KıbrısManşet

Özgöçmen: Pandemi hemşirelik mesleğinin ne kadar önemli bir yer tuttuğunu gösterdi

Hemşireler ve Ebeler Sendikası Başkanı İbrahim Özgöçmen Kıbrıs Arena’ya önemli açıklamalarda bulundu.

“PANDEMİ HEMŞİRELİK MESLEĞİNİN NE KADAR ÖNEMLİ BİR YER TUTTUĞUNU GÖSTERDİ”

Hemşireler ve Ebeler Sendikası Başkanı İbrahim Özgöçmen ülkedeki  hemşirelerin sorunlarına değinerek mesleğin pandemi döneminde  ne kadar önemli bir yer tuttuğuna vurguladı.  

Başkan İbrahim Özgöçmen,  hemşirelerin en büyük haklarından biri olan, yasaların ön gördüğü risk ödeneğini  yıllardır alamadıklarını ifade ederek, hemşire sayısının yetersizliğine dikkat çekti.

Özgöçmen sağlık çalışanlarının hata yapmaması ve  devletin giderlerinin azalması için ve pandeminin doğru yönetilmesi için istihdamın şart olduğunu savundu.

 “Yaşadığım olumsuzlukların her biri benim için ayrı bir sınav oldu”

Bildiğimiz üzere göreve geleli bir yıl oldu. Bize kendinizden bahseder misiniz?

“1988 yılında Çayönü’nde doğdum. Emekçi bir esnafın çocuğu olarak dünyaya geldim. Bunun yanında yıllarca baba mesleği olan demircilik ve kaynak işi ile uğraştım. Sonraları ise babamın da teşviki ile hemşirelik okumaya karar verdim. Okulu bitirdikten sonra 2010 yılında Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Ortopedi Servisi’nde mesleğe adımımı attım. Mesleğe başladığım ilk zamanlarda Lefkoşa’da sel felaketi olmuştu. Bu felakete bağlı olarak hastanenin bir bölümünün kapanması ile karşılaştım ve kendi kendime dedim ki Sağlık sektörü benim için zorlu geçecek. Ancak ilk yaşadığım bütün bu olaylara olumsuz bakmadım. Benim için her birinin bir sınav olduğunu düşünüyorum ve her gün daha da iyiye gittiğini düşünüyorum. 2015 yılında edindiğim tecrübelerden yola çıkarak yöneticilik için sendikal faaliyetlere katılmaya karar verdim. 5 yıl örgütlenme sekreterliği yaptıktan sonra, son 1 yıldır da sendika başkanlığını görevini üstlendim.”

“Pandemi hemşirelik mesleğinin ne kadar önemli bir yer tuttuğunu gösterdi”

Hemşirelerin sorunları nelerdir? Bu konuda çalışmanız var mı? Ne yapılması gerekir?

Hemşirelik mesleği bütün dünyada, yan meslek olarak görülüyor. Bu bakış açısı ile hemşirelere ikincil bir meslek gibi davranılıyordu. İçinde bulunduğumuz Covid-19 süreci insanlığın büyük bir bölümüne hemşirelik mesleğinin doktorluk veya hastanede başka bir bölümün yan mesleği değil de başlı başına bir meslek olduğunu öğretmiş oldu.

Bununla birlikte, yine Covid-19’ dan dolayı hemşirelere karşı olan saygı da dünya çapında artmış bulunmakta. Tabi ki içinde bulunduğumuz Covid-19 pandemisini benimsemiyoruz. Ancak küçük de olsa bu durumdan, hemşirelerin faydalandığını ve insanların biz hemşirelere bakış açısının değiştiğini söyleyebiliriz. Kısaca pandemi, dünyada hiç kimsenin başaramadığı bir işi başardı ve hemşirelik mesleğinin ne kadar önemli bir yer tuttuğunu gösterdi.”

“Risk ödeneğimizi yıllardır alamıyoruz”

“Öte yandan sorunlarımızın hangisinden başlasam bilemiyorum.  Hemşirenin en büyük haklarından biri olan, yasaların ön gördüğü risk ödeneğimizi yıllardır alamıyoruz ve yaptığımız her görüşmede kasada para yok denilip savuşturuluyor.

Uzun zamandır ek mesailerimizi alamıyoruz. Hemşireler kendilerinden, ailelerinden ödün verip, sevdiklerine daha az vakit ayırıp çalışmaya geliyor.  Ancak günün sonunda fazlasıyla hak ettiği mesai parasını alamıyor. Bu yaşadığımız durum, bizi de olumsuz etkiliyor.  Bu durum biz kendi isteğimiz ile gönüllü olarak çalışıyormuş gibi kendi şahsımızda bir izlenim yaratıyor.”

Hemşire sayısı yetersiz…

“Pandemi başlamadan önce hemşire sayımız yetersizdi. Nöbetler mesailerle dönüyordu. Pandemi öncesinde 1270 hemşire olması gerekirken son yapılan 124 hemşire istihdamıyla birlikte toplam hemşire sayısı 945 oldu.  Günümüz koşullarını da düşünecek olursak bu durum hemşirelerin sayısının yetersiz olduğunu bir kez daha gösteriyor.”

“Hemşireler çok stresli bir dönemden geçiyor”

“Son yapılan eylemde ortaya çıkan, üst düzey yöneticiler tarafından eyleme katılan hemşirelerin nöbetleri, bilerek, isteyerek ve yüzlerine karşı söylenerek nöbet listelerinde olumsuz yönde oynama yapılmıştır.  “Eyleme katılan hemşirelerin nöbetlerini düzgün yazmayın ki size muhtaç olduklarını anlasınlar” talimatı gelmiştir. Bu yöneticilerin biz hemşirelere karşı yapmış olduğu nöbet listeleri ile tehditler yapılmaktadır. Bu oluşan listeler hemşireler daha  az dinlenebiliyor. Bazen iki nöbet birden tutturularak yapılan işin verimliliğini düşürüyor ve çalışanları olumsuz yönde etkiliyor. Bize bu yönde yapılan baskı adeta askerde yapılan baskı ile eşit diyebiliriz. Çünkü bizim işimiz sağlık ve en küçük bir hata yapma ihtimalimiz yok.  İşimizi kesinlikle son derece ciddiyetle yapıyoruz. Bu da bizi yoruyor ve dinlenmeye olan ihtiyacımızı arttırıyor. Bizim bu sistemle çalıştığımız göz önünde bulundurulursa hemşireler şuan da çok stresli bir dönemden geçiyor diyebiliriz. Bütün bu sorunları da aşacağımıza emin olmakla birlikte, bu mesleğin gerekenini de yapmaya devam edeceğiz.”

Son zamanlarda hemşireler daha fazla çalışıyor. Bunun sebebi nedir?

“Daha önce de belirttiğim gibi hemşire sayımız yetersiz.  Pandemiden önce 1270 olması gereken sayı pandemiye rağmen yeni 945 oldu. Ve bu durum da bizim daha fazla çalışmamızı sağlıyor. Kamu Hizmeti Komisyonu’nun yaptığı sınavda başarılı olan büyük bir çoğunluğun istihdam edilmesi gerekirken, sadece 124’ü işe alındı. Bu yapılan büyük bir yanlış olmakla birlikte, sadece bu yıl için ödeyeceği ek mesai oranı ile yapılacak olan 300 istihdama verilecek olan ücret hemen hemen eşdeğerdir.

“İstihdam şart”

“Bizim sendika olarak önerimiz, eski personelin mecburen mesai yaptırılıp, 1 yılda aldığı maaş kadar mesai alması yerine, yeni personel istihdamı yapılarak çok daha az bir masrafla hemşirelerin çalışma saatlerinde uygun koşullar oluşturulması yönündedir. Böylelikle  sistemin rahatlamasında büyük bir adım atılmış olur. Şu anki çalışma sistemimiz sabah 07:00-14:00, öğlen14:00-21:00 ve akşam 21:00-07:00 olmak üzere üç vardiyadan oluşmaktadır. Özellikle son dönemlerde bu uygulama mümkün olmamakla birlikte, hemşireler; iki vardiyayı aynı gün icra etmek durumunda kalıyorlar. Bu durumun birçok olumsuz yönü vardır. Hemşirelerimizde yorgunluk, algı yetersizliği ve demoralize olma gibi fazla mesaiden kaynaklı etkiler gözlemliyoruz. En önemlisi bu etkiler hata yapma ihtimalini en üst seviyeye çekiyor. Bir sağlık çalışanının en küçük bir hatası, bir diğer insanın hayatına mal olabilir.  Bu yüzden biz sağlık çalışanlarının hata yapmaması devletin giderlerinin azalması ve yine pandeminin doğru yönetilmesi için kesinlikle istihdam şart.”

“Hükümetin son aldığı karar yanlıştır”

Pandemi sebebi ile yoğunlaşan hastalar ve son gelinen aşama hakkında bilgi verir misiniz?

“Şuan Pandemi Hastanesi’nin dolu olduğunu belirtme istiyorum. Hükümetin son 2 gün önce aldığı kararın bilgisizce ve baştan sona yanlış olduğunu vurgulamak isterim. PCR testi pozitif çıkan bir hasta acil servise gidecek yönünde olan bu karar, yalnız biz hemşireleri değil, acil servise giden herkesi bulaş riski ile karşı karşıya bırakacaktır. Bu riskte ölüm oranlarının artmasına neden olacaktır.”

“Ölümler çoğalıyor, ölüm yaşı gün geçtikçe düşüyor”

“Bu sorunlarla birlikte Pandemi Hastanesi’nde  her geçen gün kötüleşen hastalar vardır.  Her gün ölümler oluyor.  Ölümler çoğalıyor ve hatta ölüm yaşı gün geçtikçe düşüyor. 3 gün önce 29 yaşında bir anne adayı, ondan önce 42 yaşında insanlarımız her geçen gün can vermeye devam ediyor. Bunların en büyük sebeplerinden biri de kesinlikle tedbiri azaltmamızdan kaynaklanıyor. Evet aşı olduk, olacağız da.  Ancak aşı olduğumuz zaman hasta olmayacağız veya ölmeyeceğiz diye bir durum söz konusu değildir. Kaldı ki üretilen ve yapılan hiçbir aşı onaylı değil ve deneme aşamasındadır. Herkese ayni etkiyi yapmıyor. İnsanların bağışıklık sistemine göre farklı etkisi  var.”

Hemşire sayısının arttırılmasını gerekiyor…

Son olarak, hemşirelerin talepleri nelerdir?

“Doğrusunu söylemek gerekirse, hemşirelik mesleğinin eksikleri saymakla bitmez. Pandemi dönemi başladığı günden bu yana, kıyafet zorunluluğu vardır ve yasa ile bağlanmıştır.  Bizim kıyafet desteği alma hakkımız vardır. Bu destek dahi bizlere verilmiyor. Bu o kadar da çok veya ödenmiyor. Yaptığımız ek mesailer uzun zamandır ödenmiyor. Risk ödeneği dediğimiz, mesleki ödenek ve yine hakkımız olan bir ödenek olmasına rağmen bunun da bizlere ödenmiyor.

İvedi bir şekilde personel alımının yapılması en büyük ihtiyacımızdır. Kesinlikle ve kesinlikle ivedi bir şekilde personel alımı yapılmalı.  Bugün diğer daireler, kurumlar, ve devletin yönettiği sektörlere yüzlerce istihdam yapılacağına, devlet sağlık sektörüne istihdam yapsa, kimse neden sağlık sektörüne istihdam yaptın ya da bu pandemide neden hemşire alımı yapmadın diye kimse kimseye sormaz.  Aksine bu eksikliğin giderilmesi takdirin toplanmasına vesile olur.”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu