Candaş Özer

Candaş Özer Yolcu yazdı: Prens ve prenseslerin yalan diyarı

Kalp başka, yürek, gönül başka, dedim. Biliyorum, anlamak için dinlemiyorlar, alt etmek için susmanı bekliyorlar.

Boş gezenin avare kalfası gibi yaşamak istiyorlar. Sergüzeşt bir halde çabasız. Bohem ruh halinde kaygısız.

Başıboş olmak arzusuyla tutuşuyorlar. Serdengeçti bir duruşla, tüm miskinlik halleriyle kabul görülmek istiyorlar.

Kendilerine dokunmayan yılanların cehenneminde prens ve prenses hizmeti alarak yaşamak istiyorlar.

Hiç bir şeyi ruhlarıyla, hiç bir işi gönülleriyle, herhangi bir durumu kalben yaşamıyorlar.

Rahatlık, konfor ve keyif ehli yaşamak ruhu kurutur, beyni çürütür oysa.

Ellerin koparmak, sökmek, oluşturmak, çalışmak ve üretmek için vardır.

Dilin söylemek, anlatmaya yarar.

Beynin üretim girişimine uygun yaratılmıştır. Sense aksine, miskinlik, uyuzluk, tembellik peşindesin.

Sana bir şey söyleyeyim mi?

Gençlik ve fiziksel güç geçici süre bahşedilmiş bir hediyedir insana.

Biyolojik, fiziksel ve akıl gücü emaneten sendedir.

İnsan doğduğunda dişsiz, bilinçsiz, altına eden. Bir başkasının bakımına muhtaç doğar. Ergen olur, genç olur ve hem kendi hem de topluma en verimli dönemi başlar.

Ve tam randımanlı işe yarayacağın süre 50 yıldan fazla değildir.

Sonra nedamet, durağan, yani pişmanlıklar süreci başlar.

Vay keşke genç olaydım şöyle yapardım, vay efendim şimdiki aklım olsaydı böyle ederdim dersin çok sonra. 

Geçiniz efendim, Bor’un pazarı bir yana Niğde’nin pazarında bile yeriniz yoktur artık.

İşe yarar üretim çağınız geçmiştir ne yazık.

Beyin, en başta düşünmeyi gerektirir. Ve sen gençlik çağında beyni kullanmayı ihmal etmişsen, o beyin artık randımanlı işlevini yitirmiş, miadını doldurmuş, devrini bitirmiş, rölantiye düşmüştür.

Olgunluk çağı ortasında kimi saçlarını erken kaybeder, olur kel. Bazılarının beki keper. Kimi dişlerini erken kaybeder olur gedik.

Kiminin gözleri zayıflar vaktinden erken, kimi işitme yeteneğini birden.

Sonra, onca başarıya veya başarısızlığa rağmen. Yeniden bebekliğine döner insan. Ama bu sefer koca bebeklik dönemi başlamıştır.

Uyuyamaz olur bazen, bazen de uyanamaz hale gelir. Dişlerini kaybeder, beslenemez ve altına eder hale döner yeniden.

Ne diyor Hz. Ali bir özdeyişinde “Bir gün gençleri anlamamaya başlayıp, sürekli eleştirir duruma geldiyseniz, bu hayatta yolculuk süreciniz bitmiş demektir”

Bunu bildiğimden nesli her zaman tanımaya anlamaya çalıştım. Sen de öyle yap, aksi taktirde edersiz antika muamelesi görürsün.

Güçten düştükten sonraki dönem hep bir başkasının gücüne ve desteğine ihtiyaç duyduğun dönemdir ki, bu da, gücün kuvvetin yerindeyken elde ettiğin ticari, mali, onursal güvene bağlıdır.

Ve sana bir şey diyeyim mi?

Gelecek ne getirecek bilinmez. O yüzden kendinden başkasına güvenip yaslanma.

Ama diğer yandan…

Kendine veya yanındakine inanmayan insan güvenmez ve sevmez. Peki inançsız insanın sevgisi ne kadar güvenilirdir!?

Yaşadığın her şeyi yüreklice, gönülden hisset ve kalben yaşa.

Ama unutma

Yürek başka şey, gönül başka şey, kalp başka.

Kalp bir organdır, yürek ruhtur, gönül ikisinin bileşenidir, dedim.

Kalp zorakidir, yürek afaki, gönül baki.

Biliyorum, kafası iyice karıştı, ama benim böyle konuşmalarıma da alışıktı.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu