Candaş Özer

Candaş Özer Yolcu yazdı: Kadınlar belo, erkekler huvello sevmez!

Kadınlar, giderler, döner, dolaşır, kendilerini üzen, ağlatan, süründüren, odun, kütük hayvan dedikleri adamları severler.

Zira, en romantizm düşkünü kadınlar bile romantik bir adama, en fazla üç ay katlanabilirler..

Kadınlar, ömürleri boyunca romantik erkek sevdiklerini iddia ederler.

Erkeklerin, duygularını saklamalarından nefret ettiklerini dile getirirler.

Gel gör ki, bu külliyen ve kesinlikle yalandır.

Kadınlar hayvanseverdirler.

Evcil ve itaat eden köpeği ve kediyi sevdikleri kadar. Erkeğin de, doğasında vahşi hayvanken, sokakta, sosyal ortamda evcil bir kaniş.

Evde ise hem kuduruk kaplan formunda ve ruhunda olmasını, hem de uyumlu ve uysal olmasını yeğlerler.

Bu mantıksız bir tezatlıktır, ama durum tam da budur, napacan?

Dişi kişiler, hem karnım doysun, hem de  ekmeğim bütün kalsın zıtlığı içindedirler.

Bu büyük bir çelişki midir?

Elbette, ama neden?

Anlatalım efendim anlatmasına ama, ondan önce erkekler ne ister ona da bir değinelim.

Erkeklerse daima çalçene, güçlü kadın sevdiklerini iddia etseler de.

Bu da erkeklerin büyük ve gizli yalanıdır.

Külliyen yalan.

Erkekler güçlü kadın sevmezler. En azından gücünü kendine doğru yönelten ve kullanan kadın sevmezler.

Oysa erkekler, gerçekte, kendi kendine yeterli olan. Her an bir erkeğin fiziki gücüne ve ilgisine ihtiyaç duymayan.

Çok ve boş konuşmayan. Erkeklik hormonları tavan yaptığı zaman bir erkeğin fiziksel ve ekonomik kudretine muhtaç tavırlar sergileyen kadınları severler.

Yani, erkekler de aşk ilişkisinde kadınlar kadar çelişkili ve iç çatışma sahibidir.

Fakat erkekler, bu çelişkili karakter tercihlerini, kadınlara nazaran çok daha derin saklama yeteneğine haizdirler .

Bu da bir çelişki değil midir? Muhakkak ki çelişkidir, e’ma napacan, ona da öyle gelir.

Erkekler, kolayca kontrol altına alabilecekleri,  bağırıp çağırabilecekleri. İstedikleri gibi davranıp, hiç bir sorunla karşılaşmayacakları. Beraberlerken, yanında içindeki mızır çocuğu arada bir dışarı çıkarabildikleri kadınları çok severler.

Kadınlar ise iç dünyalarındaki küçük şımarık kızın naz ve niyazına katlanabilen erkeklere tutulurlar. 

Erkekler, en küçük çatışmada kalbi kolayına kırılmayan. Kırılganlık yaşansa bile, telafisi ve yeniden kazanılması kısa dönemde kolayca mümkün olan kadınları severler.

Bu bir sinir harbi midir? Aynen öyle.

Napacayık? Ben da bilmem!

Rahatça kötü davranmalarına rağmen, tıpkı anneleri gibi, her suçu affeden, bir çok şeyi görmezden gelen, beceremedikleri durumda yedikleri herzeli nanelerin bilinmezlikten gelineceği, her şeye rağmen kendilerinden vazgeçmeyen kadınları severler…

E’yok da nane, ama, e napacan o da öyle be anipşi!

Erkekler, ancak ve ancak bir kaç işlevsel basit bilgisayar programları yüklenmiş,  çok eski sürüm işletimci programına sahip basit bir bilgisayar kasasıdır.

Kadınlar ise, aşağı yukarı hepsi aynı olan pc kasalarına, erkeklerin  kapasitelerini aşan formatlarda duygusallık, romantizm, sadakat, naiflik gibi yeni yeni programlar yüklemeye çalışan acemi bilgisayar meraklılarına benzer.

Bilgisayar kasası erkek, kadınların ihtiyaç duydukları  her programda hata verse de. Hanımlar, bıkmadan usanmadan o programı yine yeniden yüklemeye gayret ederler.  

Bir kadın gider, genelde, en sevilmeyecek, aşık olması sakıncalı ve sorunlu. Kaba saba, vurdumduymaz, duygusal zekası düşük, kibirli, oldukça küstah ve işlevsel zekası yüksek bir adamı sever.

Sonra da o adamı, yaradılışına ve tarzına ters bir adama dönüştürme çabasında göz yaşı döküp ömürlerini heba, heder ederler.

Napacan, ilişki durumcukları genelde böyledir.

Aslında kadınlar, bir erkekte veya tüm hayatlarını kapsayan alanlarda ne istediklerini tam olarak kendileri de bilmezler!

Kadınlar, erkeklerin kendilerine karşı itaat eden köpekler kadar sadık. Başkalarına karşı tilkiler gibi kurnaz, vahşi kurtlar gibi tehlikeli.

Bazen belo gibi ahmacık, huello koyun gibi sürüsüne uysal olmasını beklerler.

Ama bu asla gerçekleşmez.

Çünkü erkekler, fıtratları gereği içlerinde varolan hayvanı pek eğitip evcilleştiremezler.

Daima özgür avcı hayvan güdüsünde yaşarlar.

Ve kadınlar romantik adamı çok sevmezler.

Ne yapıp edip, gidip içinde dizginlenmez bir hayvan besleyen adamlara aşık olup öylelerini daha çok severler.

Aksi taktirde şairler yalnız ölmezler.

Oysa, kadınlar sadık ve uysal belo, yani sadık ahmak köpek, erkekler ise sürüden ve sıradan huvello, yani uyumlu salak koyun kadın sevmezler.

                         

Diğer Haberler

Başa dön tuşu