz?
Bunu çözümleyemiyoruz. Hangi mobilyacıya sorarsanız sorun sorun ortaktır. Herkes usta sorunundan şikayetçi. Kıbrıs’ta usta yetişmiyor. 15 yıldır bu sektördeyim fakat kendi atölyemde hiç çırak yetiştirmedik. Kimse çocuğunu çalışması veya meslek sahibi olsun diye işe göndermiyor. Meslek Liselerindeki öğrenciler de staj yapmak istemiyor. Mezun olanlar da bu meslekleri yapmıyorlar. Kalifiye eleman sıkıntısı yaşıyoruz. İşten anlayan birini bulmakta zorlanıyoruz. Bir çok iş yerinin sıkıntısı aynidir. Üçüncü ülkelerden gelen işçilerle de sıkıntı yaşıyoruz. Dilimizi bilmiyorlar ve genellikle bu işe hakim olmayan işçiler buraya geliyor ve iş öğrenene kadar da zor bir süreç yaşanıyor. Türkiye’den gelen ustalar da çok yüksek maaş talep ediyor. malesef mobilya sanayicileri olarak birlik değiliz. Çünkü X firmada çalışan ustaya başka bir firma daha fazla maaş vererek onu yanına alıyor. Bunu yapmamamız gerekiyor. Hepimiz ayni sektördeyiz ve bir birimize destek olmamız gerekiyor.
Kayıtsız çalışan iş verenler var… Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bu durum bizi fiyat konusunda oldukça etkiliyor. Piyasada vergisini veren, giderleri olan, yatırımlarımızı yapan ortalama ölçekli bir firma olarak giderlerimiz bellidir. Fakat bazen bu kayıtsız ve vergisini ödemeyen kişiler bizim müşterilerimize akıl almaz fiyatlar veriyorlar. Biz bu fiyatların mümkün olamayacağını müşterilerimize anlatarak söylüyoruz. Fakat bu kişiler işleri konusunda ne derece güvenilir ya da bir işi ne kadar zamanında yapabilecek düşündürücüdür. Bu kişiler rekabet konusunda değil ama fiyat kırma konusunda bizi zorluyor. Bu kişiler piyasada güven vermiyor. Bir işi aldığımız zaman o proje tamamlana kadar para almadığımız da oluyor. Biz bir şekilde bunu çevirebiliyoruz ama bu merdiven altı dediğimiz mobilyacılar para almadan işlerini yürütemiyorlar. Tüm bunlar denetim olmamasından kaynaklanan sıkıntılardır. Devlet bir şekilde kayıtdışılığa önlem almalıdır.

Mobilya Sanayicilerin bir proje çalışması var. Bir mobilya showroom’u açmak istiyorlar. Bu konuya nasıl bakarsınız?
Tabi ki güzel bir proje. Çok faydalı olacağını düşünüyorum. Tüm mobilyacıların orada olması, rekabet adına da iyi bir durum. Böyle bir proje hayata geçriği an biz de orada yer alırız diye düşünüyorum. Türkiye’de bunun örneği çok var. Herkesin bir noktadan alışveriş yaparken tüm mobilyacıları bir arada görmesi çok güzel birşey.

Sektöre girecek olanlara önerileriniz var mı?
Bu zor bir meslek. Genelde erkek mesleği olarak görülüyor, beni gördüklerinde şaşıranlar oluyor. Ülkemizde mobilya sanayicisi bir kaç kadın var. Bana göre kadınların yapamayacağı hiçbirşey yok. benim kendi hayalim olan bir proje var. Biz eleman sıkıntısı çekiyoruz. Ben de kadınları eğitmek ve bu sektöre entegre etmek istiyorum. Kafamdaki proje bu yönde. Yani kadınların da yapacağı işler var örneğin bandalama, kapak delme, kapak temizliği gibi… bu işe alışan kişi mobilya kokusu almadan duramaz. Bu bir tutkudur. Ben de zaman zaman yoğun olduğumuz dönemlerde fabrikaya girerek elimden gelen işleri yapmaya çalışıyorum. Bu işi yaparken de aklıma böyle bir proje geldi ve kadınlarla çalışmanın daha iyi olacağını düşündüm. Kadınlar daha titiz ve meraklı olduklarından aldıkları işin mükemmel olması için çalışırlar.
İnsanlar inanırsa yapamayacağı birşey yoktur. Ben hiçbir şey anlamadan bu sektöre adım attım ve tamamen merağımdan herşeyi öğrenerek kendime meslek edindim. Kendi işimi kurarken de maddı olarak çok büyük riskler aldım. Evimi satıp kendime iş yeri satın aldım. Elimde olan herşeyi bu işe yatırdım. Herkes bana ‘’Sen delisin, oturduğun evini satıp iş yerine mi yatırılır’’ dediler. Ben bu riske başaracağıma inandığım için girdim. Benim düşüncem ‘’100 sene bu evde yaşasam bana para kazandırmaz, ama iş yeri kurarsam hem para kazanırım hem yeni bir ev alabilirim’’di. Ben bu evi satarak bu işe yatırdım. Destekleyen de oldu desteklemeyen de oldu. İnsan düzgün iş yapınca sorun yaşamıyor. Mücadele etmekten hiç vazgeçmedim. Kendi çapımda iş yapmaya ve bir yerlere gelmeye çalışıyorum. Önce başaracağınıza inanmanız gerekiyor. Yeni hayata atılan gençler için de geçerli bu durum. İnanmak başarmak demektir. İnanırsanız ve bununla mücadele ederseniz istediğiniz yere gelirsiniz. Hırsım hiç olmadı ama başarıyı seviyorum, başarılı olmak için çalışıyorum.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu