Candaş ÖzerKöşe Yazıları

Candan Özer Yolcu: Angarya milliyetçilikten, Angara’cı solculuğa..

Angarya milliyetçilikten, Angara’cı solculuğa..
Ak’lar bilinçli ve planlı bir şekilde Türkiye’yi iflasa sürüklüyorlar..Madem gideceğiz, yansın memleket edasında bir savurgan ruh halindeler. 
Halk açlık çekerken dini ve milli duyguları sömürerek politika üretiyorlar. Yargılanması gereken yargı ise, basit bir a4 kağıdına yazılan kanun hükmündeki kararlara uyup, saraya karşı olan ve sarayın hedef gösterdiği herkesi yargılayıp söndürüyorlar..Bunu neden yapıyorlar!TC halkına ve Kıbrıs halkına ne garezleri var!
Geldiklerinde, önce sağı, sonra solu ve ülkücülüğü bölüp parçaladılar. Atatürkçülüğü gözden düşürme girişimleri cüretinde bulundular. Dini istismar edip kullanarak menfaat ağı ördüler. Türkiye’de hangi yönde ve görüşte aydın ve güçlü görüş kuvvetleri varsa karalayıp itibarsızlaştırdılar. 
Türklüğü, halkçılığı, milliyetçiliği, bayrağı rencide edip Cumhuriyetin ilke ve inkilaplarına saldırdılar. Hem laik hem Müslüman olunmaz, dediler. 
Kıbrıs sorununu, parti çıkarları uğruna emperyalizmin menfaatlerine kullandılar. Baya da para ve nüfuz kazandılar. Onurlu komutanları intihara, gazetecileri sürgüne zorladılar. Gelir gelmez kendi siyasal darbelerini yürürlüğe koydular.  Anadolu’yu yağmaya açtılar. Ne kadar milli servet ve ekmek kapısı varsa haraç/mezat yabancı sermayeye ve yandaşlarına peşkeş çektiler.Akı/b.ka karıştırdılar ve memleketi batırdılar. Gelirken saldırı, tehdit ile gelenler, giderken yine saldırı tehdit yağma ve zarar vererek giderler, bu böyledir. 
Onlar da gidiyor, giderayak çalıyor, çırpıyorlar..Ak ile kara, ar ile kaka ayrışıyor..Hem gideceklerini anladılar hem de gitmek istemiyorlar. O yüzden ellerinden gelen ne kadar akıl dışı formül varsa onu uyguluyorlar. 
Daraları ile birlikte ağırlıklarınca tartılıp, hacimlerinden fazlasını götürüyorlar. 
Ak/hırsızlıklarının, arsızlıklarının, yolsuzluklarının ve hukuksuzluklarının çürümüşlüğünü, leş kokusunu bırakarak gidiyorlar!
Madem gidiyorum, benden sonrası tufan, cehennem olsun çıldırmışlığıyla sahneyi terk ediyorlar.
Tanrı/inanç, islami adalet vaadiyle geldiler. Kendilerini Tanrı ilan ettiler ve şeytanın zalim şerrini yaşattılar, memleketi cehenneme döndürdüler. Harami yüklerini devşirip başka ülke/cennetlere kaçmayı planlıyorlar. Çünkü yedikleri herzelerden yargılanacaklarını çok iyi biliyorlar. 
2004 Annan Planı AKP/UBP/CTP ve diğer tüm sol partilerin “BARIŞ VE DEMOKRASİ”  propaganda döneminde de aynı şeyi yazıyor, söylüyordum. 
İlk defa Kıbrıs Solu Türkiye’nin seçim müdahalesine tepki vermiyor, hatta hoşnut kalıyordu. 
Her defasında Türkiye nefreti kusan Kıbrıs muhalefet solu bu kez sağ partilerle omuz omuza vermiş AKP ve Erdoğan’ı alkışlıyordu, Türkiye’yi değil. 
Birden bire, tüm Kıbrıs ve sahte solu Avrupa Birliği’ne girecekleri rüyasıyla AKP ve Türkiye sevdalısı kesilmişlerdi. Yapmayın/etmeyin barışa değil, emperyalistlerin Kıbrıs üzerindeki çıkarları emrinde politikalar üretiyorlar, demiştim. 
Tek bir kişi hariç, Sn. Rauf R. Denktaş ve destekçileri/inananları ile birlikte Annan Planı’nın bir tuzak olduğunu anlatmaya çalışıyorduk. 
Kandırılıyorsunuz, diyordu Sn. Denktaş “AB havucu Kıbrıs’ın AB üzerinden Yunanistan’a ilhakı için bir bahane, bir oyun ve aldatmacadır, kanmayınız” diyordu. Rumlar’ın Annan Planı’na “Hayır” diyeceklerini ve buna rağmen Kıbrıs Cumhuriyetini tek başlarına AB ülkesi yapacaklarını var gücüyle anlatmaya çalışıyordu..
Sağ ikiye bölünmüştü, Denkaş Bey’e inanmayanlar AKP Kıbrıs politikasına kanıp Rumlar’ın Kıbrıs Cumhuriyeti vasisi olarak tek başına Avrupa birliğine dahil oluşunun yolunu açıyorlardı. 
Denktaş yandaşları hariç; Kıbrıs halkı, sağı/solu, liberali, demokratı ile Erdoğan’ın Kıbrıs politikasına çanak tutuyordu!!
Tüm gazete tv ve radyolar hem AB propaganda kaynaklarından, hem de Türkiye’nin plan için ortaya koyduğu propaganda bütçesinden faydalanıyor, yallanıyordu. 
Sözde, bir “Evet” ile, dünyaya, demokrasiye, AB’ye en önemlisi Euro’ya bağlanacaklardı. Vaadler süperdi. 
Aynı dönem 40 yıllık Milliyetçi babacım bile buna inanıyor, Türkiye’ye güven görüşü ilan ediyordu. Baba, dedim, senin bildiğin Türkiye değil onlar. Bunlar Türkiye değiller, bunlar ABD emperyalizminin FETÖ teşkilatına verdiği destekle iktidarı ele geçirenler.Ki o yıllarda Fetullah Gülen, cemaati ile birlikte, bunlar için lokman bir ilahtı. 
Şubat 2004 senesiydi..Güya sağcı/milliyetçi, büyük bir siyasi partinin merkez binasındaydım. Annan Planı’nın ilerde neden olabileceği zararları ve haksızlıkları anlatmaya çalışıyordum.
Odaya aniden dalan, Mersin’den ithal, dört AKP/ülkücü yamağının fiili saldırısına uğradım. Zaten bu komployu tertipleyeler çoktan kaçmıştı, sözde milliyetçiler, çıkarcı vatanseverler, menfaatçi bayraklılar bunlar!!
Odadaki faşist, emperyalist, sahte milliyetçi Kıbrıslılar beni orada bırakıp kaçtılar. Neticede, 8 ayda iki ayrı karaciğer ameliyatı ile atlattığım acılı bir süreç yaşadım. 
Bu kötü dönemde sağ veya sol siyasi parti veya gazeteler ne de yazdığım gazetem arkamda olmadı!Ne uğradığım siyasi saldırıyla ilgilenen bir parti yetkilisi oldu, ne de gazete. Hatta o dönem yazdığım gazetem bile, meselenin, siyasi değil, kendi aramızda bir kız meselesi yalanını bahane ederek bana sırtını döndü!! Çünkü ANNAN PLANI propagandası yapmaları karşılığı kimileri AB fonlarından kimileri AK fonlarından nakti olarak bolca besleniyordu ve para bir insan canından, onurundan memleket meselesinden daha önemliydi o dönem!
Neyse..
İşin siyasi ve hukuki gerçeği şuydu:Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasa maddesi der ki:“Kıbrıs adası hiçbir neden ve koşul ve antlaşmayla anavatanlarına ilhak edilemezler. 
Ve aynı anayasa der ki: Kıbrıs’ta yaşayan Türk/Rum halkının Kıbrıs’ta çıkacak bir sorun halledilmeden, sonuca bağlanmadan ve her iki halkın rızası alınmaksızın herhangi bir birliğe katılamaz.” şartına rağmen…
Kıbrıs sorunu çözülmeden, Türk tarafının %65 evet ve Rumlar’ın %75 hayır oyuna rağmen..Egemen Kıbrıs Cumhuriyeti’ni temsilen AB’ ye kabul görüldüler. Kıbrıslı Türklere de sadece AB Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportunu reva gördüler. 
Sonuç olarak, AKP Türkiye’sine kanan Kıbrıslı Türkler bunun faturasını “Göç Yasası” ile ödediler ve hala ödüyorlar. Çünkü AKP’nin gider ayak ekonomik çöküşüyle hem Anadolu hem de Kıbrıs Türk halkı yoksullaşıyor ve göç yolları yoğunlaşıyor.
Ne bileyim, kafama öyle esti yatın sandığa giderken bu konuda düşünerek hareket edin. 
Bunlar angarya milliyetçi, Angaralı solcular, demek istediğim.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu