Candaş ÖzerKöşe Yazıları

Paslı, yeşil, çürük, teneke tabut!!

21 şubat bugün, senin 42. doğum günün. 

Çifte bayraklara sarılı, ceviz sanduka tabutta, altın sırma dua işlemeli yeşil çuhalara sarılı sonsuzluğa yolcu edilirken birileri..

Seni, meleklik yolculuğuna Lefkoşa Türk Belediyesi’nin, paslı, çürük, özensiz teneke tabutundaki kefenli bedenini toprağa vereli tam 2 yıl, 55 gün geçti…

Burası Kıbrıs’ın başkenti Lefkoşa, kimilerine göre, siyaseten, Avrupa medeniyetinin en doğu üç noktası. 

Peki sokaklar öyle mi? Şehrin estetiği, çevre kültürü, görünüm de öyle mi sizce?

Kadına, çocuğa, engelliye, yaşlıya, insana verilen değer de aynı mı?

Bence hayır, kesinlikle. 

Canlıyı geçtik de, mevtaya bile özenmek yok bu ada yarısında!

Başkent Lefkoşa Belediyesi’nin insana ve estetiğe verdiği önemi. İçinde canımız, ciğerimiz, aşkımız, gardaşımız, ana babamız olan bir tabutun nahoş görüntüsüyle anlatacağım.  

Göz yaşım, paslanmış Lefkoşa Belediyesi tabutuna akıyordu. 

Göz yaşımın düştüğü yeri benden akan damlalar mı çürütmüştü. 

Yoksa orası hep çürük ve paslı mıydı?

Gözümü başka bir noktaya kaydırdım. 

Göz yaşımın ıslatmadığı bir başka pas ve çürük noktasına. 

Bir damla göz yaşım da oraya düştü, ucuz, ince, teneke parçalarından kaynatılan paslanmış bir diğer noktaya!

Hani büyütürken göğsümüzden ana sütüyle beslediğiniz. Yemeyip yedirdiğiniz, mamasını özenle organik hazırladığınız. 

Uyuyamazsa uyumadığınız, uyanmazsa tedirgin olduğunuz!

İlk adımlarında ayaklarınızı titreten. Güldüğünde kara kışta baharları getiren. 

Hani ilkokula başladığında ardından dualar ettiğiniz. Üniversite diplomasını alırken gururlu sevinçten gözyaşı döktüğünüz..

Koynunuzda uyutup kucaklayarak büyüttüğünüz..

Serçe parmağına, minicik bir kılcal diken batsa canınızın eridiği yavrunuz o yeşil, her yeri paslanmış, kan kokulu, kirli, üzeri çizik ve fakat yeşil. 

Ve üzerinde koskoca puntolarla LEFKOŞA TÜRK BELEDİYESİ diye künyesi yazan.. ölüm kokusu yayan çürük metal tabutun içindeki yavru, genç, yaşlı mevta sizin canınızdan ciğeriniz olsaydı nasıl hissederdiniz?!!

Hani bir cenazedesinizdir, üzerine örttüğünüz çiçeklerle bile, o çürük teneke tabutun, paslı özensiz tenekede göze çarpan çirkinliğini bir türlü onca çiçekle bile örtememişsinizdir ve içinde en sevdiğiniz vardır. 

Şöyle dedi, titrek bir ses tonuyla, İngiltere’de yaşayan kızkardeşim:

“Ben ona sarılıp öpmek isterken.  

Saçlarını okşayıp sevmek isterken.

Pamuklara sarıp sarmalamak isterken. 

Siz onu özensiz, eski, kirli görünen bir panelvan otomobilin arkasında önemsiz bir eşya taşıyor gibi doğduğu köye naklettiniz!!

Siz, can paremi paslı, teneke tabutlara mı koydunuz?!!

Bu saygısızlıkla acımı ikiye katladınız!! 

Ben onu pamuklara sarmalayıp, ipeklere sarıp, başını kuş tüpü yastıklarda uyuturken.

Siz bu çirkinliği onun savunmasız, 

narin/nazenin, çıtkırıldım bedenine nasıl yaptınız, yakıştırdınız?”

Belediye ve yetkilileri deist, ateist veya agnostik de olsa tüm bu inanç veya inançsızlık gruplarının canlıya veya mevta bedenine saygılı olduğundan eminim!

Hadi diyelim cenazeyi tabuta yerleştirenler genç ve tecrübesizdi!

Eeey Hoca, İmam, din görevlisi!!

Mevtaya eziyet etmenin yasaklığından ziyade günah olduğunu. Dinimizin emrettiği şekilde, mevtaya hayattayken gösterilen ihtimamın iki kat fazla ehemmiyet gösterilmesi gerektiğini sen de mi bilmezsin? 

İnancına hakir baktığınız, gavur dediğiniz ve veya yaşamlarına gıpta edip özendiğiniz Avrupalı hristiyanların cenaze törenine katıldınız mı hiç? 

Ben katıldım. 

Tabutlarını incelediniz mi hiç? Cenaze törenlerini gözlemlediniz mi? Ben, inceden inceye inceledim, hem de en ince detayına kadar. 

Tabutun içi özel ve organik strafor kaplı. 

Özel örtüler serili, baş kısmında da küçük ve yumuşak bir yastığı olur. En önemlisi koku ve sıvı sızdırmaz oluşlarıdır. 

Bizim cenazelerdeki gibi, dinimiz gereği defalarca kullanılmayacak olmasına rağmen, kişiye özel, en pahalı ahşaptan el işi oymalı olanını dahi gördüm. 

Meşe, ceviz, gürgen gibi her hava koşullarına dayanıklı ahşap malzemeden yapılanlar da vardı. 

Ve üstelik bu değerli sandukalar, mevta ile birlikte her defasında toprağa verilir. 

Cenaze araçları gelin aracı titizliğinde temiz, tertipli ve klasik otomobillerdir genelde. 

Beyaz ve krem renkli çiçeklerle bezenmiş cilalı, koku sızdırmayan bir tabutla son misafirliğine gelir sevdiğiniz size..

Lafa, Avrupalılığa, övünmeye geldimi 7 Harman’lık alan lazım övünmeye. 

Hizmete gelince de cenazeniz paslı yeşil tenekede!!

KKTC’de Avrupa Birliği’nin resmi olarak tanıdığı iki kurum var. Biri Kıbrıs Türk Vakfı, diğeri de Lefkoşa Türk belediyesi. 

Lakin, LTB Avrupa standartlarının gereğinden fazla alt hizmet sınıfında hala, gerisi hava fiyaka fos caka!!!

Bendeki kafaya bak sen..

Kıbrıs’ın köhne başkentinde yaşama hürmet kalmamış ki mevtaya hürmet edilsin. 

Hayatımız çürük, paslı tenekeden tabut, neylesin mabut!

Sana geldim bugün…

Belediye hizmetlilerine zahmet olmasın diye, çevre temizliğini yaptım. 

Sağının dolunun, kabir komşularının mevsim otlarını temizledim, solgun gül dallarını budadım. Damla dama topraklarınızı suladım. 

Doğum günü hediyesi olarak çok sevdiğin sarı ve beyaz papatyaları vazona bıraktım. 

Pasta mumu yerine bu kez tütsü yaktım. 

İyi ki doğdun abisinin sarısı ve hayatımıza 40 yıllık hatıralar bıraktın..

                  Candaş Özer Yolcu

Diğer Haberler

Başa dön tuşu