Candaş ÖzerKöşe Yazıları

Yolcu: Kıbrıs’ta barış emekleyemez, barbadussa şart! 

Kıbrıs’ta barış emekleyemez, 

barbadussa şart!

Hani bugün “1 Eylül Dünya Barış Günü” ya!

Gör bak barış arenasında mangalda kül bırakmayacaktır yurdum insanı. 

Barıştan söz etmek kolay. 

Sen önce ülkenle ve sınırların dahilinde yaşayan insan çeşitliliğiyle, işçi kesiminle barışı sağla demezler mi adama? 

Mahali iç barışını sağlayamamış bir toplumun, ne işi var uluslar arası barışta, deyip, gülmezler mi adama!

Kendi kendiyle barışık olmayan bireyler, mahallesiyle, şehriyle, ülkesinin insan çeşitliliğiyle barışık ve alışık yaşayamayanlar, hiç bir barış huzurunu hak etmez ve o erdeme erişemezler. 

Aile bireylerine küs, arkadaşlarına dargın, komşusuyla kötü, mahallelisine öfkeli.

Ve ülkesine sırtı dönük duran.

Çeşitli sebeplerle aramızda yaşayan yabancıya kin kusanlar. 

Her fırsatta yabancıyı eleştirip, her pisliği onların üzerine yığanlar. 

Ne olur, şöyle, güzelce, boy aynasında kendilerine bakıp, önce özlerine çeki düzen versinler. 

Sanki toplum olarak çok mu beş başı mamur dürüst davranıyoruz biz onlara. 

Özellikle siyasi nedenlerle ülkesine garezi olanlar bugün rica ediyorum, barış edebiyatı yapmasınlar. 

Daha nasıl anlatsam bilemiyorum. 

Ülkene zarar vermek istiyorsan, yabancı düşmanlığı yap. 

Veya vatandaşını sınıflara ayır.

Şahsen, ülkem adına, bu ötekileştirme saldırganlığından mahcup olup utandım. 

Hani, kapını çalan komşu, evinde bulunmadığı için bir fincan şeker istemeye kapına gelir. 

Tesadüf ya gider bakarsın ki mutfaktaki şekerlik boştur. 

Ve kapıda mahcup bir edayla seni bekleyen komşunun mahcupluğu seni de sarar ya! 

İşte ruh halim aynen bu. 

Nijerya başkanı, ülkesinden Kuzey Kıbrıs’a gelecek öğrencilere “Oraya gitmeyin, can güvenliğiniz yok” der demez…

Sözde barış diye yırtınan mal bulmuş mağribi durur mu?

Her fırsatta adanın kuzey yarısının işgal altında güvensiz, illegal, yasaların çiğnendiği bir muz cumhuriyeti olduğunu iddia eden güruh, birden bire yurt savunucusu kesilir. 

Yani, boş beleş yabancı düşmanı erbabı insanım; Nijerya başkanının açıklaması sonrası aradığı fırsatı hemen değerlendirir. 

Tabii ki  avurt dolusu nefret, full ağız, boğuluncaya ırkçılık ve öfke kusarak. 

Öyle bir öteleyici tavır sergilediler ki sanırsınız Kuzey Kıbrıs yabancılar için müthiş adaletli ve güvenli bir ülkeydi de halayık başkan diye yaftaladıkları Nijerya yönetimi büyük yanılgı içindeydi. 

Yahu, ey zevat, eeey lafı güzafçı:

Zaten sen ve senin kibi kafatasçılar değil mi?

İşgal altında olduğunu iddia ettiğin kuzeyde adelet olmadığını, can güvenliğimizin kalmadığını ağızda bayatlamış sakız gibi çiğneyen!

Sen değil misin?

Polis, asker, devlet erkanı ve bilimum yöneticini yerden yere vurup, hırsız, yalancı, işgüzar ve güvensiz ilan eden. 

Sen değil misin?

Kuzey Kıbrıs üniversitelerinde alınan diplomayı küçümseyen. 

Devletin her icraatını komedi unsuru yapan.

Tüm proje ve yatırımları hor görüp tu kaka ilan eden sen değil misin?

Her fırsatta kendi ülkesini aşağılayıp küçük gören sen değil misin?

Bu ne ikiyüzlü işgüzarlıktır yahu!

Sen değil misin?

Eeey işgüzar voyvodalığı kompleks güruhu. 

Afrikalı ve Ortadoğulu öğrenciyi fahiş kira bedelleriyle sömüren. 

Onlara gıda, tekstil, kozmetik, temizlik malzemesi, ilaç ve hizmet satarken haz duyup, fırsatını bulduğun anında ötekileştirip ağzından salya saçarak küfürler yazıp söyleyen!!

Bu öğrenciler beleş uçaklarla gelip, caba bir hayat yaşayıp, eğitim giderleri harcamıyorlar mı ülkende?!

Ülkeye ekonomik, sosyal ve siyasi zarar vermenin en kısa yolu, ırkçılığa varan yabancı düşmanlığı yapmaktır. 

Ve siz bunu yapıyorsunuz. 

Hem de kelli felli solcuyum diye lafta mangalda kül bırakmayanlarınız başı çekiyor vahşet ve linç psikozu hatalarında. 

Solculuk, insan hakları savunuculuğu, enternasyonalizm bu değil be gomma!

Sosyalizm ve barışçıllık bu kadar ikircikli, iki yüzlü ve işine geldiği gibi yanardönerlik değil!

Sizin yaptığınıza çıkara, menfaate ve oluruna göre solculuk ve mikro milliyetçilik veya insancılık. 

Sizin yaptığınız ülkeyi içte ve dışta kafanıza estiği gibi yermek veya övmek. 

Kaos yaratmak ve bunu siyasi faydaya dönüştürmek. 

Ve vs. dır/dır, vır vır, lo lo lo işiniz!

Siz önce kendinizle, iç dünyanızla, hayatınızın varlık ve anlam sebebiyle barışın. 

Kendinizi salt insan olma ve sırf insan sevme kalıbına sığdırın yekten. 

Ülke ve dünya barışı adına söz söyleyip konuşmak için 100 fırın ekmek ve 50 yıl da insanlık dersine ihtiyacımız var daha. 

Dolayısıyla, Kıbrıs’ta barışın en büyük engeli ırkçılık ve insan ayırımı sorunudur. 

En büyük sorun tüm parti yandaşlarının beslediği mikromilliyetçilik mikrobudur. 

Sorunumuz, hala iç barışta emekliyor olduğumuz gerçeğidir. 

Ve bu konuda birilerinin bu topluma barbadussa, yani yürüteç yardımcılığı şart. 

Tabii sizin gibi ırkçı ve mikromilliyetçiler yüzünden şart. 

Ha gayret!

İç barış engellerini barbadussa desteğiyle kaldıralım. 

Sonraki barışlar kendiliğinden yürüyerek sağlanır kanaatindeyim. 

                  Candaş Özer Yolcu

Diğer Haberler

Başa dön tuşu